Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 35. madde Cuma günü TBMM'de
35. madde Cuma günü TBMM'de
CHP, askeri darbeye dayanak oluşturduğu gerekçesiyle eleştirilen TSK İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesinin değiştirilmesine yönelik teklifi bu hafta içinde TBMM’ye sunacak.
Ancak parti içinde bu konuda görüş ayrılıkları ortaya çıktı. CHP’li bazı hukukçu milletvekilleri, 35. maddenin değiştirilmesinin yeterli olmayacağını ve kaldırılması gerektiğini ifade ediyor. Türkiye dışında bazı ülkelerde de 35. maddeye benzer düzenlemelerin bulunduğunu belirten bazı CHP’li vekiller de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bu konuda rapor sundu. Bazı milletvekilleri de, 35. maddenin tamamen kaldırılması yerine değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. Buna gerekçe olarak da, “Madde tamamen kaldırılırsa TSK’nın yetkilerinin önemli bir kısmı elinden alınır” diyorlar.
TEKLİF BU HAFTA MECLİS’TE
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, “Hafta içinde teklifi vereceğiz, en geç Cuma günü verilecek” diye konuştu.
KALDIRILMASINI İSTEYENLER VAR
35. maddenin değiştirilmesinin yeterli olmayacağını ifade eden CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, ANKA’ya yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“35. madde mutlaka kaldırılmalı. Değişiklik yeterli değil. 35. maddenin orada, mevzuatta tutulmasının gerekçesi olamaz, kaldırılmalıdır. 35. maddenin kaldırılması konusunda tereddüdün olmaması gerekir. Aslında biz bunu yeni söylemiyoruz. Geçen dönem de Sayın Deniz Baykal kaldırılmasını ifade etmişti. Öteden beri 35. maddenin kaldırılmasını istiyoruz, bu istek yeni değil. TSK’nın asli görev, yetki ve sorumluluklarını tespit etmek gerekiyor.”
“KALDIRILMALI, AMA YENİ DÜZENLEME YAPILMALI”
35. maddenin kaldırılması gerektiğini belirten Kart, “ ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve korumayı’ bu kavramdan çıkartıp ‘demokrasiyi kollama ve koruma’ mekanizmasına vermek gerekir. Bu görevi, siyasi iktidarın bugün olduğu gibi, laik yapı ve hukuk devletini ortadan kaldırma mekanizmasını kurumsal hale getirildiğinde ne yapacağız? Hitler ve Mussolini örneklerini hatırlamak gerekiyor. Kaldırılmalı evet, ama buna paralel olarak yeni bir düzenleme yapılmalı” dedi.
“DEĞİŞTİRMEK KAFA KARIŞIKLIĞI YARATIR, KALDIRILMALI”
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin “Kafa karışıklığı doğabilir. Tümüyle kaldırılabilir. Değiştirmek yeterli değil” derken, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’de, “35. madde değiştirilmeli. Değiştirilebilir” diye konuştu.
KALDIRILMASINA KARŞI ÇIKANLAR DA VAR
CHP içinde 35. maddenin kaldırılmasına karşı çıkanlar da var. Bu milletvekilleri de kaldırılması yerine düzenleme yapılabileceğini ifade ediyor. 35. maddenin kaldırılmasına karşı çıkanlar, kaldırılması halinde TSK’nın yetkilerinin önemli bir kısmının gidebileceğini ifade ediyor. Edinilen bilgiye göre yapılan araştırmada, 35. maddeye benzer maddelerin dünyada da örnekleri olduğu belirlendi. İspanya ve Avusturya’da da 35. maddeye benzer maddelerin olduğu tespit edildi. TSK iç hizmet yasasının 3'inci maddesi, "Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır" ifadesini içeriyor.
35. MADDE NEDİR
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi şöyle:
"Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır."
