Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Sana kalpazan diyen bu ülkenin savcıları

Kılıçdaroğlu: Sana kalpazan diyen bu ülkenin savcıları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Sen bana nasıl kalpazan diyorsun” dediğini hatırlatarak, “Recep bey, ben sana kalpazan demiyorum. Sana kalpazan diyen bu ülkenin savcıları” dedi.

Düzce’nin Akçakoca İlçesi’nde seçim otobüsünden halkı selamlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan yaklaşık 1000 kişiye hitap etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasında Başbakan Erdoğan’a yüklendi. Ak Parti’nin, Anayasa değişikliği ile yargıyı ele geçirmek istediğini savunan Kılıçdaroğlu, “Yargıyı nasıl ele geçiririm, her kurumu ele geçirdim, her kurumda istediğimi söylüyorum düşüncesindeler. Örnek mi istiyorsunuz? YÖK duruyor. YÖK konusunda kıyameti koparıyorlardı. YÖK’ü ele geçirdiler. Şimdi YÖK ile ilgili tek cümle bile söylemiyorlar” dedi.
 

ADALET DEVLETİN TEMELİ
“Yargıyı niye ele geçirmek istiyorlar?” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Amaçları şu; Benim hakimim olsun, benim savcım olsun, ben onları oraya tayin edeyim, benim istediğim gibi kararlar çıksın. Peki milletin vicdanı ne olacak? Adalete olan güven ne olacak? Ne diyor mahkemelerde; ‘Adalet mülkün temelidir’. Oradaki ‘mülk’ adı ‘devlet’ demektir. Adalet devletin temelidir. Adalet insan vicdanının temelidir. Adaletin olmadığı yerde her türlü zulmü görürsünüz, her türlü haksızlığı, kapkapacı, yalanı, talanı görürsünüz. Onun için adalet çok önemlidir. Onun için ‘hayır’ oyumuz çok önemlidir.”
 

Adaletin pek çok sorunu olduğunu, açılan bir davanın 20-30 yıl sürdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “Bunu kurtarmak için, bunu hızlandırmak için bir şey yapıyorlar mı? Hayır. Balık baştan kokar. Eğer başı ele geçirirseniz, istediğinizi yaparsınız. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.
Deniz Feneri yolsuzluğunda Almanya’nın açtığı davayı sonlandırdığını, şimdi ikinci davayı açtığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Biz hala dava açamadık. Niye açamadınız? Adaleti ele geçirsinler ki oradan da beraat çıkarsınlar, orayı da istediği gibi yapsınlar, orayı da istediği gibi şekilendirsinler, yönlendirsinler” diye konuştu.
 

“HESAP SORACAĞIZ”
Halkın iktidarını kuracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, yolsuzluk yapanlardan, hırsızlık yapanlardan, kul hakkı yiyenlerden hesap sorabilmek için halktan yetki istedi.
CHP iktidarında dokunulmazlıkları kaldıracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sözümüzün arkasında duracağız. Recep Bey binlerce söz verdin. Aylarca söz verdin. Her seferinde ‘dokunulmazlıkları kaldıracağız’ dedin. Tam 8 yıl geçti. En az 3-4 anayasa değişikliği geldi. Şimdi en son bu geldi. Dokunulmazlıkları kaldırmadınız. Bir insan verdiği sözün arkasında durmaz mı? Yiğit adam verdiği sözün arkasında durmaz mı?” dedi.
 

AKLAN GEL, ALNINDAN ÖPEYİM
Kılıçdaroğlu siyasi ahlak yasası çıkarcaklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Artık bu ülkede naylon faturacılar Maliye Bakanı olmasın. Artık bu ülkede ‘Ali Dibocu’lar Adalet Bakanı olmasın. Siz ‘naylon fatura, ali dibo’ diyorsunuz, ben ‘kalpazan’ diyorum. Sayın Başbakan diyor ki ‘sen nasıl bana kalpazan’ diyorsun. Sayın Başbakan Recep bey, ben sana ‘kalpazan’ demiyorum. Sana kalpazan diyen bu ülkenin savcıları. Savcılar kalpazan diyor sana. Çıksın desin ki, Benim TBMM’de kalpazanlıktan dosyam yok desin. Vallahi yakasına iliştireceğim o dosyayı. Ben size siyasete girerken bir söz verdim. Bu millete yalan söylemeyeceğiz. Her yerde doğruları söyleyeceğiz. Sayın Başbakan'a sen kalpazanlıktan dosyan var dediğim zaman onu ben söylemiyorum. Bu ülkenin savcısı söylemiş. Raporunu yazmış dosyasını Meclis’e göndermiş. Dokunulmazlıkların arkasına sığınıyor kendisi. Yiğitsen kaldır dokunulmazlığı git yargıda aklan gel, ben de alnından öpeyim senin.”
 

