Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Baykal: Referandum sürecinde gerekirse meydanlara çıkacağım

Baykal: Referandum sürecinde gerekirse meydanlara çıkacağım

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''İktidardan kaynaklanan bir komplo olduğu konusunda benim işin başında yaptığım açıklamanın şu anda da arkasında durmaya devam ediyorum'' dedi.

Baykal, Star televizyonunda, Uğur Dündar ile Murat Çelik'in sorularını yanıtladı.

Kendisine ait olduğu iddia edilen görüntüler ve bu konudaki ''komplo'' açıklamasının anımsatılması üzerine Baykal, şunları kaydetti:

''O konuda söylemiş olduklarıma ekleyeceğim, bu aşamada bir şey yoktur. Ben o konuda kanaatimi çok açık bir şekilde ifade etmiştim. Aynı kanaatin arkasında kararlılıkla duruyorum. Bunun dışında bir olasılığı akla getirecek hiçbir somut veri yoktur. İktidardan kaynaklanan bir komplo olduğu konusunda benim işin başında yaptığım açıklamanın şu anda da arkasında durmaya devam ediyorum. Bunun aydınlığa kavuşturulması konusu mutlaka sağlanacaktır. Yani bu iktidar döneminde sağlamak onların görevidir ama ben diyorum ki bu, iktidarın komplosudur, iktidarın komplosu ise bunu ortaya çıkaramazlar. Bunu ortaya çıkarmaları eğer inandırıcı ve doğru şekilde gerçekleştirilebilirse, onların dışında birisinin bunu yaptığı kanıtlanabilirse bu tabii çok memnuniyet verici olur. Bunu kanıtlamak iktidarın görevidir, iktidarın sorumluluğundadır. Biz bu konudaki olanakları, gerçeğin ortaya çıkmasını sağlamaya yönelik girişimleri yaptık, yapmaya da devam ederiz ama bu iktidar döneminde bu sağlanamazsa hiç kuşku duymuyorum, bu iktidar iş başından uzaklaştıktan sonra çok rahat bir şekilde aydınlığa kavuşturulacaktır.''

-''BAŞBAKAN'IN BU YAKLAŞIMIYLA BEN HESAPLAŞABİLMEYİ ÇOK İSTERDİM''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''içinizdeki Brütüslere bakın'' yönünde açıklama yaptığının anımsatılması üzerine Baykal, ''Başbakan'ın görevi dedikodu yapmak da değil, ima yapmak da değil. Başbakan, sorumluluğunun gereğini yapmıyor, dedikodu yapıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir başbakanın yapmayacağı dedikoduyu yapıyor, Başbakan... Başbakan'ın bu yaklaşımıyla ben hesaplaşabilmeyi çok isterdim'' dedi.

Böyle bir hazırlık içinde de olduğunu ancak Kılıçdaroğlu'nun adaylığını geçen pazartesi günü açıklaması nedeniyle siyasi ortamın değiştiğini ve bu planının gerçekleşmediğini öne süren Baykal, ''Bunu inşallah önümüzdeki dönemlerde yapma fırsatını bulurum'' diye konuştu.

-''KAÇMA, KURTULMA DUYGUSUNA KENDİMİ KAPTIRDIĞIM İÇİN İSTİFA ETMİŞ DEĞİLİM''-

Murat Çelik'in, ''Başbakan'ın, 'yalanlamadığı sürece biz başka değerlendiririz' gibi genel bir kabulü var, bazı toplum kesimleri de bunu paylaşıyor'' sözleri üzerine Baykal, şöyle konuştu:

''Ben bu olayın karşısında teslim olduğum için, ezildiğim için, bu olaydan dolayı bir kaçma, kurtulma duygusuna kendimi kaptırdığım için istifa etmiş değilim. Herkesin bunu çok iyi anlaması lazım. İlk gün de bunu açıkça söyledim. Benim istifam tam tersine bir meydan okumadır, bir direniştir, bir hesaplaşma çağrısıdır. Bunu, istifayla yapmamın anlamı, bir defa bütün Türkiye'yi sarsmak istedim. Ana muhalefet partisi liderine yönelik olarak böyle bir komplo var ve bu komplonun başında bu iktidar var. Ve 'ben görevimi bırakıyorum ve şimdi bunun hesaplaşmasını yapmak istiyorum' diyorum.''

''Ortada, hukuk ve ahlak kurallarını çiğneyen, utanç verici bir komplo olduğunu ve komplonun zamanlamasının, anayasa değişikliğinin Mecliste kabulünden hemen sonra ve CHP kurultayından hemen önceye denk geldiğini'' savunan Baykal, ''Böyle bir komplonun iktidarın bilgisi, onayı dışında başka bazı hesaplarla, birilerinin öncülüğünde yapılmış olduğunu inandırıcı bulmak mümkün değil. Bu bir komplodur, komploysa iktidar bu işin içindedir. Çünkü komplonun hedefi ana muhalefet partisidir, ana muhalefet partisinin politikasıdır'' dedi.