Hürriyet, 26.07.2010
Kılıçdaroğlu'ndan 35. madde açıklaması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılmasına yönelik öneriye ilişkin, ''Bizim önerimiz gayet açık. Bizim arkamıza sığınıp bir yasal düzenleme beklentisi içine girmesin. Sayın Başbakan, Başbakanlık Hukuk Müşavirliğine talimat verir, 35. madde ile ilgili düzenleme gelir parlamentoya, biz de parlamentoda gerekli desteği veririz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Malatya'ya gerçekleştirdiği yurt gezisi kapsamında, Yazıhan ilçesi'ne bağlı Fethiye beldesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan herhalde Başbakan olduğunu unuttu. Parlamentoda yeterli çoğunluğu da var. Bizim önerimiz gayet açık. Bizim arkamıza sığınıp bir yasal düzenleme beklentisi içine girmesin. Parlamentoda çoğunluğu var. Parlamento şu anda tatil. Biz parlamentoyu davet etsek de yeterli milletvekili sayımız yok. Ama Sayın Başbakan, Başbakanlık Hukuk Müşavirliğine talimat verir, 35. madde ile ilgili düzenleme gelir Parlamentoya. Biz de Parlamentoda gerekli desteği veririz. Yani Sayın Başbakan başka gerekçelerin arkasına sığınmasın. Bizim söylemimiz çok net, çarpıtmasın, gereği neyse yerine getirsin. Onlar şikayet etmiyor muydu? Biz de onların şikayetini gidermeye söz verdik. Gidereceğiz, getirsinler.''
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile Saadet Partili Şevket Kazan'ın görüşmesine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de görüşmeden haberdar olduğunu, ancak içeriğini bilmediğini söyledi.
Görüşmeden daha önce haberdar olmadığını da belirten Kılıçdaroğlu, Sav ve Kazan'ın uzun yıllar parlamentoda çalıştığını, görüşmelerine farklı bir anlam yüklememek gerektiğini ifade ederek, ''Sayın Kazan konuşursa içeriğini öğrenmiş oluruz. Ben de Ankara'ya gittiğimde Sayın Genel Sekreter ile görüşürüm'' dedi.
Bir başka gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliğine destek vermeyenleri darbeci olmakla suçluyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:
''Darbe söylentilerinin arkasına sığınan Sayın Erdoğan'dır. Recep Bey'e açık çek verdim, artık bir daha darbe söylentilerinin arkasına sığınmasın. En son şikayet ettiği neydi? İç Hizmet Yasası'nın 35. maddesi. Onu getirsin, değiştireceğiz. Ne söylerse elindeki bütün mağduriyet söylemlerini elinden almaya kararlıyız. Çünkü, O, halka hizmet etmek istemiyor. Halkın gündemini halkın elinden almak istiyor. Biz halkın gündemi gerçekten parlamentoya yansısın diye, Sayın Başbakan'ın yarattığı bütün yapay gündemleri elinden almak istiyoruz. Neden şikayet ediyorsa getirsin parlamentoya. Ama bizim şikayetlerimiz var, işsizlikten yana, çiftçiden yana, emekliden, esnaftan, sanayiciden yana şikayetlerimiz var. Bunlarla ilgili Recep Bey'in şikayetleri yok. Onlarla ilgili şikayetleri olursa, Parlamentoya getirsin, yoksa seçimlerden sonra biz geleceğiz ve bu şikayetlerin tamamını gidereceğiz. Biz birilerinin, belli söylemlerin arkasına saklanmayacağız. Özümüz de sözümüz de bir olacak.''
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Son zamanlarda maden alanları birilerine peşkeş çekiliyor. Bununla ilgili düşünceniz nedir?'' sorusu üzerine de CHP olarak Türkiye'nin stratejik öneme sahip maden alanlarını çok iyi bildiklerini, bunlara ilişkin parti programında unsurların yer aldığını, iktidara geldiklerinde bunları da hayata geçireceklerini söyledi.
Star, 24.07.2010
AK Parti, 35. madde konusunda CHP'den söz değil teklif bekliyor
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, darbelere zemin hazırlayan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi teklifi tartışılıyor. AK Parti, öneriye kuşkulu yaklaşsa da değişikliğe sıcak bakıyor. "Eğer tasarı hazırlayıp getirirlerse Meclis'i olağanüstü toplarız." deniliyor. Fakat iktidar partisinde konunun referandum sonrasına bırakılması eğilimi hakim.
