Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: "Önemli olan boy değil, soy"

Erdoğan: "Önemli olan boy değil, soy" 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum mitingi için bugün Gaziantep'teydi. "Muhalefete sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Önemli olan boy değil, soy" dedi. "Anayasa değişikliğiyle hukuk birilerinin arka bahçesi olmayacak" diye konuşan Başbakan, TOKİ'yi eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu'na da cevap verdi.
 
Başbakan Erdoğan, partisinin Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, 7 yıl önceki Gaziantep ile bugünkü Gaziantep arasında büyük fark olduğunu söyledi.

Erdoğan, eğitim, adalet, sağlık, emniyet, ulaşım, enerji, tarım ve toplu konutta atılan adımlara vatandaşların bir bakıp öyle değerlendirme yapmaları gerektiğini ifade etti.

Tüm Türkiye'de şehirleri modern hale getirmenin mücadelesini verdiklerini anlatan Erdoğan, "Benim halkım, benim vatandaşım, affedersiniz tezeklerden yapılmış evlerde oturmaya mahkum değil" diye konuştu.

Vatandaşlardan kentsel değişim ve dönüşüm projelerine destek vermelerini isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi birileri çıkmış geliyorlar buralara, utanmadan, sıkılmadan... Bir tane bina yapmış değiller bu ülkede. Diyorlar ki 'bu TOKİ sürekli olarak faiz bindiriyor ve bu faizle sizi sömürüyor... Utanın, utanın. Gelin siz bana faiz bindirildiğini ispat edin, o gün ben TOKİ'deki arkadaşımı görevinden alayım.

Biz TOKİ konutlarında 6 aylık aralıklarla, eğer enflasyonda bir artış varsa o enflasyon farkını alıyoruz. Enflasyon dışında bir kuruş alma hakkı yoktur. Bunun dışında asla TOKİ konutlarında faiz uygulaması yoktur. Asla yoktur. Kar, orta gelir grubu ve aşağısında yoktur olamaz.

Sadece orta gelir grubunun üzerinde yapılan konutlarda belli miktarda bir kar uygulaması vardı. O da peşinat almadığımız, çok daha düşük, 100 lira taksitle verilen konutlar için bir zemin oluşturmaktır. TOKİ böyle çalışıyor.

Ben bugüne kadar TOKİ'de oturanlardan duadan başka bir şey duymadım ama şimdi birileri çıkmış bundan rahatsız oluyor. Çünkü bizim TOKİ noktasında hizmetimizin ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz. 430 bin konutun 330 binini sahiplerine teslim ettik, 10-15-20 yıllık vadeyle. Biz sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirdik. Şu anda da bunu yapıyoruz. Bunu ne anamuhalefeti ne de yavru muhalefeti yapabilir. Bunların buna gücü yetmez. Böyle bir adımı da atamazlar.

Her yeniliğe, her gelişmeye, her değişime ve dönüşüme karşı çıkanlar, sadece ve sadece oldukları yerde sayarlar. Hani Anadolu'da bir söz var ya... Makaram sarı bağlar, kız oynar, gelin ağlar.... Bunlarınki bu. Bunlar daha çok patinaj yaparlar. Muhalefetin hali bu."

"Önemli olan boy değil, soy, soy"


12 Eylül'de vatandaşların gelecekleri, çocukları ve gençler için vereceklerini anlatan Erdoğan, 12 Eylül'de yeniden büyük Türkiye'ye, itibarlı, saygın, istikrarlı, güçlü Türkiye'ye 'evet' denileceğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gaziantep'te, CHP'ye oy vermiş kardeşlerimden, MHP'ye oy vermiş, BDP'ye oy vermiş, diğer partilere oy vermiş kardeşlerimden ben hep birlikte 'evet' bekliyorum.

İşte görüyorsunuz... CHP içinde, MHP içinde, BDP içinde, sağduyulu sesler çıkıyor, baskılara boyun eğmeyip gerçeği haykıranlar çıkıyor. Belediye başkanları, milletvekilleri, il, ilçe, belde başkanları çıkıyor, biz 'evet diyeceğiz' diyorlar. Genel merkezlerin tüm baskısına, tüm tehditlerine, 'ihraç edeceğiz' demelerine rağmen cesur yürekler çıkıyor ve 'aklın yolu evet' diyorlar.

Biz ucuz polemiklerin içinde değiliz. Biz, ufku olmayan, vizyonu olmayan siyasetçilerden hiçbir zaman olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Onlar gittikleri her yerde iftira atıyorlar, biz gerçekleri konuşuyoruz. Onlar gittikleri her yerde milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar, biz doğruları anlatıyoruz. Onlar, milletimizden hicap etmiyorlar, utanmıyorlar, hakaretler yağdırıyor, küfürnameler diziyorlar, biz yapıcı bir üslupla, nezih bir üslupla, gönül diliyle konuşuyoruz.

Onlar Anayasa değişikliğinden hiç bahsetmiyorlar, tutturmuşlar 'Başbakanın boyu ne kadar?'. Yahu bu sorulur mu Başbakana? Ama çok merak ettin, söyleyeyim; 1,85. Tepe tepe kullan. Peki benim boyuma yetişemezsen halin ne olacak?

Ben buradan muhaliflere sesleniyorum; önemli olan boy değil, önemli olan soy, soy... Onun için biz şunu öğrendik; ilmi tahsil ederken 'edep yahu' dediler bize. Biz onu öğrendik. Biz 2011 seçimleri geldiği zaman neyi nerede konuşacağımızı biliriz. O zaman her şeyi çok daha rahat ifade ederiz.

