Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu BM Güvenlik Konseyi'nde konuştu

Davutoğlu BM Güvenlik Konseyi'nde konuştu

BM Güvenlik Konseyi, Türkiye'nin talebi üzerine, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasının ardından acil olarak toplandı. Konseyde bir konuşma yapan Davutoğlu, İsrail'in kabul edilemez hareketinin ardından uluslararası bir soruşturma açılması, gemilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.

Toplantının kapalı danışmalarının ardından basına açık düzenlenen resmi toplantısında Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu temsil etti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasının ardından uluslararası toplumdan, saldırıda ölen ve yaralananların ailelerinden özür dilemesi gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin talebiyle olağanüstü toplanan BM Güvenlik Konseyi'nde konuşma yapan Davutoğlu, İsrail'in kabul edilemez bu hareketinin ardından uluslararası bir soruşturma açılması, gemilerin derhal serbest bırakılarak Gazze'ye taşıdıkları yardımları ulaştırmalarına izin verilmesi ve İsrail'in Gazze'deki ablukaya son verilmesi gerektiğini söyledi.

Davutoğlu, "Barış ve istikrarın geleceği darbe aldı. İsrail işlediği suçun hesabını vermek zorundadır. İsrail uluslararası toplumdan özür dilemek zorunda. Derhal bir sorgulama başlatılmak zorunda. Bu saldırının faillerinin cezalandırılması gerekiyor. İsrail halkı da yanlış yapıldığını İsrail hükümetine göstermeli. Teröristlerle devlet arasındaki çizgi kalktı" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasının son derece üzücü ve trajik bir olay olduğunu, İsrail'in BM'nin kurulmasının ardından yerleşen tüm değerleri tamamen hiçe sayan son derece ciddi bir suç işlediğini ifade etti.

İsrail'in savunma güçlerinin uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım taşıyan çokuluslu ve tamamen sivil bir güce saldırdığını, olayın kıyıya 72 deniz mili uzaklıkta meydana geldiğini, İsrail güçlerinin sivilleri yaralayıp öldürdüğünü, bunun uluslararası hukukun ciddi ihlali olduğunu belirtti.

İsrail'in yaptığının haydutluk ve korsanlık olduğunu belirten Davutoğlu, bunun "devlet tarafından işlenmiş bir cinayet olduğunu" söyledi.

Davutoğlu, bu duruma bir gerekçe gösterilemeyeceğini, bunun hiçbir gerekçesi, yasallığı olamayacağını belirttiği konuşmasında, "Bu tür bir yol izleyen devlet, uluslararası toplumda meşruiyetini kaybetmiştir" dedi.

Gemilerde 32 ülkenin yaklaşık 600 vatandaşı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, İsrail'in hukuku hiçe sayarak, Gazze'de başta çocuklar olmak üzere zor koşullarda, abluka altında yaşayan insanlara insani yardım taşıyan gemiye saldırdığını kaydetti.

Davutoğlu bu yardımlar arasında çocuklara oyun alanı, eğitim malzemesi, süt tozu, tıbbi malzemeler bulunduğunu, Gazze'de çocukların ne kalacak düzgün yerleri olduğunu ne eğitim görebildiklerini ne de geleceklerinin olduğunu söyledi.

Gemilerin İsrail'e bir tehdit olmadığını belirten Davutoğlu, "İsrail'in elinde kan var" dedi.

"Barbarlığı canlı olarak gördük"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Lübnan'ın dönem başkanlığını yaptığı ve Türkiye'nin talebi üzerine acil olarak düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, uluslararası toplumun Gazze'deki trajediye yıllardır tanıklık yaptığını ve harekete geçmediğini belirterek, "Bugün insani yardımın cezalandırıldığı bir barbarlığı canlı olarak gördük, bugün pek çok insani yardım görevlisi ceset torbalarına konuldu, İsrail'in elinde kan var" şeklinde konuştu.

Bu durumun Somali'de, korsanlığın yoğun yaşandığı yerde görülmediğine dikkat çeken Davutoğlu, Akdeniz'de bu tür davranışların normal olarak görülmediğini, bu anlamda sağduyuya ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Davutoğlu İsrail tarafından kullanılan gücün sadece uygunsuz değil aynı zamanda aşırı güç kullanımı olduğuna dikkat çekerek, uluslararası hukuk kurallarına göre sivillere saldırılamayacağını, uluslararası hukuka göre açık deniz özgürlüklerinin en temel haklardan biri olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu şöyle konuştu: "Hiçbir gemi, o geminin kaptanının rızası ya da geminin bayrak devletinin rızası olmadan durdurulamaz, insani yardımı düşmanca bir hareket olarak görmek tehlikeli bir zihin durumunu yansıtmaktadır. İsrail'in hareketi meşru gösterilemez."

Davutoğlu konuşmasında Türkiye'nin Musevilere yardım eden bir ülke olduğunu da hatırlattı.

