Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan'dan açıklama

Erdoğan'dan açıklama  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırı nedeniyle İsrail'den üç beklentileri olduğunu belirterek, ''Bizim üç ana başlık altında İsrail'den beklentimiz var. Özür dilenmesini istiyoruz, tüm bu ailelere tazminat ödenmesini istiyoruz, Gazze'deki ablukanın kaldırılmasını istiyoruz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin gereğini istiyoruz. Bizim beklentimiz bu ve bunun takipçisi olacağız, sonuna kadar.'' dedi.

Saldırıda ABD vatandaşı Furkan Doğan'ın da öldüğünü anımsatan Erdoğan, ''Amerikan yönetiminin de Türk orijinli olması hasebiyle Amerikan vatandaşı olan Furkan Doğan ile ilgilenmemesi manidardır. Bunun da Amerikan yönetiminden takibini bekliyoruz. Türk orijinli olduğu için mi bunu takip etmiyorsunuz?'' diye konuştu.

Sırbistan Başbakanı Mirko Cvetkoviç ile ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, teröre ilişkin soruya karşılık şunları söyledi:

''AB üyesi ülkesi üyelere bu çağrımızı defaatle yaptık. Bugün Sırbistan'dan tüm AB üyesi ülkelere yine yapıyoruz; terör sadece Türkiye'nin sorunu değildir. Terör, insanlığın baş belasıdır. Teröre karşı ortak bir mücadele platformunun oluşturulması gerekirdi. Biz bu konuda samimiyetimizi bugüne kadar hep ortaya koyduk ama AB üyesi ülkeler ne yazık ki bir kısmı tabi hepsini suçlarsam yanlış olur, bir kısmında ne yazık ki terörün Avrupa'daki siyasi temsilcileri oralarda çok rahat elini kolunu sallayarak dolaşabilirken, oralardan çok ciddi maddi imkanlar elde edebilirken, AB üyesi ülkelerin yönetimlerinin bunlara karşı tavırları bizi üzmektedir çünkü yakaladıklarını bizlere teslim etmemişlerdir. Kaldı ki AB üyesi ülkelerin 'PKK terör örgütüdür' diye ilan ettiği halde bunların mensuplarını, temsilcilerini yakalayıp da bizlere teslim etmemeleri gerçekten manidardır, düşündürücüdür. Dolayısıyla bu uyarılarımızı, bu ikazlarımızı her platformda yapmaya devam edeceğiz ve uluslararası hukuk çerçevesinde de kendileriyle bu konunun mücadelesini ayrıca vereceğiz.''

-''SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ''-

Başbakan Erdoğan, İsrail ile ilişkiler konusundaki bir soruyu yanıtlarken de şöyle konuştu:

''İsrail ile ilişkiler noktasında şu anda tabi uluslararası hukuk çerçevesinde atılması gereken adımları atıyoruz. Şu anda bildiğiniz gibi BM Güvenlik Konseyi'nde bir soruşturma komisyonunun kurulması, aynı şekilde Cenevre'de bu şekilde bir kararın alınmış olması sebebiyle bir süreç başlamıştır. Bu sürecin takipçisiyiz. Bu süreç esnasında neler olacak, bunları göreceğiz...

Bizim burada üç ana başlık altında İsrail'den beklentimiz var. Bir defa İsrail uluslararası kara sularında üç tane sivil gemiye saldırı yaptı ve sivil gemilerden bir tanesi Türk bandıralı. Bunlarda 33 ülkeden insanlar vardır ve bunlar gönüllü insanlardır, bunlar güvenlik gücü değildir. Bu kuruluşlar tamamen sivil toplum kuruluşlarıdır ve bu sivil toplum kuruluşlarının mensuplarına karşı denizden ve havadan indirme-bindirme harekatı yapılmıştır. Bu harekat karşısında, uluslararası kara sularında böyle bir harekatın yapılmış olmasının deniz hukukunda da olsun, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde de olsun hiçbir yerde bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur.

Burada 9 şehit vardır, bunun 8'i Türk vatandaşıdır, 1'i ABD vatandaşıdır. Biz şehit 8 vatandaşımızın hukukunu korumak, takipçisi olmak zorundayız. Yani bir yönetim olarak bunu takip etmek, bunu kovalamak bizim asli görevimizdir. Bir hükümet olarak bunu yapmadığınız zaman tarih bunun hesabını sizden sorar, adaletinizin gereğidir. Aynı şekilde Amerikan yönetiminin de Türk orijinli olması hasebiyle Amerikan vatandaşı olan Furkan Doğan ile ilgilenmemesi manidardır. Bunun da biz tabi ki Amerikan yönetiminden takibini bekliyoruz. Türk orijinli olduğu için mi bunu takip etmiyorsunuz. Amerikan vatandaşıdır, vatandaşının hukukunu koruması gerekir.''