Askerî darbelere zemin hazırlayan Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin akıbeti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bağlı. Kılıçdaroğlu, iktidar partisine yaptığı çağrıyla yetinmeyip Meclis'e kanun teklifi verirse Meclis olağanüstü toplanıp değişikliği yapacak. Darbecileri yargılayacak maddelerin de bulunduğu anayasa değişikliğinin oylanacağı halkoylamasına odaklanan AK Parti'nin gündeminde ise en azından ekim ayına kadar böyle bir konu bulunmuyor. CHP Genel Sekreteri Önder Sav da TBMM'nin önceki gün tatile girdiğini belirterek, konunun referandumdan sonra ele alınabileceğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) 'cumhuriyeti koruma, kollama' misyonu yükleyen 35. maddenin kaldırılması çağrısı yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na TBMM Başkanı M. Ali Şahin'den destek gelmişti. Meclis'in tatile girmesinden bir gün önce yapılan bu açıklama, iktidar ile muhalefet arasında 'samimiyet' testine dönüştü. AK Parti, 2009 Haziran ayında Kemal Kılıçdaroğlu ve grup başkan vekillerinin yaptığı ziyareti hatırlatıyor. Bu ziyarette geçici 15. maddenin kaldırılması teklifini getiren CHP, "Darbeciler yargılansın." demişti. Teklif 12 Eylül'de referandumda oylanacak anayasa değişikliği paketine girdi. Buna rağmen referandum paketine 'hayır' diyen CHP'nin tutumu AK Parti'yi düşündürüyor. Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, "Eğer samimi iseler Sayın Kılıçdaroğlu kendi imzasıyla 35. madde teklifini Meclis Başkanlığı'na sunar. Kendi adı veya gruptan birisinin imzası olsun ki sonra kalkıp 'şahsi görüşü' demesinler. O zaman ciddiye alır, değerlendiririz." açıklamasını yaptı. AK Parti Grup Başkan Vekili, CHP'nin anayasa paketinin içeriğine vicdanen 'hayır' diyemediği ve gündemi değiştirmek için böyle bir girişimde bulunduğu düşüncesini de ifade etti. AK Parti, anayasa değişikliği paketinin darbelere karşı çıkma anlamında Kılıçdaroğlu'nun önerisi olan 35. maddeden daha önemli olduğu görüşünde.
CUMHURBAŞKANI Da "DEĞİŞTİRİLMELİ" DEDİ
Konu dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de soruldu. Cuma namazı sonrası Tarabya Meydanı'ndaki esnafları ziyaret eden Cumhurbaşkanı, basın mensuplarının soruları üzerine, "İktidar ve muhalefetin istismara fırsat vermemek için bu maddeyi yeniden düzenlemesinin doğru olacağı kanaatindeyim." dedi. Gül, "Aslında 35. maddeyi okursanız içerisinde böyle herhangi bir şekilde Meclis dışı kimseye bir görev verme söz konusu değildir. Ancak bu madde istismar edildi. Tüm Meclis'in el birliği içinde yanlış anlamaları düzeltmek için maddenin yeniden yazılması ve düzenlenmesinin doğru olacağı kanaatindeyim. Meclis açılınca bunu hep birlikte ele alabilir." diye konuştu.
Bu arada öneriye önceki gün destek veren TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, dün yine bu yöndeki sorulara muhatap oldu. Şahin, Meclis başkanı olarak 35. maddenin değiştirilmesiyle ilgili teklif vermesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Böyle bir değişiklik teklifinin 1 Ekim'den önce gündeme gelmesi pek mümkün görünmüyor." dedi. "Referandumdan sonraya mı kalacak?" sorusuna da, "Evet. Olabilir." şeklinde cevap verdi.
Zaman, 24.07.2010
Darbe zemini 35. madde için Ankara konsensusu
Türkiye’de 1961’den bu yana yapılan darbelerin yasal zemini olarak kullanılan TSK İç Hizmet Madde 35’in kaldırılması için siyasi partiler arasında büyük bir konsensus oluştu
Türkiye’de darbecilerin kendilerine yasal dayanak olarak gösterdikleri TSK İç Hizmet Kanunu 35. maddesinin kaldırılmasına yönelik bütün siyasi partilerde bir konsensus oluştu. İlk olarak Geçtiğimiz Ocak ayında TRT’de katıldığı bir programda Başbakan Erdoğan’ın gündeme getirdiği 35. maddenin kaldırılmasına ilişkin olarak CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu da önceki gün Radikal’den Murat Yetkin’e görüş bildirdi. Bunun üzerine maddenin kaldırılması konusu yeniden gündeme geldi.
BU GÜNE KADAR KALDIRILMAMASI EKSİKLİK
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin söz konusu maddenin bugüne kadar değiştirilmemiş olmasının bir eksiklik olduğunu belirterek “Millet iradesinin temsil edildiği yer olan TBMM’nin şu anki başkanı olarak bu konu üzerinde titizlik durmak gerek” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik CHP’lilerin bu konuda ciddi bir teklif sunması halinde TBMM’de görüşülerek gerekenin yapılacağını kaydetti.
