Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan basın toplantısı düzenledi

Erdoğan basın toplantısı düzenledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele konusunun kendileri için milli bir konu olduğuna işaret ederek, ''Ben Sayın Kılıçdaroğlu ile de görüşürüm, Sayın Bahçeli ile de görüşürüm, diğerleriyle de görüşürüm. Yeter ki burada ortak, samimi bir konsensüs oluşsun ve oturalım ortak kanaatleri birlikte paylaşalım'' dedi.

G-20 zirvesi için gittiği Kanada'nın Toronto kentindeki temaslarının ardından yurda dönen Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'ndaki açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

ABD Başkanı Barack Obama ile yapılan görüşmede gündeme gelen üçlü mekanizmada istihbarat paylaşımıyla ilgili soruyu yanıtlayan Başbakan Erdoğan, ''Üçlü mekanizmanın tabii içeriği hakkında kalkıp bilgilendirme yapmam doğru olmaz, ancak istihbarat paylaşımını aşan bir sürecin içinde olduğumuz muhakkak'' dedi.

Erdoğan, ''Dolayısıyla artık bu istihbarat paylaşımını daha da aşan, yapılması gereken terörle mücadelede ne varsa bunun yapılması noktasında daha kararlı adımların atılması hususu gündemimize geldi. Ve bunu da anlayışla karşıladıklarını, bunu da bu şekilde paylaştıklarını ben de memnuniyetle gördüm'' diye konuştu.

-MUHALEFET İLE GÖRÜŞME-

Terörle mücadele konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmesinin söz konusu olup olmadığı sorusuna ise Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:

''Bu konuda benim herhangi bir ön yargım yok. Çünkü terörle mücadele konusu bizim için milli bir konudur. Ben Sayın Kılıçdaroğlu ile de görüşürüm, Sayın Bahçeli ile de görüşürüm, diğerleriyle de görüşünüm. Yeter ki burada ortak, samimi bir konsensüs oluşsun ve oturalım ortak kanaatleri birlikte paylaşalım. Bize düşeni biz süratle gerçekleştirelim ve diğer parlamento içinde, parlamento dışında tüm siyasi partiler de kendilerine düşeni yerine getirmek suretiyle, ortak bir söylem, bir dil birliği oluşturabilirsek, bir ortak mücadele platformunu oluşturabilirsek, inanıyorum ki terör örgütünü ademe mahkum etmiş oluruz ve çok daha kısa sürede netice alma imkanımız olur.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Zirvesi için bulunduğu Toronto'da ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşmede, terörle mücadelede iş birliği konusundan İran'ın nükleer faaliyetlerine, İsrail'in Gazze'ye yardım konvoyuna yaptığı saldırıdan Afganistan ve Filistin sorunlarına kadar pek çok ikili, bölgesel ve küresel konuda kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, Toronto kentinden dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, G-20 çerçevesindeki çalışmaların bugüne kadar olan boyutuyla değerlendirildiğini, şu anda gelinen noktada yapılması gerekenleri ve Seul Zirvesi için ne gibi hazırlıklar yapılacağını değerlendirme fırsatı bulduklarını belirtti.

G-20 ülkelerinin en öncelikli konusunun küresel ekonomide başlayan toparlanma sürecinin desteklenmesi ve küresel büyümenin güçlü, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, bu kapsamda G-20 ülkeleri olarak kısa ve orta vadede hangi adımların atılabileceğinin ayrıntılarıyla konuşulduğunu, bir dizi politika üzerinde anlaşmaya varıldığını aktardı.

Son 7 yılda Türkiye'nin büyüme potansiyelini artıran bir çok yapısal reformun hayata geçirildiğini hatırlatan Erdoğan, ''Bu reformların hem kapsam hem de etkileri açısından diğer ülkelere örnek gösterilebilecek nitelikte olduğunu G-20 ülkelerinin liderleri tarafından da desteklendiğini ikili görüşmelerimizde dinledik. Son dönemde krize karşı hayata geçirdiğimiz, ölçülü, planlı ve iyi hedeflenmiş tedbirler de krizin etkilerinin hafifletilmesine gayet olumlu katkılarda bulunmuştur'' diye konuştu.

-''AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN SORUNLARININ DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞINMASI''-

Zirvedeki konuşmasında ve gerçekleştirdiği görüşmelerde krizin etkilerinin sınırlandırılması, uzun dönemde büyümenin artırılması, güven ve öngörülebilirliğin güçlendirilmesi gibi konulardaki deneyimlerini paylaştıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu zirvede üzerinde durduğumuz bir diğer önemli husus da korumacılık eğilimlerinin kontrol altında tutulması olmuştur. Bazı ülkeler bu yönde adımlar attı. Ancak biz Türkiye olarak buna hep karşı çıktık. Yatırımlarla mal ve hizmet ticaretine yeni engeller çıkartılmaması yönündeki tavrımızı güçlü bir şekilde dile getirdik. Biz Türkiye olarak daha katılımcı ve küresel ekonomiyi daha fazla destekleyecek bir uluslararası ticaret sisteminin inşa edilmesinden yanayız. Bunun için Toronto'da da Doha Kalkınma Gündemi'nin en kısa zamanda başarıyla sonuçlandırılması çağrısında bulunduk.''