Gemidekilerin radikal bir İslamı grubun üyeleri olduğu yönünde resmi açıklamalar duyduğunu, bir devletin yetkililerinin bu tür yalanlar söylemesinin üzücü olduğunu belirten Davutoğlu, gemideki vatandaşların Yahudi, Müslüman ve Hristiyan dinleri temsil ettiklerini, adeta "BM'nin bir modelini" oluşturduklarını, uluslararası toplumun "vicdanını" temsil ettiklerini, bu anlamda da saldırının BM'ye yapılan bir saldırı olduğunu söyledi.

Bu kapsamda uluslararası toplumun ve sistemin sorumlu davranması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, uluslararası hukuka uymayanların cezalandırılması gerektiğini vurguladı.

"İsrail özür dilemelidir"

Davutoğlu, "Hiçbir devlet hukukun üzerinde değildir. İsrail, yaptığının sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olmalıdır ve suçlarından sorumlu tutulmalıdır" dedi.

İsrail'in "saldırganlık ve güç kullanma savunucusu" haline geldiğini ifade eden Davutoğlu, "Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin bu duruma güçlü bir şekilde tepki vererek İsrail'in saldırı hareketini şiddetle kınamasını, olayın soruşturulmasını, tüm sorumlu yetkililerin ve kişilerin cezalandırılmasını istemektedir" diye konuştu.

Bu kapsamda İsrail'in uluslararası toplumdan, ölen ve yaralananların ailelerinden özür dilemesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, bağımsız soruşturmanın derhal başlatılmasını, bu saldırının sorumlularına karşı uluslararası hukuk açısından harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.

Bakın Davutoğlu, gemilerin derhal serbest bırakılması, Gazze'ye yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi, tüm yaralıların ve ölenlerin ailelerine, gemi sahiplerine tazminat verilmesi ve Gazze'deki akan kanın derhal sona ermesi gerektiğini açıkladı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, daha sonra yabancı gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada da, Konsey'den saydığı tüm bu konuları içeren bir başkanlık açıklamasını kabul etmesini istediklerini, bu konunun Türkiye ile İsrail arasında değil İsrail ile uluslararası toplum arasında bir mesele olduğunu belirtti.

Davutoğlu olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını, gemide bulunanların silahlı olmadıklarını söyledi. Bağımsız bir soruşturma istiyoruz" diye konuşan Davutoğlu, sorumluların adalete teslim edilmesi gerektiğini, bunun uluslararası toplumun bir sorumluluğu olduğunu kaydetti.

Bakan Davutoğlu bir soru üzerine, bunun İran meselesiyle ilgili olmadığını da söyledi.

İsrail'in BM Temsilcisi gönüllüleri suçladı

İsrail'in BM Temsilcisi ise İsrail komandolarının baskınına uğrayan Gazze'ye yardım gemilerindeki gönüllülerin amaçlarının insani olmadığını ileri sürdü.

İsrail'in BM nezdindeki büyükelçisinin yardımcısı Daniel Carmon, BM Güvenlik Konseyi'nde az önce sona eren toplantıda yaptığı açıklamada, "Medya tarafından Gazze'ye insani yardım konvoyu olarak takdim edilse de, bu gemilerin amacı insani yardım değildi" dedi.

"Hangi insani eylemci Birleşmiş Milletler'i, Kızılhaç ve uluslararası alanda tanınan diğer kuruluşları baypas etmek ister? Hangi barış eylemcisi uluslararası hukuka uygun şekilde gemiye binen askerlere saldırmak için bıçak, sopa ve diğer silahları kullanır?" iddiasını dile getiren İsrailli diplomat, İsrail'de insani kriz bulunmadığını söyledi ve Filistin topraklarına gönderilecek yardım malzemelerinin izin verilen geçiş noktalarından geçmesi gerektiğini belirtti.

Carmon, Gazze Şeridi'nin Filistin yönetimini güç kullanarak deviren teröristlerin işgali altında olduğunu ve oraya silahların deniz yoluyla dahil sürekli girdiğini ileri sürdü.

AB'den de kınama geldi

İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırısını görüşmek için Brüksel'de olağanüstü toplanan AB büyükelçileri, şiddet kullanımını kınadılar.

Büyükelçilerin üzerinde uzlaştığı AB açıklamasında, "Gazze'ye giden filoya uluslararası sularda düzenlenen İsrail askeri operasyonunda can kayıplarından derin endişe duyulduğu" belirtilerek, kurbanların ailelerine başsağlığı dilendi.

Açıklamada, "AB, gemidekiler arasında çok sayıda kurban bırakan şiddet kullanımını kınar, olaylara ve çevresindeki şartlara derhal, tam ve tarafsız soruşturma talep eder" denildi.

Gazze'deki insanlık dramının büyük endişe kaynağı olduğu belirtilen açıklamada, AB'nin ambargo politikasının devamını kabul edemeyeceği vurgulanarak kalıcı bir çözüme acilen ulaşılması gereğinin altı çizildi.

AB İsrail'e, Gazze'ye ve Gazze'den insani yardım, ticari mal ve insanların geçişlerini "derhal, kesintisiz ve koşulsuz başlatması" çağrısı yaptı.

 
cnnturk.com, 31.05.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.