Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Özkan’a 5 duruşmaya ‘katılmama cezası’

Özkan’a 5 duruşmaya ‘katılmama cezası’

22 aydır 2’nci Ergenekon davasında tutuklu bulunan gazeteci Tuncay Özkan, suçu kendisine söylenene kadar açlık grevi yapacağını yüksek sesle ve masaya vurarak söylediği için 5 duruşmaya katılmama cezası aldı Gazeteci Balbay, askerlerin tutuklama kararının kaldırılması için, “Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Pazarlık olmadığı için mi tutukluyuz?” dedi

İkinci Ergenekon davası, 2 aylık aranın ardından dün yeniden başladı. Olaylı başlayan duruşmada, 22 aydır tutuklu bulunan gazeteci Tuncay Özkan, suçu kendisine söylenene kadar açlık grevi yapacağını söyledi. Yumruğunu kürsüye vura vura konuşan Özkan, Mahkeme Başkanı’nın uyarısına rağmen bağırmaya devam edince duruşma salonundan çıkartıldı. Özkan’a 5 duruşmadan men cezası verildi. 

Silivri’de sürüyor
Dünkü duruşmaya Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız ve Genel Sekreteri Kazım Genç de ilk kez müdahil olarak katıldı. Balkız, “Bir yandan Aleviler sanıklar arasında, bir yandan da biz hedef durumundayız. Bu çelişkiyi mahkemenin açığa çıkarmasını bekliyoruz” dedi.
Silivri’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, 3 Haziran 2010’daki en son duruşmada tutuklu sanık Leven Ersöz’ün, tedavi gördüğü hastanede çapraz sorgusuna ara verildiğini, sorguya kaldığı yerden devam edileceğini söyledi. 

‘Ölüm orucu’
Bu sırada Tuncay Özkan, söz almak istediğini söyledi. Başkan Şengün de “Buyurun, iki aydır ayrıyız tabii” dedi. İki yıldır tutuklu olduğunu hatırlatan Özkan, yumruğunu kürsüye vura vura ve bağırarak şöyle konuştu:
“Bu davayı böyle sürdüremezsiniz. Niçin beni burada tutuyorsunuz? Hangi darbeyi yapmışım ben? Hangi general benden emir almış? Ben kime talimat vermişim. Arkamda ordu yok. Bağırmayın demeyin, bağırmak zorundayım. Benim suçum nedir? Neden, Balyoz davasında böyle tutuklama yapılmaz diye insanlar salıveriliyor? Orada mı hukuk yok, burada mı? Böyle yargılama olmaz. Yeter artık. Ya bana suçumu gösterin, ya da bu yargılamayı bitirin.”
Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kurbanlık koyun değilim. 2 yıldır cezaevinde zulüm altındayım. Yatabiliyorsanız gelin koğuşta yatın. Kalem kitap gelmez. Ramazan geldi, gelin iftar yapalım var mısınız? Başkanım burada hukuk mu var? Hangi yasal gerekçeyle ben burada duruyorum. Burada faşizm var, insan hakları ihlali var. Bugünden itibaren açlık grevine başlıyorum. Cuma gününe kadar devam edeceğim. Adalet istiyorum. Gerekirse ölüm orucuna giderim. Ben sizin siyasi duruşunuza göre mi yargılanacağım? Ne ceza verirseniz verin. İdam verseniz de yine kabul etmeyeceğim. Bana ‘darbeci’ diyene, ‘şerefsiz’ derim. ‘Faşist’ diyene ‘köpek’ derim.”