Türkiye olarak ülkeler arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılması, düşük gelirli ülkelerin dünya ekonomisine daha fazla entegre edilmesi konularında hassasiyet sergilediklerini bildiren Erdoğan, gerek G-20 toplantılarında gerekse diğer platformlarda, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunlarına ilişkin görüşlerimizi kuvvetli bir şekilde dile getirdiklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, ''Bu hassasiyetimizin somut bir ifadesi olarak 2011 yılı Haziran ayında ülkemizde 'BM 4. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nı gerçekleştireceğiz. Az gelişmiş ülkelerin sorunlarının dünya kamuoyunun gündemine taşınmasına yönelik bu çabalarımızın G-20 ülkeleri tarafından takdirle karşılandığını belirtmek isterim. Toronto Zirvesi'nde bu değindiğim hususların yanı sıra küçük ölçekli işletmelerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, yolsuzlukla mücadele, iklim değişikliği müzakerelerinin sonuçlanması, aşırı tüketime neden olan fosil yakıt sübvansiyonlarının rasyonelleştirilmesi, terörün finansmanı gibi bir çok konuda görüş ve önerilerimizi muhataplarımızla paylaşma fırsatı bulduk'' diye konuştu.

-İKİLİ VE HEYETLER ARASI GÖRÜŞMELER-

Toronto'da zirveye katılan bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla heyetler arası veya baş başa görüşmeler gerçekleştirdiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, bu çerçevede zirve toplantıları başlamadan önce ABD Başkanı Barack Obama ile de bir araya geldiğini söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''ABD Başkanı Sayın Obama ve heyetiyle çok kapsamlı ve verimli bir heyetler arası görüşme yaptık. Bu görüşmede terörle mücadelede iş birliği konusundan İran'ın nükleer faaliyetlerine, İsrail'in Gazze'ye yardım konvoyuna yaptığı saldırıdan Afganistan ve Filistin sorunlarına kadar pek çok ikili, bölgesel ve küresel konuda kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmemizin gerek ikili ilişkilerimiz gerekse bölge ve dünya barışı için yararlı ve verimli bir perspektifin önünü açacağını ve açtığını söyleyebilirim.''

İngiltere Başbakanı David Cameron, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile de görüştüğünü belirten Başbakan Erdoğan, ''Her biriyle hem G-20 gündemindeki konular hem de ülkelerimizi, bölge ve dünya barışını ilgilendiren sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulunduk'' dedi.

Başbakan Erdoğan, ''Refahın arttığı, artan refahın daha adil paylaşıldığı, insanlara çalışabilecekleri nitelikli işler sağlayan ve gezegenimizin kaynaklarını daha etkin kullanan, israf etmeyen bir uluslararası ekonomik yapıya ihtiyacımız var. Türkiye, bu ilkeler doğrultusunda bütün uluslararası platformlarda bu çalışmalara artık çok daha fazla katkı vermekte ve yeni sorumluluklar üstlenmektedir. Bütün bu çalışmalarımızın gerek ülkemiz gerek bölgemiz gerekse küresel ekonomi için ufuk açıcı, çok olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Kanada Başbakanı Stephen Harper başta olmak üzere zirvenin organizasyonunda payı bulunan tüm Kanadalılara da teşekkür etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Obama ile bu konuyu (İsrail ile ilişkiler) görüşeli henüz 48 saat bile olmadı. Bu konuda bir defa gerek özür dilenmesi gerek tazminat konusu gerekse bu ilk iki konu Türkiye-İsrail arasındaki konudur. Üçüncü bir konu da Filistin'de uygulanan ambargonun kaldırılması konusudur ve üçü de mutabık kaldığımız konudur'' dedi.

G-20 zirvesi için gittiği Kanada'nın Toronto kentindeki temaslarının ardından yurda dönen Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'ndaki açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin ''Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, kekik toplayan köylülere asker tarafından ateş açıldığını, ikisinin öldüğünü, birinin de yaralandığını söyledi. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nedir?'' sorusu üzerine, ''Konunun detayı hakkında bilgim yok. Fakat tabii netice gerçekten üzücü. Fakat nedir, detay bilgiler nasıldır, bu konuda henüz aldığım bilgiler yok. Gelen bilgiler daha çok çerçeve ve valimizin yapmış olduğu açıklamalar. Valimizin yapmış olduğu bu açıklama yeterli midir, değil midir? Bunun tabii detaylarına girip bir inceleme süreci muhakkak olacaktır. İçişleri Bakanlığımızın bu konuyu tahkik etmesi, incelemesi şart'' dedi.

