Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bahçeli: Başbakan ile görüşmem

Bahçeli: Başbakan ile görüşmem
Başbakanın, "terörle mücadele için önyargılı değilim, herkesle görüşebilirim." şeklindeki açıklamasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den olumlu cevap gelmedi.
 

Bahçeli, yararlı olacağını düşünmediği için Başbakan ile görüşmeyi düşünmediğini savundu. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yapacağı bir liderler zirvesine ise katılacağını kaydetti.

TBMM'de partisinin haftalık grup konuşmasını yapan Bahçeli, çıkışta gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı. Bahçeli, "Sayın Başbakan, herkesle görüşebileceğini söyledi. Böyle bir görüşme olabilir mi?" sorusu üzerine, "Sayın Başbakanın samimiyet ve güvenirlilik katsayısı çok düşmüştür. Bu sebepten dolayı kendileri ile yapılan görüşmeler sonrasında nasıl bir yalan ve iftira ile karşı karıya kalacağımız belli değil. Bu sebepten dolayı böyle bir görüşmeyi kabul etmeyi düşünmüyoruz." cevabını verdi.

Bahçeli, siyasi partilerin genel başkanlarının birbirleriyle görüşmeleri yerine liderlerin, Cumhurbaşkanının yapağı bir toplantıda bir araya gelmelerinin daha yararlı olacağını ifade ederek, şunları söyledi: "Ancak tavsiyem şudur, Sayın Cumhurbaşkanı bu tür toplantıları yapmalıdır. Liderleri Sayın Cumhurbaşkanı davet etmelidir. İster tek görüşmelidir, isterse de grup halinde görüşmelidir. Ancak Başbakanın görüşmesi ile bir sonuç alınacağı kanaatinde değilim. Görev Cumhurbaşkanında olmalıdır. Cumhurbaşkanı, daha soğukkanlı, daha değerli analizci yaklaşımları ile son günlerde dikkat çekmektedir. Bu bakımdan böyle bir toplantıyı Sayın Cumhurbaşkanının yapmasında kanaatimce yarar vardır."

Bahçeli, Gediktepe'ye gidip gitmeyeceğinin sorulması üzerine ise MHP'nin, birileri tarafından zaman zaman sınırları çizimli senaryoların figüranı olmayacağını, ne zaman nereye gidecekleri bilenlerden olduklarını belirtti.

ABANT TOPLANTISINA AĞIR ELEŞTİRİ

Başbakan Erdoğan'ın, İsrail'le ilişkilerin düzelmesi için Toronto'da dört şart ileri sürdüğünü, ancak ekonomik yıkımın ve tahribatın mağdurlarının ne olacağını, ayağa kalkmaları için nasıl bir küresel işbirliği içinde olunması gerektiğini dile getirmediğini ve savunmadığını belirten Bahçeli, ''Her şey ortadadır ve bu zihniyetin kalbi Türk vatanı için atmamaktadır'' dedi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

''Abant'ta her sene toplanıp, dağılanları biliyorsunuz. Bunlar, bir sonuç bildirisi yayımlamış, milletimizin ekonomik odaklı hiçbir sorununa değinmemişlerdir. Zannederseniz ki, Başbakan Erdoğan göre, tek sorun Gazze ve İran meselesidir, Abantçı zihniyete göre ise yalnızca vesayettir. Evet, bir vesayetin olduğu ve siyasetimizi tanzime çalıştığı veya niyetlendiği doğrudur. Ancak daha kapsamlı, derin ve etkili olanı Türkiye'yi de tanzime yönelik olan küresel vesayettir. Buna dair en ufak bir eleştiri yoktur. 'Vesayet var' diyerek yaygara koparanlar, kendilerinin de küresel vesayetin yerli işbirlikçisi olduklarını daha ne zaman itiraf edeceklerdir?''

 

OHAL, ANAYASAL TEDBİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, olağanüstü hal (OHAL)'in ilanı konusundaki tavrını sürdürdü. OHAL'in Anayasal bir tedbir olduğunu iddia eden Bahçeli, "Olağanüstü Hal uygulaması tamamıyla Anayasal bir tedbirdir. Geçmişte uygulanmıştır, şimdi de ve gelecekte de uygulanabilir." dedi. Bahçeli, geçmişte OHAL uygulanırken, hatalar yapıldığını da kabul etti.

