Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Medya, teröre yandaşlık yapıyor

Terör Şemdinli'den vuruyor, istismarcılar Ankara'dan ses veriyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütü Şemdinli'den vuruyor, istismarcılar anında Ankara'dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete yön vermek için vuruyor, Ankaradakiler anında bu tuzağa düşüyor." dedi.
 

 

Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son dönemde artan terör saldırılarının beyhude bir çabayı yansıttığını söyledi. Terör örgütünün de bu tür saldırılarla ulaşacak bir yeri olmadığını ifade eden Erdoğan, "Bu yol çıkmaz yoldur. Bu tünel, çıkışı olmayan bir tüneldir. Bu tür kanlı saldırılar yıllardır yapılıyor. Bu tür eylemler hangi amaca ulaşıyor. On binlerce insan yaşamını yitirdi, milyarlarca lira harcandı. "dedi.

Erdoğan, ilk kanlı eylemin 1984 yılında Eruh'ta gerçekleştiğini, aradan 26 yıl geçmesine rağmen sonuç elde edilmediğini kaydetti. Erdoğan, terör örgütünün, bölgenin gençlerini piyon gibi cinayet işlemeye ve ölmeye gönderdiklerini söyledi. Erdoğan, "Son dönemde artan bu terör saldırıları aslında beyhude bir çabayı yansıtıyor. Terör örgütü de biliyor ki bu saldırılarla varılacak bir yer yoktur. Bu yol, çıkışı olmayan bir yoldur. Bu tür kanlı saldırılar yıllardır yapılıyor. Peki kim kazandı? Hangi amaca ulaşıldı?" diye sordu.

Terörün siyasallaştırmak, polemik malzemesi yapmanın yanlış olduğunu ifade eden Erdoğan, güvenlik güçlerinin moralini bozmanın ancak terör örgütünün işine geleceğini ifade etti. Erdoğan, terör örgütüyle mücadelenin sadece hükümetin ve güvenlik güçlerinin meselesi olmadığını kaydetti.

MEDYANIN YAYINLARINI ELEŞTİRDİ

Konuşmasında, medya organlarının yayınlarını da eleştiren Erdoğan, Güvenlik güçlerinin moralini bozmanın sadece terör örgütünün işine yarayacağına işaret etti.

Erdoğan, medyanın bilerek veya bilmeyerek terör örgütüne yandaşlık yaptığına işaret ederek, "Bu konuya milli dava olarak bakmıyorsak, bakmayanlar kendilerini lütfen ilan etsinler. Öyle yayınlar yapılıyor ki bu, terörle mücadeleye destek vermekten çok terör örgütünü sevindiriyor. Medya da muhalefet de toplum da kendini taraf olarak görmeli ve sorun yaratmaktan kaçınmalıdır. Görüntülü medyada oradaki ayılıp bayılmaları göstermek kime yarar, terör örgütüne. Terör örgütünün birinci amacı propagandasını yaptırmaktır." dedi.

MUHALEFETE OLAĞANÜSTÜ HAL ELEŞTİRİSİ Terör saldırısı sonrasında muhalefet partilerinin erken seçim ve olağanüstü hal talebinde bulunmasını eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Bu ülkenin Mehmetlerinin aradan saatler geçmeden, benim şehidim kanı kurumadan Ankara'dan şiddetin diline şiddetle cevap veriliyor. Ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partisi çıkıyorlar, 'OHAL ilan edilsin, açılımdan vazgeçilsin, erken seçime gidilsin' diye açıklama yapıyorlar. Bunun zamanı mı? 73 milyon büyük acı içindeyken, yüreği sızlarken bunu konuşmanın zamanı mı? Aslan delikanlılar toprağa verilmeden siyasi kavgaya tutuşmanın zamanı mı? Onlar üzerinden siyaset yapmanın zamanı mı? Bu hangi vicdana sığar. Terör örgütü Şemdinli'den vuruyor, istismarcılar anında Ankara'dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete yön vermek için vuruyor, Ankaradakiler anında bu tuzağa düşüyor. Terör örgütü olağanüstü hal yeniden ilan edilsin, Türkiye yeniden 90'ların Türkiyesi olsun, Türkiye üçüncü dünya ülkesi görünsün diye eylemler yapıyor. Ankara'dan anında terör örgütünün ekmeğine yağ sürüyor. Olağanüstü hal kalksın diyenler samimi olsalardı, olağanüstü hali kaldıran bu iktidar. Şimdi eylemleri ile olağanüstü hali talep ediyorlar. Buna kim yataklık ediyor? Malum siyasi parti. Ne diyor 'olağanüstü hal ilan edilsin' Geç o işleri, geç. Onlar sizin talepleriniz, bizim iktidarımızın taleplerinde yok. Terör örgütü kardeşlik tesis edilmesin, sorun çözülmesin, istismar kaynakları kurutulmasın diye kanlı eylemler yapıyor. Birileri de Ankara'da terör örgütünün amaçlarına hizmet edecek bir dil kullanıyor."