-''NE DEMEK 'BENİ AYRINTILARI SÖYLEMEYE

MECBUR ETMEYİN.' NE BİLİYORSAN SÖYLE''-

Baykal, ''Genel başkanlıktan ayrılarak, saldırıyı tersine çevirmek, kamuoyunun vicdanını harekete geçirmek'' istediğini, bunu da başardıklarını savundu. Herkesin bu konuyu birdenbire irdeleme başladığını ve toplumun desteğini de beraberinde getirdiği söyleyen Başlangıçta Başbakan Erdoğan'ın ''Bu konulara girmeyin, bunlar ayıp konular, bel altından vurmayın, sakın bu konuları milletvekilleri gündeme getirmesin. Biz üzüntü duyduk, yapabileceğimiz ne var'' yönünde açıklamalar yaptığını belirten Baykal, şöyle devam etti:

''Nitekim, iki gün sonra Başbakan'ın çıkıp, o timsah gözyaşlarını dökmekten vazgeçip bir ilkel dedikodu saldırısını bize yönelik olarak ortaya koyduğuna tanık olduk. 'Bu ne biçim mağduriyet' diye dedikodu yapmaya başladı Başbakan. Hani sen, 'Bu konular gündeme getirilmesin, ayıptır, yakışmaz bize' diyordun, ne oldu? 'Yahu, adam yararlanıyor bundan. Siyasi desteği artıyor' diye düşündüler. Niye siyasi destek artıyor? Çünkü olayın komplo niteliğini halk, toplum teşhis etmeye başladı. İstifa, bu süreci buraya getirmek, hesaplaşmak, Başbakan'ın bu konudaki gerçek konumunu ortaya koymasını sağlamaktı. Yaptığı açıklamalar Başbakan'ın zaten bu işin içinde olduğunu gösteren olaylardı. Başbakan diyordu ki 'Şurada mı oldu, burada mı oldu, beni ayrıntıları söylemeye mecbur etmeyin.' Ne demek 'Beni ayrıntıları söylemeye mecbur etmeyin.' Ne biliyorsan söyle. Ayrıntıları biliyorsan demek ki sen bir şeyler biliyorsun, kimsenin bilmediği bir şeyler biliyorsun. Ne biliyorsun Allah aşkına? Demek ki sen bu işin içindesin. O bir itiraftı aslında. Yani biz 'bu komployu kim yaptıysa ayağa kalk' diyorduk, Başbakan ayağa kalktı bu olayda.

Bizimki böyle bir çağrıydı. Bu çağrı toplumun sağduyusuna hitap etti ve amacına ulaştı. Bunu bilerek yaptık, bu amaçla yaptık ve bu şekilde de çıktı. Ben 'istifa etmiyorum' desem kimse de bana 'istifa et' demiyordu. Bunu böyle 'ayıptır bunlar' diyerek geçiştirmek mümkündü ya da 'yoktur böyle şey' diye geçiştirmek. Bunların hiçbirine ben girmedim, bu olayın üzerine yürüdüm.''

-''KİMSENİN HADDİ DEĞİL''-

Baykal, ''ortaya çık yapmadım de'' yönünde talepler olduğunu da belirterek, şunları söyledi:

''Birilerinin talebi doğrultusunda kimsenin sorgulamaya hakkı olmayan, kimsenin burnunu sokmaya hakkı olmayan bir yaşam alanına yönelik olarak, birilerini tatmin etmek için açıklama yapmak, aslında onların o konuları sorgulama hakkını kabul etmek anlamına gelir. Temel yanlış da budur. Kimsenin kimseye sormaya hakkı olmayan bir şeyi sorma hakkı yoktur. Kimsenin beni sorgulamasına izin veremem, kimsenin hakkı değildir, haddi değildir.''

İnsanların, ''kimsenin hakkı olmayan bir konuda sorgulanmasının bir zulüm olduğunu'' ifade eden Baykal, ''Tarihten örnek vereyim, Hazreti Peygamberin eşi Ayşe ile ilgili olarak bir dedikodu ortaya çıktı. Dedikodunun önünü nasıl alacaksınız, ne olacak? Ayet indi'' diye konuştu.

-''PENSİLVANYA VURGUSU''-

''Veda konuşmanızdaki Pensilvanya vurgusu neden?'' sorusuna Baykal, ''Benim samimi kanaatim çünkü bu işin arkasında bir ciddi devlet olanaklarını da kullanan bir gözü kara, cüretli komplonun olduğundan kuşku duymuyorum'' yanıtını verdi.