Bahçeli, OHAL talebine karşı çıkılmasını eleştirdi. Bahçeli, "Geçmişte Olağanüstü Hal uygulanırken yanlışlar yapılmış olabilir. Bunlar hükümetlerin ayıbı ve hatasıdır. Bu yanlışların olması bu tedbirin yanlış olmasını gerektirmez. Uygulayanın sorumluluğunda olan icraatlardan yasa maddesinin sorumlu tutulması mantıktan uzak bir anlayışın ürünüdür. Elbette ki hiçbir devlet ve hükümet, olağan yöntemlerin haricinde bir yetki ile ülkesinin bir bölümünü yönetmek istemeyecektir ve doğal olan budur. Ancak olağan tedbirlerle önlenemeyecek gelişmeler karşısında, başka türlü sağlanma imkânları kalmamışsa milletinin huzur ve esenliği, devletinin birliği ve beraberliği için Olağanüstü Hal ilanına başvurmak da yasaldır. Türkiye, bölücü terörün acımasız yüzüyle karşı karşıya kalmış bir ülkedir ve teröre karşı verdiği mücadele haklı ve meşrudur. Aksini söylemek bölücülüğe hizmet demektir." ifadelerini kullandı.

"OHAL'İ BİZ KALDIRDIK"

Bahçeli, Başbakan'ın "OHAL'i biz bitirdik" yönündeki sözlerine de tepki gösterdi. Tarih vererek, OHAL'in kaldırılması ile ilgili süreci anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Son kaldırma kararını TBMM'ne teklif eden partimizin de ortağı olduğu 57. Cumhuriyet hükümetidir. Bu görüşmenin TBMM'deki oturum tarihi 19 Haziran 2002'dir. Son kalan iki ilde ise uzatılması için yine 57. Cumhuriyet Hükümetince karar alınmadığından 30 Kasım 2002 tarihinde o sırada görevi devralmış 58. hükümet dönemine rasgelen tarihte bütün yurtta OHAL son bulmuştur. Başbakan Erdoğan'ın OHAL'in "kendileri tarafından kaldırıldığı" ifadesi yalandır. Başbakanın bu iddiası boştur. Gerçeklere aykırıdır. OHAL'in kaldırılması terörün bitmesi nedeniyledir. Başbakan ne kadar inkâr ederse etsin, yandaşları konjonktürel bir durum derse desin, gerekçesi ne olursa olsun, ortada olan gerçek teröre binlerce insanını kurban vermiş bir ülkede 2002 yılında sıfır denecek kadar az bir kayıpla iktidarı devralmış olmasıdır. Başbakanın 2002 yılını baz alarak "sıfır terör" yalandır ifadesi ise külliyen yalan ve saptırmadır. Bir tek şehit bile bizim için son derece önemli, değerli ve yeri doldurulamayacak bir evladımızın kaybıdır. Biz onları istatistiki bilgi olarak asla görmeyiz ve göremeyiz.

Onları Başbakan Erdoğan gibi "yan gelip yatmakla suçlayamayız, kelle diyerek hakaret edemeyiz. Ancak 2002 yılında şehitlerimizin sayısı altıdır, yalnızca bir eylemde bile on Mehmetçiğin hayatını kaybettiği bugünle mukayese bile etmek mümkün değildir. Başbakan bu iddiasında da çuvallamıştır."

TERÖRLE İLİŞKİLENDİRİLMELERİNE TEPKİ GÖSTERDİ Bahçeli, kendilerinin terör örgütünün dilini konuşmakla suçlayanlara cevap verdi. "Başbakanın ve yandaşlarının son haftalarda dile getirdiği bir başka iddia ise alçakça bir tavırla partimizi terör örgütünün diliyle konuştuğunu söyleyip kendilerinin yıkımdaki rolünü ve PKK ile işbirliğini gizleme çırpınışlarıdır." diyen Bahçeli, "Bugün akıl sağlığı yerinde hiç kimsenin bizimle terör örgütünü aynı fotoğraf karesine almak gibi bir iddiası olamaz, olmaz. Bizim, vatan sevgimizi kimseye ispat etmek gibi bir arayışımız olmadığı gibi Başbakan'a da bu konudaki samimiyetimizi elbette ki ispat edecek değiliz. Partimizin yıllardan beridir ülkemiz, milletimiz ve terör konusundaki yeri nettir, bellidir ve dost düşman, seven sevmeyen herkesin malumudur. Bunu hala anlamamışsa bu öncelikle Başbakan Erdoğan'ın yaşadığı algı sorunu ve bulunduğu teslimiyet noktasından bizlere bakış açısıdır. Ancak ben, kendisine PKK ile tek yumurta ikizi gibi benzeşen yönlerini hatırlatmak ve bu yıkımda ardına düşenleri uyarmak isterim." şeklinde konuştu.

Zaman, 29.06.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.