Şimdi sen Anayasa değişikliğine niçin 'hayır' diyorsun bunu açıkla. Çıkmış diyorlar ki 'efendim bunda yüzde 10 barajının aşağı indirilmesi var mı? Sen bunu konuşmadın ki. Şimdi 'hayır' demekle yüzde 10 barajı aşağıya mı inecek? Böyle bir şey var mı? Yok. Öyleyse neyi konuşuyorsun?

12 Eylülde, 'evet' diyerek, Anayasa Mahkemesi'nin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştireceğiz. Hukukta kapalı devre sisteme, kast sistemine siz son vereceksiniz. Hukuk, artık birilerinin arka bahçesi olmayacak. Milletin arka bahçesi olacak. Hukuk millet adına karar verecek. Üstünlerin hukuku sona erecek, hukukun üstünlüğü egemen olacak."
 
 
cnnturk.com, 15.08.2010
 
"Soy" sözüne yanıt gecikmedi!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gaziantep'teki "boy ve soy sözlerine" Kılıçdaroğlu Sinop'tan cevap verdi. "Soyumdan hiç utanmadım" diyen Kılıçdaroğlu, kimsenin boyuyla da uğraşmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Boy posla kim uğraşıyor merak ediyorsan sağ yanında oturan Bülent Arınç'a sor" diye konuştu.

 
 Kılıçdaroğlu, Sinop'ta Uğur Mumcu Meydanı'nda vatandaşlara seslendi.

Siyasette bir üslup olduğunu ve bunu hiçbir zaman bozmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubunu eleştirdi.

"Recep Bey önce anamızı ağzına aldı. Sonra babamızı ağzına aldı. Bugün Gaziantep'te benim soyumu sorguluyor" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Ne annemden, ne babamdan, ne soyumdan hiç utanmadım. Hepsiyle onur duydum. Ama Recep Bey'e tavsiyem var: Devlet senin emrinde benim soyumu öğrenmek istiyorsan, İstanbul Müftülüğü'ne başvurursun. Orada tutulan defterlere bakarsın benim soyumu öğrenirsin. Ama çok merak ediyorsan; eğer sen insanların soyuyla uğraşıyorsan eline bir tane pergel, cetvel al. Gel benim kafatasımı da ölç. Buna da benim itirazım olmaz."

Başbakan Erdoğan'ın mitinglerinde önünde bulunan camlara bakarak konuştuğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Recep Bey içten konuşmuyor, inandığı için konuşmuyor, önüne yazılan metinleri okuyor. Biz de sanıyoruz ki Recep Bey bunları biliyor. Recep Bey bilmiyor. Recep Bey bilmiyorsun, Recep Bey soya sopa girersen sınıfta kalırsın" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan'dan istirham ediyorum, ağzını bozmasın. Bir de kalkıp diyor ki iftira ediyor. Ne demişim? Recep Beye kalpazan demişim. Kalpazanı ben demedim bu ülkenin Cumhuriyet Savcısı diyor. Merak ediyorsa gitsin dosyasına baksın, yazar orada Recep Tayyip Erdoğan diye.

Üstelik o dosyayı Meclise Recep Tayyip Erdoğan kendi imzasıyla gönderdi. Ve o yazıda da kendisinin kalpazanlıkla suçlandığını kendisi de okuyor. Recep Bey sen onu okuyorsun da bana niye sitem ediyorsun? Yapmasaydın o işi. Yapıyorsun, ben dile getirince mağdur rolü oynuyorsun. Senin maskeni indireceğim."

"Hayır çıkarsa Türkiye'nin önü açılır"

12 Eylüle az bir zaman kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Referandumdan 'hayır' çıkarsa değişimin önü açılır, Türkiye'nin önü açılır. Adalet yerini bulur. Gelecek kaygısı olmayan bir Türkiye'yi yaratmak için ilk adımı atmış oluruz. Halkın önüne çıkacağız, doğruları söyleyeceğiz. Doğruları söyleyeceğiz ki çirkin siyasetçiler, malı götürenler belli olsun, dokunulmazlık dosyalarının arkasına saklananlar belli olsun. Hayırsızlara hayır oyu vermek ülkenin önünü açacaktır."

Vatandaşlardan sandıklara sahip çıkmaları sözünü isteyen Kılıçdaroğlu, kalabalıktan "söz" yanıtı alınca, "Siz 'söz' dedikçe Recep Bey'in ezberi Gaziantep'te bozulacak. Sizlerin oylarıyla inşallah bunların düzenini de bozacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğiyle memurlara getirilen toplu sözleşme hakkının bir işlevi olmayacağını ileri sürdü. Memurların kandırılmaya çalışıldığını savunan Kılıçdaroğlu, toplu görüşmelerin sadece adının değiştirileceğini, grev hakkı olmadığı için memurlara yönelik bir kazanım söz konusu olmayacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Anayasa değişiklik paketinde dokunulmazlıklara ilişkin bir hüküm olmamasını da eleştirdi.

Hükümetin Anayasa değişikliğiyle yargıyı ele geçirmek istediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Neden Deniz Feneri bir türlü sonuçlanmıyor. Almanya davayı açtı bitirdi. İkinci davayı açmak için hazırlık yapılıyor. Bizimkiler daha açacak. Niye açmıyor? Referandum bitecek yargıyı ele geçirecekler. Orada da şu Almanlar yanlış yapmış diyecekler. Onun için söylüyorum hayırın ne kadar hayırlı olduğunu, hayırsızlara ders vermek için hayırın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Onun için diyorum, gelecek kaygısı yaşamayan bir Türkiye için bu anayasa değişikliğine 'hayır' demeliyiz" diye konuştu.
 
cnnturk.com, 15.08.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.