HAVUZLU VİLLAYI KİMDEN KİRALADIN
Başbakan Erdoğan’ın “Ben işçi emeklisiyim” dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Doğru söylemiyorsun. Senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat ettim” dedi
Başbakan Erdoğan'a ‘Havuzlu villada oturuyorsun’ dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda da şunları söyledi:
“En sonunda dün açıkladılar. Otuyormuş ama beyfendi kiradaymış. Şimdi soruyorum. Kimden kiraladın, kaça kiraladın? Aç bi görelim bakalım. Benim kooperatif evime göz dikiyorsun. Benim kooperatif evim orada. Gidip bakabilirsin. Ben onu alnımın teriyle alıyorum. Bankadan kredi çektim. Saklamadım, gizlemedim. Alın teriyle kazanılan paraya kim birşey söyleyebilir? Alın teriyle kazanılan mala kim bir şey söyleyebilir. Keşke hepimizin alın teriyle kazanılan parayla havuzlu villası olsa. Biz bunu isteriz. Ama alın teriyle kazanacağız bunu. Recep bey dürüst olacağız. Millete doğruları söyleyeceğiz. Ben konuşuyorum hiçbirşeyi gizlemeden. Dokunulmazlıklara sen söz verdin. Ben de sana hatırlatıyorum. Kaldıracağım dedin. Neden kaldırmıyorsun, neden korkuyorsun?”
 

YAŞAR BÜYÜKANIT’I NİYE YARGILAMIYORSUN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce’nin Akçakoca İlçesi’nden, Zonguldak’ın Alaplı İlçesi’ne geçti. Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 1500 kişiye hitaben konuşan Kılıçdaroğlu, AKP’nin “Anayasa değişikliği ile 12 Eylül’ün intikamını alacağız” dediklerini belirterek, “27 Nisan’da e muhtırayı kim verdi sana? Yaşar Büyükanıt öyle değil mi. Niye yargılamıyorsun? Elinden tutan mı var? Getir yakala ben de destek olayım sana. Şimdi koro halinde Yaşar Büyükanıt’a sahip çıkıyorlar. ‘Vay efendim bu yargılanamaz’ Niye yargılanmaz? E muhtıra vermek suç değil mi? Ne yaptılar, ‘Efendim Yaşar Büyükanıt muhtıra verdi, biz mağdur olduk.’ Mağdur edebiyatı yapıp seçime gittiler. Sonra ne yaptılar, Yaşar Büyükanıt’ın altına kurşun geçirmez bir araba aldılar. Sonra üstün hizmet madalyası verdiler, Bakanlar Kurulu kararıyla. Şimdi ben Alaplı’dan soruyorum, dünyanın hangi ülkesinde ordu muhtıra verir, muhtıra veren paşaya o hükümet üstün hizmet madalyası verir? Çıksın bana anlatsın bakalım, bu dünyanın hangi ülkesinde olur. Bunlar sizi kandırıyorlar. Sizlere doğruları söylemek için yola çıktık. Bu millet yalandan dolandan bıktı, bi de doğruları söyleyin millete” dedi.
 

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın efendiliğini küçümsediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“İftira atıyor diyorlar, Allah aşkına bu söylediklerimin hangisi iftira. Benim için ne diyordu ‘Memur Kemal efendi’ diyordu. Evet efendi adamım ben, bize efendiliği bizim babalarımız öğretti. Büyüklerin yanında konuşmayacaksın dediler, kimseye iftira atmayacaksın dediler, yalan söylemeyeceksin dediler, bizim efendiliğimiz bu. Şimdi beyfendi bizim efendiliğimizi küçümsüyor. Olacak şey değil, akla mantığa sığacak şey değil. Onun için size geldim, lütfen yargıyı bağımsız kılalım, doğruları görelim ve bizi kandırmaya çalışan bu anayasa değişikliğine vicdanen huzur içinde hayır diyelim. Hayır diyelim ki değişimin önü açılsın. Hayır diyelim ki Türkiye’nin önü açılsın, yolsuzluklardan hesap soralım.”
 

Hürriyet, 14.08.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.