MHP: DARBEYE YASAL DAYANAK OLMAZ
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da konuyla ilgili olarak açıklamada öneri gelmesi halinde bunu değerlendireceklerini belirterek “Darbenin yasal dalanağı olamaz” diye konuştu.
UMARIM SADECE TEMENNİDE KALMAZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ise AK Parti’nin bu teklifi değerlendirmesinin önemli olduğunu belirterek “Mesele parlamentodan bu teklifin geçmesini sağlanmak. Olabilirse ne güzel tabii” dedi.
Ya milletin sesi ya darbenin
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkan Gül ile görüşmesinin ardından Tarabya Meydanı’nda makam aracından inerek vatandaşlarla sohbet etti. Burada ikram edilen çayı içti, ocuklara hediye verdi. Vatandaşlara halk oylaması konusunda ne düşündüklerini soran Erdoğan, “26 maddede nelerin değiştiği ortada. Ya milletin sesine kulak vereceğiz, ya darbenin sesine kulak vereceğiz’’ dedi.
Tören sonrası 2.5 saatlik görüşme
Harp Akademileri Komutanlığı’nın 2009-2010 eğitim-öğretim yılı mezuniyet töreni İstanbul’da gerçeşleştirildi. Törende, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, akademi birincileri Hava Pilot Üsteğmen Hasan Koçak, Piyade Yüzbaşı Osman Doğan ve Deniz Yüzbaşı Hasan İlhan’a diplomalarını verdi.TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ikincilere, Başbakan Erdoğan da üçüncülere diplomalarını sundu. Törenin ardından Gül ve Erdoğan, Tarabya Köşkü’nde yaklaşık 2.5 saat görüştü.
Anlaşma olursa çok hızlı değişir
TSK İç Hizmet kanunu Madde 35’in kaldırılmasına yönelik ilk siyasi irade belanını Başbakan Erdoğan yapmıştı. Erdoğan, TRT-1’de 31 Ocak 2010’da yayımlanan Taha Özhan’ın sunduğu ‘Enine Boyuna’ programında konuyla ilgili sorularını ‘Darbe söylentilerinin TSK’nın İç Hizmetler Kanunu’nun 35. maddesine dayandırıldığı belirtilip, bu maddede değişiklik yapılıp yapılamayacağı’ sorusuna şu cevabı vermişti: “Konsensüs gerçekleştirildiğinde bu çok kolay yapılabilir. Bunun için çok uzun zamana da ihtiyaç yok. Askere özellikle o madde, resen harekete geçme müsaadesini zaten vermiyor.
Evren’in Cumhurbaşkanlığı kaynaklı hakları geri alınsın
BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in, Cumhurbaşkanlığından kaynaklanan tüm haklarının geri alınması için kanun teklifi verdi. Halis’in, TBMM Başkanlığına sunduğu teklifin gerekçesinde, 12 Eylül 1980 darbesinin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tarihin sayfalarına geçtiği, ancak bu darbeyi yapanların yargılanmadıkları, devlet olanaklarından fazlasıyla yararlandığı ve imtiyazlı bir halde yaşamlarını sürdürdüğü belirtildi.
1 hafta daha çalışalım
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, ‘’Meclisin bir hafta daha çalıştırılarak, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) ile İç Hizmet Kanununun 35. maddesinin kaldırılması’’ önerisinde bulundu. MGSB’nin devletin gizli anayasası olduğunu savunan Kaplan 1961’den başlayarak her darbedebu kitapçığın daha da kalıcı hale geldiğini iddia etti.
İsterlerse destek veririz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Radikal’den Murat Yetkin’e verdiği demecinde TSK İÇ Hizmet Kanunu 35, maddesinin kaldırılması gerektiğini belirterek şunları söylemişti: ‘12 Eylül’le hesaplaşmak isteniyorsa 12 Eylül’e gerekçe yapılan Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesini değiştirelim. O maddeyi değiştirmek için Anayasa’yı değiştirmek de gerekmiyor; AKP’nin tek başına gücü yetiyor. Ama istiyorlarsa getirsinler, tatmin edici değişiklikse biz de destek verelim.