''Şeyh Said'in idam yıldönümü dolayısıyla Diyarbakır'da kitlesel anma törenleri düzenleniyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu ise Başbakan Erdoğan, şöyle yanıtladı:

''Ben tabii yolculuktan şu anda geliyorum ve sizden bunu duymuş bulunuyorum. Ülkemizde yasalar çerçevesi içerisinde hukuka uygun ne varsa... İleri demokrasilerde bunlar yapılabilir. Toplantı, gösteri ve yürüyüşlerine uygun olarak eğer hukukumuz böyle bir toplantıya, böyle bir anmaya müsaade ediyorsa bunu da rahatlıkla her tür STK, siyasi parti bu tür toplantıları yapabilir.''

-İSRAİL İLE İLİŞKİLER-

Başbakan Erdoğan, ''İsrail'le ilişkilerin düzelmesi noktasında siz daha önce Türkiye'nin beklentilerini açıklamıştınız. Sayın Obama ile yaptığınız görüşmeden sonra bu süreçte herhangi bir değişiklik bekliyor musunuz?'' sorusuna karşılık, şunları söyledi:

''Sayın Obama ile bu konuyu görüşeli henüz 48 saat bile olmadı. Bu konuda bir defa gerek özür dilenmesi gerek tazminat konusu gerekse bu ilk iki konu Türkiye-İsrail arasındaki konudur, üçüncü bir konu da Filistin'de uygulanan ambargonun kaldırılması konusudur ve üçü de mutabık kaldığımız konudur.

Nitekim İsrail Başbakanı'nın Amerika'ya yapacağı 7 Temmuzdaki seyahatte de kendileriyle bunu paylaşacaklarını, görüşeceklerini bize ifade ettiler. Daha önceki görüşmelerimiz de de zaten buna yönelik olumlu yaklaşımlarını Sayın Obama'nın kendisinden bizzat gerek telefon görüşmelerimizde gerekse bu görüşmemizde dinledim.''

-''MEDYANIN KULAKLARI HAKİKATEN BİZDEN ÇOK DAHA DERİN''-

Başbakan Erdoğan, ''Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde dini cemaatlerin artık irticai tehdit olarak yer almayacağı'' haberlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

''Ben bir şeyi anlamakta zorlanıyorum. Yani medyanın kulakları hakikaten bizden çok daha derin. Biz henüz bu strateji belgesini ne gördük, ne de içeriği hakkında bilgi aldık ama medya sağolsun, bizden önce bunları duyabiliyor. Yani nasıldır bu iş anlamakta zorlanıyoruz. Henüz böyle bir şey bizim önümüze gelmiş değil, böyle bir şeyi de görüşmüş değiliz.''

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin ''İsrail Ulaştırma Bakanlığından bir açıklama geldi, 'Bize herhangi bir bilgi verilmedi, hava sahasının kısıtlandığına yönelik bilgi ya da duyum bize ulaşmadı' şeklinde. Türkiye hava sahasının İsrail'e kısıtlanmasıyla ilgili, kapsamıyla ilgili detay verebilir misiniz?'' diyen bir gazeteciye şu karşılığı verdi:

''İlk olaylar olduğu anda bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamalar, benim yaptığım açıklamalar oldu. Budur zaten, bu açıklamaların yapılması demek anında bu olaya karşı, olaylara karşı verilmiş tepkilerdir. Nitekim o esnada da zaten o ilk günde filanda hava sahamızla ilgili bir geçiş talepleri vardı. Zannediyorum Polonya'ydı, evet bir uçuş talepleri olmuştu.''

-''GEREKİRSE ZİYARET DE EDERİZ''-

Başbakan Erdoğan, ''Sayın Kılıçdaroğlu ile bir görüşme konusunda herhangi bir girişimin karşı taraftan gelmesini mi beklersiniz, yoksa sizin böyle bir girişiminiz olacak mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi:

''Değerlendirmesini yaparız. İlla karşı taraftan gelmesi de şart değil. Bundan önce nasıl Sayın Baykal'dan bu tür taleplerimiz olduysa yine aynı şekilde bu tür talebi yapar, davet ederiz, gerekirse ziyaret de ederiz. Yani bu noktada dediğim gibi bizim hiç bir ön yargımız yok. Olumsuzluğa yönelik bakışımız yok. Ama bugüne kadar taleplerimiz hep olumsuz karşılandı. Temenni ederim ki Sayın Kılıçdaroğlu ile o dönem kapanmış olur.''

Star, 28.06.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.