Olağanüstü halin ne olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bunu bölge insanı ve orada görev yapan askerim iyi bilir. Ankara'dan başını çıkaramayan siyasetçi bilmez. OHAL öyle istiyor diye belli bölgelerde yerleşimi engellemek, sınırlandırmaktır, her derecedeki okullarda eğitime ara vermek demektir, böyle gerekti diyerek binaları yıkmaktır, sokağa çıkmayı yasaklamaktır, üst aramasıdır, ev aramasıdır." diye ifade etti. Erdoğan, 1987 yılında olağanüstü hal ilan edildiğini belirterek, "30 Kasım 2002'de biz kaldırıncaya kadar devam etti. Hangi yaraya çare oldu. OHAL, terörü derinleştirdi. OHAL istemek terörün diline teslim olmaktır. Sorunu bu hale getiren, bunların ayrımcı, dışlayıcı inkar politikalarıdır." diye konuştu.

Konuşmasında, MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye, töreristbaşı kendilerine altın tepsi içinde sunulmasına rağmen niçin asmadıklarını soran Erdoğan, "Terörü neden bitirmediniz? O zaman idam vardı. Niçin sümen altı ettiniz, niçin gereğini yerine getirmediniz? Çünkü birilerine söz verdiniz, o sözün gereğini yerine getirdiniz. Size terörist başını teslim edenler sizden o sözü, o yazılı belgeyi aldılar ve siz o sözü çiğneyemediniz." diye konuştu.

"HÜKÜMETİ TOP ATEŞİNE TUTARAK MI SORUNU ÇÖZECEKSİNİZ?"

'Bizim dönemimizde terör sıfırlandı' dendiğini ifade eden Erdoğan, "Sizin döneminizde terör nerden sıfırlanmış be? Neden yalan söylüyorsunuz. 2000'de 41, 2001'de 41 şehidimiz var. Olay sayıları hep binin üzerinde. Hükümeti, güvenlik güçlerini top ateşine tutarak mı bu sorunu çözeceksiniz, cenazelerde slogan atmak suretiyle mi bu sorunu çözeceksiniz. Şehit dua bekler, şehit slogan beklemez. Terörle birlikte vurarak, şehit cenazelerinde siyaset üreterek mi bu sorunu çözeceksiniz. Boş laflarla mı, kuru sıkı tehditlerle mi bu sorunu çözeceksiniz." diye sordu.

Demokratik açılımın kapandığını söyleyenlerin çok açık bir gaflet içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Açılımdan geri adım atmayı isteyenler teslimiyet projesi içindedirler. 1984'den beri her terör olayı karşısında şiddete teslim olanlar bugün de aynı şekilde teslimiyet sergiliyorlar. Ne zaman ekonomi atılım gösterse terör örgütü devreye girdi. Bütün hükümetler terör örgütü karşısında hep geri adım attı. Eli kanlı terör örgütü hiç tahmin edilemeyecek başka bir takım kirli odaklarla koordinasyon içinde çalışmış. Deliller, iddianameler ortada, açığa çıkan gerçekler ortada. Geri adım atmayacağız."

Açılımı, terör örgütü için başlatmadıklarını anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin kronik meseleleri için başlattık. Açılımın karşısında durmak da bu ülkenin evlatlarına ihanet olur. Biz bu ihanetin içinde olmayacağız." şeklinde konuştu. Açılımın terörü azdırdığı yönündeki eleştirilere de cevap veren Erdoğan, "(Açılım terörü azdırdı) şeklinde terör örgütünün ağzıyla konuşanlara soruyorum; 26 yılda bu ülke teröre yaklaşık 7 bin şehit verdi, asker ve polis olarak. Açılım mı vardı o zaman? Peki proje mi vardı? Hayır. Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik tek bir yatırım mı yapılmıştı? Hayır." dedi.

"BENİM MİLLETİM OYUNU BOZACAK"

Muhalefet partilerinin, sorunların nasıl çözüleceği yönündeki görüşme taleplerine cevap vermediğini anlatan Erdoğan, "Kapıları tek tek çaldık. Bu ülkede etnik unsurların sorunu var mı? Var. Şimdi bu sorunlara eğilmek yanlış mı? Bu ülkede azınlıkların sorunu yok mu? Var. 1 kişi bile olsa sen devletsin onun sorununu çözeceksin. Sen onların sorununu çözmek için ne yapacaksın? 'Söylemem. İktidara gelince söylerim' diyor. E bu millet seni iktidara getirmez. Açılım sürecini sabote etmek için ellerinden geleni yapanlar, milli birlik ve kardeşlik gayretlerini akamete uğratmış oluyorlar. Bütün bu adımlar, AK Parti'yi nasıl iktidardan düşürürüz diyedir. Benim milletim bu oyunu bozacak."

"ERKEN SEÇİM OLMAYACAK"

Erdoğan, muhalefet partilerinin erken seçim taleplerine ise şu şekilde cevap verdi: "Erken seçimi geçin. AK Parti'nin erken seçim gibi bir lüksü yoktur. AK Parti iktidarı güçlüdür ve işinin başındadır. Biz demokratik açılım sürecinde muhalefetin bu denli ölçüsüz olacağına ihtimal vermedik."

Zaman, 22.06.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.