''Doğrudan Fethullah Gülen ile mi konuştunuz?'' sorusuna, ''Hayır, onun adına, onun sözlerini bana onun yanından aktaran birisiyle konuştum'' karşılığını veren Baykal, ''Bu konuşma bana samimiyetle böyle bir tertibin içinde onların kesinlikle olmadığı samimi, vicdani kanaatini verdi. Bunu kimse bir siyasi değerlendirme olarak almasın, bu benim gerçekten samimi, insani, vicdani değerlendirmemdir. Buna kani oldum'' diye konuştu.

-KILIÇDAROĞLU'NUN KONUŞMASI-

CHP Genel Başkanlığına seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda çok başarılı bir konuşma yaptığını söyleyen Baykal, Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin düşüncelerini, tezlerini belli bir çerçeve içinde, etkili bir dille, kitlelerin anlayacağı netlikte ve açıklıkta, inandırıcı; samimiyet ve heyecan da katarak iletmeyi başardığını ifade etti.

Bu konuşmanın CHP'nin işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluklar konusundaki temel şikayetlerini anlatarak bu yönüyle kimliğini vurgulamayı amaçladığının açık olduğunu kaydeden Baykal, toplumun değişik kesimlerine ulaşmaya imkan verecek bir anlayış ortaya koyduğunu belirtti.

Baykal, ''Bazıları, bu konuşmanın çerçevesinde ele alınmayan konuların, CHP'nin ve yeni yönetimin ilgi alanının dışında olabileceğini, rejim sorunları, laiklik vesaire, bunların bilinçli olarak ihmal edildiği gibi bir anlayışı yansıtıyorlar. Ben bunun geçerli olduğu kanısında değilim'' dedi.

-''RECEP BEY SÖYLEMİ''-

''Recep Bey söylemini nasıl buldunuz?'' sorusu üzerine Baykal, ''Bunu, Kılıçdaroğlu'nun bir samimiyetle, kendi ifade tarzı olarak dile getirdiğini düşünüyorum. Günlük yaşamında da bu ifadeyi Başbakan ile ilgili olarak bizlerle temasında da kullanır. Bizlere de yine ismimizin sonuna 'bey' sıfatını ekleyerek değerlendirir. Onun böyle bir üslubu var. Söylerken baktım müstehzi bir ifadesi yoktu. Alaycı, küçük düşürme, aşağılama, burun bükme, dolaylı bir dışlama anlayışı içinde söylediğini sanmıyorum. Böyle bir anlayışı yoktur'' diye konuştu.

-''KOLTUĞUNUZDA KILIÇDAROĞLU'NU GÖRMEK İÇİNİZE SİNDİ Mİ'' SORUSU-

''Koltuğunuzda Kemal Kılıçdaroğlu'nu görmek içinize sindi mi'' sorusuna Baykal, ''Bu koltuklar hiçbirimizin tapulu mülkü değil. İnsanın yaşarken, hayatında görev yaptığı yerlere başkalarının geldiğini görmesi çok doğal bir duygu. Bunu herkesin içine sindirmesi lazım, anlayışla karşılaması lazım. Kemal bey de orada bulunmayı hak eden, yetenekleri, nitelikleriyle bu konuda zafiyet sergilemeyen bir insan'' yanıtını verdi.

-''REFERANDUM SÜRECİNDE GEREKİRSE MEYDANLARA ÇIKACAĞIM''-

Soru üzerine, ''referandum sürecinde gerekirse meydanlara çıkacağını'' söyleyen Baykal, Antalya'ya yerleşmesinin söz konusu olmadığını ancak hemşehrileriyle daha sık bir araya geleceğini belirtti.

Meclise ne zaman gideceği sorusu üzerine Baykal, grup toplantılarına, genel kurul çalışmalarına katılacağını ifade etti.

''Bir milletvekili olarak nasıl bir duyguyla Meclise gideceksiniz?'' sorusunu Baykal, ''Ben çok yaşadım o duyguyu'' diye yanıtladı.

Soru üzerine Baykal, ''Sayın Genel Başkanı dinleyeceğim tabii, ben de sıralardan alkışlayacağım. O gelince ayağa kalkacağım, selamlayacağım, onu ilgiyle dinleyeceğim, saygıyla dinleyeceğim. Milletvekili olarak görevimiz budur'' dedi.

''Ben kaderime kırgınım'' sözlerini kendisinin söylemediğini belirten Baykal, ''Bu benim sözlerim değil, Cevdet Bey'in sözleri'' diye konuştu.

''Kırgın mısınız?'' sorusuna Baykal, ''İlginç bir süreç yaşadık. Normal siyasi hayatta karşılaşılması doğal olmayan, çok şaşırtıcı, çok garip, çok acı, üzüntü verici olaylar yaşandı. Bu insan psikolojisindeki çalkantıları herkes yaşar. Ben bu yaşadığım olayın iç dünyamda bir zenginleşme getirdiğine, beni insanın iç dünyası bakımından daha ileri götürdüğüne, bir zenginleştirme kazandırdığına inanıyorum'' yanıtını verdi.

Zaman, 24.05.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.