Darbeci anlayışa ince mesaj
Emekli Hakim Albay Ahmet Cengiz Tangören: Muhtelif yorumlara neden olacak maddeler kaldırılmalı. Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak sadece TSK’nın görevi değil. Ayrıca TSK’yı da bu tür tartışmalardan uzak tutmak lazım. Aslına bakarsanız Balyoz ve Ergenekon davalarında suçlananların, 35. maddeyi nasıl yorumladıkları önemli. Harp Okulu’ndan çıkan her subay, kendini bu madde ile birlikte yetkili ve bu maddeye uygun davranmaya haiz görüyor. Böyle bir anlayış var. Madenin kesinlikle revize edilmesi gerekli.
Yanlış yorumlamayı engeller
İstanbul Barosu Eski Başkanı Yücel Sayman: 35. madde kaldırılmalı. Şimdiye kadar ki tüm darbeler, darbe teşebbüsleri ve muhtıralar bu maddeye dayandırıldı. Bu madde kullanıldı. Gerçi madde darbe yapılsın demiyor ama böyle yorumlanıyor.
Makemede böyle savunurlarsa müebbet yerler
Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: İhtilal yapmak için 35. maddeye dayananlar, mahkemede de ‘TSK İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesi’ne dayandık, bize bu yetkiyi veriyor’ desinler. Böyle bir şey söylerlerse, ağırlaştırılmış müebbeti alırlar. Rejimi demokrasi olan bir sistemde, anayasında bu hükümler bulunan kanun kimseye böyle bir yetki veremez. Bu maddeelbirliği ile kalkmalı.”
TBMM darbecilere geçit vermiyorum mesajı verebilir
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez : 35. madde kaldırılırsa, darbe eğiliminde olanlar hukuki kılıf aramada daha da zorlanacaktır. Darbenin hukuku olmadığı, darbe kendi hukukunu uyguladığı için darbeciler için önemi olmasa da maddenin kaldırılması psikolojik bir öneme haiz. TBMM ‘Darbe yapılmasını hukuki olarak engelledim’ mesajı verebilir.
Star, 23.07.2010
Şahin: Darbelere zemin hazırlayan kanun maddesi kaldırılsın
27 Mayıs darbesinin ardından yasalaşan ve askeri müdahalelere zemin hazırladığı gerekçesiyle eleştirilen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi Parlamento'da tartışılmaya başlandı.
İlk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği maddenin kaldırılmasına yönelik öneriye Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'den destek geldi. Şahin gazetecilerin soruları üzerine Türkiye'de millet iradesini savunmanın ve Parlamento'nun hukukunu korumanın herkesin görevi olduğuna dikkat çekti. Şahin, "(35. madde) değiştirilse iyi olur. Şu ana kadar değiştirilmemiş olmasını bir eksiklik olarak görürüm. Parlamento'nun başkanı olarak benim, üzerinde en hassasiyetle durmam gereken konu budur." dedi. BDP'li Hasip Kaplan, Meclis'in bir hafta daha çalıştırılıp, maddenin kaldırılabileceğini vurgularken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı temkinli yaklaştı: "Darbe anayasal suçtur zaten. Öneri gelirse yetkili kurullarımızda görüşürüz."
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanunu, 27 Mayıs darbesinden sonra 1961 yılının Ocak ayında yasalaştı. Kanunun 35. maddesi, daha sonraki askerî darbe ve müdahalelere yasal zemin oluşturdu. Maddede şu ifade yer alıyor: "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır."
Kamuoyunda tartışma konusu olan düzenleme, Japonya Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Takahiro Yokomichi ile görüşmesinin ardından Meclis Başkanı Şahin'e hatırlatıldı. Bir gazetecinin sorusu üzerine Şahin, "Değiştirilse iyi olur diye düşünüyorum. Şu ana kadar değiştirilmemiş olmasını da bir eksiklik olarak görürüm. Türkiye'de millet iradesini savunmak ve millet iradesinin yansıdığı Parlamento'nun hukukunu korumak, herkesin görevidir." dedi.
Şahin'in sözleri, tartışma doğurdu. Muhalefet partileri destek verirken AK Parti temkinli yaklaştı. 35. maddenin kaldırılmasının yerinde bir düşünce olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Okay, "Darbelere hukuki zemin taşıyan bir yasal düzenlemenin yasa içerisinde yer alması yadırgatıcıdır." dedi. BDP'li Hasip Kaplan da, "Partim adına çağrıda bulunuyorum. Eğer isterlerse bir hafta daha Meclis'i çalıştırır, siyaset belgesini ve İç Hizmet Kanunu 35. maddeyi kaldırabiliriz." diye konuştu. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı ise, önlerine bir teklif geldiğinde parti olarak değerlendireceklerini ifade etti.
AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, öneriyi ilk olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiğini hatırlatarak, "CHP bu konuda samimi değil." dedi. Anamuhalefet partisinin anayasa paketine destek vermediğine dikkat çeken Bozdağ, CHP'nin pakete 'hayır' deme zorluğundan dolayı sıkıştığını ve kendisine alan açmak için yeni teklifler getirdiğini ileri sürdü. Bozdağ, "Anayasa değişikliğiyle, askerden atılan subay-astsubayın yargıya gitmesinin yolunu açıyoruz. CHP bunlara karşı çıkamadığı için Sayın Kılıçdaroğlu, gündemi başka yere dağıtmak için, AK Parti'nin samimiyetini sorgulama cihetine giden yaklaşım ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.
Zaman, 23.07.2010
CHP'den 12 Eylül için karşı atak
‘TSK İç Tüzüğü’nden koruma, kollama maddesini kaldıralım’
Başbakan Erdoğan’ın grup konuşmasıyla anayasa referandumunu 12 Eylül’le hesaplaşmaya dönüştürmesi üzerine CHP’den karşı atak geldi. Kılıçdaroğlu, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin kaldırılmasını önerdi.
ANKARA - 12 Eylül’de yapılacak referandumda 12 Eylül darbesiyle hesaplaşacağını açıklayan iktidar partisine, anamuhalefet partisi CHP’den karşı atak geldi. CHP lideriKemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan 12 Eylül’le hesaplaşmak istiyorsa TSK’nın 12 Eylül’e gerekçe yapılan 35. maddesini kaldırsın” dedi. Kılıçdaroğlu’nun önerisine TBMM Başkanı’ndan ve diğer partilerden de destek geldi. Böylece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 ay önce “lazım” dediği “konsensus” yolunda önemli bir eşik aşılmış oldu.
Radikal Gazetesi’ne yaptığı açıklamada “Bu Anayasa değişikliği sonrası hiçbir 12 Eylül paşası yargılanmayacak. Görüşmeler sırasında CHP olarak 12 Eylül paşalarının yargılanması için insanlığa karşı suçlarda yasanın geriye dönük geçerli olması önergesi verdik, AKP oylarıyla reddedildi” diyen Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:
* Şu açık görünüyor, AKP’nin iki gündemi var: Birincisi gerçek gündemi, ikincisi halka göstermek istediği gündem. Gerçek gündeminde yargı üzerinde hâkimiyet kurmak var. Halka gösterdiği gündem ise, 12 Eylül ile hesaplaşmak.
* Eğer Başbakan 12 Eylül’le hesaplaşmak istiyorsa, neden Anayasa değişikliğine YÖK’ü kaldırmayı koymadı? Ele geçirene kadar YÖK için her şeyi söylediler. Ama ele geçirdikten sonra YÖK’ten gayet memnunlar.
* Eğer Başbakan 12 Eylül’le, müdahaleci anlayışla hesaplaşmak istiyorsa, Yaşar Büyükanıt ile neden hesaplaşmıyor? Büyükanıt müdahale etmedi mi? Ama Başbakan hesaplaşmak yerine ona özel araç tahsis etti.
* Eğer Başbakan 12 Eylül ile hesaplaşmak istiyorsa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 12 Eylül’e gerekçe yapılan 35’inci maddesinin değiştirilmesine neden yanaşmıyor? O maddeyi değiştirmek için Anayasa’yı değiştirmek de gerekmiyor; AKP’nin tek başına gücü yetiyor. Ama istiyorlarsa getirsinler, tatmin edici değişiklikse biz de destek verelim.
* Eğer Başbakan 12 Eylül’le hesaplaşmak istiyorsa, özel yetkili mahkemeleri kaldırsın. Bu mahkemelerin 12 Eylül mahkemelerinden, DGM’lerden (Devlet Güvenlik Mahkemesi) farkı yok. Geçenlerde Cemil Çiçek, Fikret Bila’ya bu mahkemeleri CHP ile birlikte kabul ettiklerini söylemiş. Bu doğru değil. Cemil bey, açıp TBMM tutanaklarına bakabilir. CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç söz alıp bu mahkemelerin kuruluşuna karşı çıkan bir konuşma yaptı, CHP grubu da desteklemedi. AKP bir anlamda kendi yaptıkları için suç ortağı arıyor. Ama bu tür uygulamalara ne geçmişte suç ortağı olduk, ne bugün oluruz.