-''SUSKUN BİR AMERİKAN YÖNETİMİ VAR''-

İsrail'in gemilere saldırması sonucu yaralanan 24 Türk vatandaşının Türkiye'ye getirilerek tedavi altına alındığını anımsatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Amerikan vatandaşı olan 19 yaşındaki Furkan'ın Adli Tıp raporlarını ve resimlerini, nasıl vurulduğunu gördüğümüz zaman, iki kaşının arasından çok yakın mesafeden ateş etmek suretiyle şehit edilmiştir, sırtından da iki yerden almış olduğu yara var. Ayrıca ayağından ve kolundan da vurularak, beş mermiyle şehit edilmiştir. Bunun karşısında suskun bir Amerikan yönetimi var. Diğerlerine baktığımız zaman yine aynı durumu görüyoruz. Yaralıları tek tek hastanede ziyaret ettiğimizde nasıl bir durumla karşı karşıya olduklarını gördük. İsrailli o saldırıyı yapanlar gemiden bir tane silah bulup çıkaramamışlardır ama kendileri tam teşekküllü helikopterlerle, hücumbotlarla, zodyaklarla bu saldırıyı yapmak suretiyle böyle bir insanlık suçu eylemi gerçekleştirmişlerdir. Onun için özür dilenmesini istiyoruz.

İkincisi tüm bu ailelere tazminat ödenmesini istiyoruz. Üçüncüsü de Gazze'deki ablukanın kaldırılmasını istiyoruz. İnsan Hakları evrensel Beyannamesi'nin gereğini istiyoruz. Bizim beklentimiz bu ve bunun takipçisi olacağız, sonuna kadar.''

-KOSOVA-

AB'nin Kosova ile ilgili aldığı tavsiye kararını nasıl değerlendirdiği sorusunu Erdoğan, şöyle yanıtladı:

''Kosova ile ilgili değerlendirmemiz, şu anda Lahey Adalet Divanı'nın vereceği karar istikametindeki bir uygulamadır. İnanıyorum ki bizim Kosova ile ilgili kararımız, Kosova ile ilgili davranışımız hiçbir zaman Sırbistan ile olan ikili ilişkilerimizi gölgelemeyecektir. Burada da karşılıklı bir anlayış birliğimiz vardır. Sırbistan Türkiye ilişkileri farklı bir konumdadır, bunu böyle değerlendirmemiz gerekir. Kaldı ki Balkanlar'ın istikrarını da bir demokratikleşme çerçevesinde görmemizde fayda var. Kin ve nefret hiçbir zaman hiçbir ülkeye, hiç kimseye birşey kazandırmıyor. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesini son zamanda Sırbistan parlamentosunda alınan karar ortaya koymuştur. Sırbistan parlamentosunda alınan kararın yanında, sayın Tadiç'in dün Srebrenitsa'ya gelmesi bunun en güzel örneklerinden biri olmuştur. Bu tür sıkıntıları böyle aşacağız.

Hepsinden öte orada, beyini ve iki yavrusunu kaybetmiş olan Boşnak hanımefendinin gelip Sayın Tadiç'in elini sıkmak suretiyle, 'Benim kocam öldü, iki çocuğum burada şehit oldu, bundan sonra bunlar devam etmeyecek değil mi?' demesi ve kinin, nefretin o hanımefendinin gözlerinde olmayışı, herkesin nasıl bir barış özlemi içerisinde olduğunu gösteriyor. İnanıyorum ki Balkanlar'ın istikrarında, barışında hep birlikte dayanışma içerisinde özellikle son dönemde Türkiye, Sırbistan, Bosna-Hersek arasında başlayan bu üçlü görüşmelerle çok mesafe alıyoruz. Bundan sonra da bunun başarıyla devamını diliyorum.''

Türkiye ile Sırbistan arasındaki vize anlaşmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şu ana kadar Balkan ülkelerinde vize uygulayan tek ülkenin Sırbistan olduğunu belirterek, ''Şimdi artık vizeleri artık karşılıklı olarak kaldırıyoruz. Böylece Sırbistan vatandaşı Türkiye'ye çok rahatlıkla girebilecek, Türkiye vatandaşı da Sırbistan'a rahatlıkla girebilecek. Bugün bununla ilgili adımı atmış bulunuyoruz ve süratle bunu uygulamaya geçirmiş olacağız'' dedi.

Star, 12.07.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.