Gündem
 Gündem > İrtica Eylem Planı > Islak imza ekibini kurtarmak
Islak imza ekibini kurtarmak
Çiçek’in ‘İrticayla Mücadele Planı’nı kızgınlıkla hazırladığını belirten Askeri Savcılık iddianamesi, darbe planında payı bulunan generalleri ve Çiçek’i kurtarma hamlesi olarak nitelendiriliyor
• Askeri savcılığın hazırladığı Dursun Çiçek iddianamesi, pek çok iddiayı da beraberinde getirdi. Ergenekon kapsamında darbeye tüşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan Çiçek için askeri savcı ‘cunta da darbe de yok’ iddiasıyla 6 yıl hapis cezası istedi.
Askeri Savcılığın hazırladığı iddianamede Çiçek’in, İrticayla Mücadele Eylem Planı’nı hazırladığı ve imzasının bulunduğu doğrulansa da yargılama biçiminde önemli değişiklikler bulunuyor. Askeri Savcı, Çiçek’in 1 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, açığa alınmasını ve TSK’dan ihraç edilmesini istedi. Ancak, bu yılki YAŞ’ta Çiçek emekliye sevkedilebilir. Sivil yargıdaki sürecin temelini oluşturan İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesi, Askeri iddianamede sadece “yazı.” Çiçek’in bunu üstlerinin bilgisi dışında, terfi edemediği için kızgınlıkla, uygulamak için değil medyaya verilmek üzere oluşturmuş. Emekli Başsavcı Reşat Petek konu hakkında, “Bu iddianame ile askeri savcılık ‘Darbe planı yok, bunu uygulamaya koyan cunta ve sanıkları yok’ dedi” yorumunu yapıyor.
CEZA GENEL KURULU KARARI KRİTİK
Askeri savcının iddianamesi 12 Mayıs tarihini taşımasına ve belli noktalardan suçlamasına rağmen Çiçek’in askeri iddianameye tepki göstermemesi de dikkat çekti. Çiçek, önceki gün duruşmasında birkaç yerde davası bulunduğuna işaret ederek olayı “Yargıtay’a taşıyacağını” söyledi. Aynı belgeyle ilgili Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’le ilgili dosya Yargıtay’da. Dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde mi, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde mi görüşüleceğine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun vereceği önümüzdeki günlerde vermesi beklenen oldukça kritik bir karar mevcut.
Ceza Genel Kurulu’nun, dosyanın Yargıtay’da kalması yönünde karar vermesi durumunda, Çiçek’in Yargıtay’a birleştirme talebinde bulunması bekleniyor. Bu gerçekleşmezse, Çiçek’in Askeri Mahkeme’nin kabul ettiği iddianame nedeniyle, Askeri Yargıda bulunan davası tartışma konusu olacak. Sivil yargı, ıslak imzalı planın, “darbe planı olmadığı” tezinin tam tersini savunuyor. Bu durum da konunun Uyuşmazlık Mahkemesi’ne taşınması ihtimalini güçlendiriyor. Konu Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından Askeri Yargı’nın alanında görülürse Çiçek, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak ve içeride yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edilecek.
Çiçek’in kurban edilişi hangi isimlere yaradı
Askeri savcılığın iddianamesi Çiçek’in alacağı cezayı düşürürken, Kaos planının hazırlanmasında ismi geçen birçok üst rütbeli askeri de aklıyor
Askeri savcılığın iddianamesinin ardından gözler sivil savcılıkta yürüyen davaya ve Demokrasiye Müdahale Planı’nın altında imzası bulunan Kumay Albay Dursun Çiçek’in bu planı hazırlama talimatını kimin verdiğine ve Çiçek’in bu planı kime sunduğu sorusuna çevrildi. Orijinal belgeyi de ortaya çıkaran iki ihbar mektubunda yer alan isimlerden planın hazırlık ve imha sürecinde yer aldığı iddia edilen Albay Çiçek’e planın hazırlanması talimatını veren ‘Üst’ düzey subaylara yönelik bir soruşturma yapılmamıştı.
MEKTUPTA VARDI
Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet savcılarına gönderilen ve planı ortaya çıkaran iki ihbar mektubunda şu ifadeler ve şu isimler yer alıyor: “2007 yılı Eylül ayında Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun ve Korgeneral Nusret Taşdeler, bazı akademisyenler ve CHP’lilerle birlikte harekete geçti. Taşdeler’in himayesinde görevli albaylar Dursun Çiçek, S.Ö., İ.Z.G. ve F.S. tarafından ‘kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler’ hazırlatıldı...”
YOK EDENLER DE SIRALANDI
Demokrasiye Müdahale Eylem Planı’nın hazırlanması ve yok edilmeye çalışılmasında yer alan ekipten isimlerler de ihbar mektuplarındaydı: “Bu isimler arasında Hasan Iğsız, Tuğgeneral Mustafa Bakıcı, Albaylar Uğur Berksun, Şükrü Kısadere, Sedat Sözüer ve İlker Ziya Göktaş var. Korgeneral İ.H. P., Koramiral M.O., Tuğgeneral H. Albaylar C. G., H. G. ve O. G. Iğsız, ‘doğrudan netice alabilecek bir eylem planı’ hazırlanması için emir verdi. Korgeneral Mehmet Öröz ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı’nın katkılarıyla gerekli çalışma başlatıldı. Plan Çiçek tarafından hazırlandı. Genelkurmay Harekat Başkanı Orgeneral Nusret Taşdeler de cunta yapılanması içinde. Orgeneral Ergin Saygun’un özel sekreteri Albay Uğur Berksun nezaretinde Dursun
Çiçek’in ofisinde
temizlik yapıldı.” YAŞ’ta atama bekleyen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk de iddianamede “mağdur” gösterilerek, Çiçek üzerinden aklanma ihtimali bulunan isimler arasında.
İşi askeri mahkemeye yıkacaklar
Askeri iddianame hukukçular tarafından da eleştirildi. Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, “Bu askerler terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor ve bu dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde birleştirildi. İki seçenek var. Yargıtay’da görülmesi düşünülüyorsa, görevsizlik kararı verip, teröre bakan Yargıtay 9.Ceza Dairesi’ne ya da askeri mahkemeye göndermek. Problem burada Yargıtay 11.Ceza Dairesi, ‘Bu askeri bir suçtur. Askeri mahkemeler bakmalıdır’ der. Askeri mahkemeleri devreye sokacaklar” dedi. Avukat Fatih Atalay da, Askeri Mahkeme, darbeyle ilgili yargılama yapamaz. Eğer, iki dava askeri mahkemede birleştirilmesi gündemdeyse, bu kesinlikle hukuka aykırıdır” diye konuştu.
Genelkurmay kadro açıklaması yapmıştı
Askeri iddianame Çiçek’in kadro alamadığı için planı hazırladığını söylüyor ancak Genelkurmay’ın YAŞ kararlarının ardından “Albay Dursun Çiçek’e özel” açıklama yapması bu tezi zayıflatıyor. 30 Ağustos 2009’da Yüksek Askeri Şura kararlarını açıklayan Genelkurmay, tek kişilik “deniz piyade amiral” kadrosu dolu olduğu için “irticayla mücadele eylem planı”yla gündeme gelen Albay Çiçek’in terfi etmediğini sitesinden açıklamıştı. Kişiye özel açıklama kamuoyunda tartışılmıştı.
Star, 15.07.2010
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