* AKP 12 Eylül’le hesaplaşamaz. Bunların önünü açan 12 Eylül oldu. Solcular ve ülkücüler 12 Eylül’de işkencelerden geçirildiği günlerde bunların sırtı sıvazlanıyordu. Köşelerinden sessizce seyredip önlerinin açılacağı günü beklediler.
KAPLAN: HEMEN KALKSIN
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan bir basın toplantısı düzenleyerek “Meclisin bir hafta daha çalıştırılarak, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ile İç Hizmet Kanununun 35. maddesinin kaldırılması” önerisinde bulundu.
TBMM Başkanı Şahin’in, “İç Hizmet Kanununun 35. maddesinin değiştirilmesi” yönündeki sözlerini de eleştiren Kaplan, “Sayın Meclis Başkanına ’Günaydın’ diyorum” dedi. 15 Mayıs 2008’de 35. maddenin değiştirilmesi için bir yasa teklifi veren Kaplan, “Bizim teklifimiz orada duruyor. Sayın Başbakan ağlayacağına getirsin. Partim adına çağrıda bulunuyorum.Eğer isterlerse bir hafta daha Meclisi çalıştırır, siyaset belgesini ve İç Hizmet Kanunu 35. maddeyi kaldırabiliriz” dedi.
ŞAHİN: DEĞİŞTİRİLSE İYİ OLUR
Kılıçdaroğlu’nun önerisine ilk destek TBMM Başkanı Şahin’den geldi. Şahin, Japonya Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Takahiro Yokomichi ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorusu üzerine şöyle konuştu: “Değiştirilse iyi olur diye düşünüyorum. Şu ana kadar değiştirilmemiş olmasını da bir eksiklik olarak görürüm. Türkiye’de millet iradesini savunmak ve millet iradesinin yansıdığı parlamentonun hukukunu korumak, herkesin görevidir. Bu parlamentonun başkanı olarak üzerinde en hassasiyetle durmam gereken konudur diye değerlendiriyorum” diye yanıtladı.
ÇELİK: TOPU TACA ATIYORLAR
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise VATAN’a, Kılıçdaroğlu’nun 35. maddeyle ilgili önerisini şöyle değerlendirdi:
“Bu mesele böyle ayak üstü beyanlarla falan konuşulacak bir mesele değil. Şu anda Türkiye referanduma kilitlenmiş durumda ve referandumu tartışıyor. Ama Sayın Kılıçdaroğlu topu taca artıyor. Üstelik TBMM’nin son çalışma günü, böyle bir aşamada bunun olmayacağını bile bile gündem saptırıyor.”
İktidar partisinin bu öneriye nasıl baktığına ilişkin ise Çelik, “Dediğim gibi bu bir gündem saptırma. Ama bu meselede ciddi bir önerileri varsa CHP’li arkadaşları gider grup başkanvekilleriyle önerilerini konuşurlar. Eğer gerçekten kayda değer bulunursa o zaman partimizin ilgili organlarına konuyu taşırlar. İşte o zaman ciddi ciddi konuşulur, tartışılır. Ancak şuan için Türkiye’de gündem bu değil” yanıtını verdi.
MHP: DARBE ZATEN SUÇ
MHP ise 35. maddenin değiştirilmesine farklı bir yaklaşım gösterdi. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, “Bu tartışmaları takip ediyoruz ama bu madde neden kaldırılmak isteniyor? Açıkçası bunu anlayamadık. Darbe engellemekse mesele, darbenin yasal dayanağı zaten olmaz. Çünkü darbe yapmak anayasal suçtur. Asıl bu dönemde askeri darbeler değil sivil darbelere dikkat etmek ve onları önlemek lazım. Darbenin yasası mı var ki maddesi olsun” dedi.
35. MADDE
“Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi şöyle:
“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.”
Bu madde şimdiye kadar gerçekleşen askeri müdahalelerin yasal gerekçesi olarak kullanıldı. Özellikle kanlı 12 Eylül darbesini gerçekleştiren generaller bu maddeye dayanarak ülke yönetimine el koyduklarını, yasaların kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını açıklamışlardı.
Vatan, 22.07.2010
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
