Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu CHP grubunda konuştu

Kılıçdaroğlu CHP grubunda konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasından önce, CHP'ye katılan bağımsız milletvekilleri Kamer Genç ve Emrehan Halıcı'ya rozetlerini taktı. Eski genel başkan Deniz Baykal da grup toplantısına katılarak Kılıçadroğlu'nun konuşmasını dinledi.

Toplantının ardından gazeteciler İsrail ve PKK saldırısına ilişkin sorular yöneltmesi üzerine Baykal, ‘Şimdi içeride Genel Başkan konuştu. Benim bir şey söylemem olmaz’ karşılığını verdi.

 

Deniz Baykal da genel başkan sıfatı olmadan ilk kez grup toplantısında katıldı.  Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ve Ankara Bağımsız Milletvekili Emrehan Halıcı, CHP’ye katıldı. Halıcı ve Genç, grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanına geldiler. Genç ve Halıcı’ya rozetini Kılıçdaroğlu taktı.                 

Kılıçdaroğlu “TBMM’nin iki markası artık CHP çatısı altında çalışmalarını sürdürecek” diyerek iki milletvekiline CHP rozeti taktı.

Halıcı ve Genç'in katılımıyla CHP'nin milletvekili sayısı 99'a yükseldi,  bağımsızların sayısı ise 10'a düştü.

TBMM'deki sandalye dağılımında son durum şöyle:
        
Ak Parti   336
CHP         99
MHP         69
BDP         20
Bağımsız    10
DSP          6
DP           1
TP           1
Boş          8
Toplam     550

Grup salonunu hınca hınç dolduran partililer Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını sık sık “Başbakan Kemal” tezahüratlarıyla kesti.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

AKP siyasi hayatımı araştırıyormuş, değil siyasi hayatımı, Çocukluğuma kadar insinler. Hiç birşey bulamazlar.  Haram lokma yemedim, yetim hakkı yemedim, dürüstlükle mücadele ettim ve edeceğim.

Hedefimiz başbakanlık ve iktidardır.

İsrail’de aşırı sağcı bir hükümet var.

İsrail’in iki temel suçu vardır. 1 orantısız güç kullanmıştır. Bu, hangi koşullar altında yapılırsa yapılsın suçtur, ikincisi uluslararası sularda yapılmıştır bu da suçtur.

Elbetteki bazı şeylerin yapılması gerekiyor.

Bu olay bilinen ve görünen bir olaydır. Vahim bir sonuç doğuracağı söylenen bir olaydır. Buna rağmen yeterli önlem alındığı söylenemez. Bulanık sularda kalan bir hükümeti, gördük karşımızda.

Yurt içindeki eylem ve söylemlerimizde tahriklere dikkat etmeliyiz.

Türkiye şöyle ya da böyle ortadoğudaki bataklığa çekilmek isteniyor. 1 Mart’ta CHP’nin kararlı tutumu sayesinde o bataklığa çekilmekten kurtuldu.

BM Güvenlik Konseyi harekete geçti. Türk diplomasinin yaptığı girişim uygun bulduk ama bizi memnun edecek bir karar henüz çıkmadı.

BM güvenlik Konseyi’nden İsrail’i kınayan bir kara alınmasının zor olduğunu biliyoruz. Bu açıdan Türk diplomasinin ABD’yi ikna etmesi gerektiğine inanıyoruz.

Gazze’ye giden konvoyda 32 ülkenin vatandaşı var. Şu ana kadar en büyük tepkiyi Türkiye verdi. AKP sonuç almak istiyorsa diplomasiyle diğer ülkelerin de harekete geçmesini sağlamalıdır.

Biz bu konunu uluslar arası bir komisyon tarafında soruşturulması ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Orada hayatını kaybeden vatandaşlarımızın kanının yerde kalmamasını istiyoruz.

Biz aşırı sağcı İsrail hükümetini eleştiriyoruz. İsrail halkıyla bir sorunumuz yok.

Ölen yurttaşlarımızın haklarını korumak da AKP’nin bu süreçte görevidir.

Biz AKP’nin bu süreçte yaptıklarının tamamını izliyoruz.

Türkiye’nin onuru kırılmıştır. Kırılan onurun mutlaka ama mutlaka onarılması gerekir.

Sıfır terörle ülkeyi devralan AKP hükümetinin şu anda ülkenin geldiği hale bakın.

AKP açılım politikasıyla toplumu çok farklı bir noktaya taşımıştır.

İşsizlik yoksulluktur, çaresizliktir. İşsizlik sorunun dile getirdik Sayın Başbakan bağırıyor “çözümünüz nedir” diye.

Sanki biz üretim, istihdam demiyoruz. Ama kendisi 3 ayda işsizliği yüzde 10’a indireceğiz dedi.

Bizden reçete isteyen Sayın Başbakan 3 ayda işsizliği nasıl yüzde 10’a indireceğini bize bir söylesin.

Bu süreçte ben merak ediyorum. Toplumun herhangi bir kesimi biz politikalardan memnunuz desin. Kim memnun bu düzenden.

Ülkeyi işsizliğe mahkum etmek ülkenin kaderi midir diyeceğiz.

3,5 milyon çiftçimiz hububat eker. TMO fiyatları açıkladı mı. Neden açıklamıyor? Düşük fiyata satmak çiftçinin yararına mı?

AKP’ye oy veren çiftçi arkadaşlarıma sesleniyorum. AKP size “üretme” diyor.

Sosyal demokratlara yurtseverlere bir görev düşüyor. Artık tarlalarda, fabrikalarda daha fazla olmak zorundayız. Kimseyi ötekeleştirmeden bu bize oy vermez demeden kucaklamak zorundayız. Çünkü biz insanımızı seviyoruz, yoksulluğu gömmek istiyoruz.
 

Hürriyet, 01.06.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.