“Bağırırım, adalet istiyorum”
Konuşmaya devam eden Özkan’ın konuşmasını kesen Başkan Şengün, “Yeter artık, bağırmadan konuşun” diye uyarıda bulundu. Karşılıklı olarak “Bağırırım”, “Bağıramazsınız” atışmasından sonra Şengün, Özkan’ın salondan dışarı çıkarılması için jandarmaya talimat verdi.
Jandarma, talimatı yerine getirmeyince Şengün, 4-5 kez talimatını yineledi. Bu arada avukat Celal Ülgen kürsüye çıkarak Özkan’ı sakinleştirmek istedi. Özkan, jandarmalar arasında, “Bağırırım, adalet istiyorum” diye bağırarak duruşma salonundan çıkarılırken izleyici bölümünden Başkan Şengün’e “Hayvan” diye bağıranlar oldu.
Şengün, ayrıca Tuncay Özkan, Emcet Olcaytu ve Mustafa Balbay’ın sözlerinin hakaret içerip içermediğinin tespiti için bu konuşmaları içeren tutanakların Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi.

 

PROF. HABERAL’DA İLGİNÇ DURUM
Tazminat ödeyecek hâkimden ret kararı

Prof. Mehmet Haberal, 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimlerini reddetti. İkinci heyetinde Başkanı Kemal Can, reddedilen hakimlerin tarafsızlığını şüpheye düşürecek koşulların bulunmadığını belirterek, Haberal’ın talebinin reddine karar verdi. Reddi hakim talebini reddeden Hakim Can, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından Haberal’ın tahliye taleplerini, soyut ve gerekçesiz kararlarla geri çevirdikleri gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkum edilen 9 hakimden biri.

 

MÜDAHİL OLAN ALEVİ DERNEĞİ BAŞKANI BALKIZ:
Alevilerin taraf olması mı isteniyor?

Davanın tutuklu sanıklarından eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin’de ele geçirilen suikast listesinde adları geçtiği öne sürülen ve davaya müdahillikleri kabul edilen Ali Balkız ve Kazım Genç, basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Balkız, kendisine suikast yapılacağını ilk olarak 10 Ocak 2009 tarihinde öğrendiğini belirterek, “Zekeriya Öz’ü ziyaret ettik. İbrahim Şahin’in evinde çıkan belgeleri gösterdi. Krokileri görünce bu işe inanmış ve müşteki olmuştuk” dedi.
Balkız, davanın amacının karanlık ilişkileri ve darbe planlarını açığa çıkarmak iddiasında olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “Mahkeme gerçekleri arıyor. Acaba, bizleri orada var gösterip Alevilerin burada taraf olmasını mı istediler? Bir yandan Aleviler sanıklar arasında, bir yandan da biz hedef durumundayız. Bu çelişkiyi mahkemenin açığa çıkarmasını bekliyoruz.”

 

Levent Ersöz savunmada bayıldı 
Telekonferans yöntemiyle Cerrah Paşa Tıp Fakültesi hastanesindeki odasından daha önce savunma yapan ve dünkü celsede çapraz sorgusuna geçilmesi beklenen Ersöz ek savunma yaptı. Ersöz’ün savunmasının ardından avukatı Zeki Aksoy savunmasına başladı. Ancak, bu sırada Ersöz’ün bayıldığı ve doktorların Ersöz’e müdahalede bulunduğu ekrandan izlendi. İfade perşembeye ertelendi.

 

BALBAY’DAN DARBE YORUMU:
‘Komutanlar eksik biz mi tam teşebbüs?’

Duruşmada söz alan ve 17 aydır tutuklu bulunan gazeteci Mustafa Balbay “Balyoz Planı” davasının sanıkları için yakalama kararının İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılması ile ilgili olarak, “Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?” diye konuştu. Balbay, şöyle devam etti:
“70 yıl önce Nazım Hikmet’e cezaevinde daktilo verilmiş. Ancak, bize verilmiyor. Yazı yazmaktan sağ elimi kullanamaz hale geldim, sol elimi de kullanmaya başladım. tecrit altındayız. Diğer koğuşlarla görüşümüze izin verilmiyor. Şu anda beni ne kadar ciddiye alacaksınız bilemem. Biz kurbanlık koyun değiliz. Adnan Menderes 9 ay 20 günde yargılandı. Deniz Gezmiş 15 ayda yargılandı. Artık, 13. Ağır Ceza Mahkemesi değil, 13. Sağır Ceza Mahkemesi diyeceğim.”

Milliyet, 11.08.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.