Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Dalan’ın sırları deşifre oldu

Dalan’ın sırları deşifre oldu  

4. İddianame, Ergenekon Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, Dalan ve Çiçek için ‘darbeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet isteniyor

Dalan’a ‘Darbenin Başbakanı görevini üstlendi’ suçlaması yapılan iddianamede, firarıyla ilgili bugüne kadar kamuoyuna yansımayan ayrıntılara yer veriliyor

Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruşturması kapsamında hazırlanan 7 sanıklı 4. İddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, daha önce iki kez tutuklanıp serbest kalan İrtica İle Mücadele Eylem Planı’nın altında ıslak imzası bulunan Albay Dursun Çiçek hakkında 3. kez yakalama kararı çıkardı. İddianamede Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK Parti “mağdur” olarak yer aldı. AK Parti aynı zamanda “müşteki” de oldu.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR

Ergenekon savcıları Ercan Şafak, Fikret Seçen, Murat Yönder ile Zekeriya Öz tarafından hazırlanan 184 sayfa ve 82 adet ek klasörlü iddianamede, sanık listesinin bir numarasında Bedrettin Dalan iki numarasında ise Albay Dursun Çiçek yer alıyor. Davanın diğer sanıkları Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, avukat Serdar Öztürk, MİT’çi Özel Yılmaz ve Dalan’ın Özel Kalem Müdürü İlhami Ümit Handan yer alıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen Dalan’a “darbenin Başbakanı” suçlaması yöneltiliyor.

İŞTE DALAN’A YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR

İddianamenin bir numaralı sanığı, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan oldu. İşte Dalan’a yöneltilen suçlamalar: • Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’nün hükümeti ortadan kaldırmak için yaptığı darbe planlarında medya ve siyasetin yönlendirilmesi ile bazı üst düzey işadamlarının bu hususta ikna edilmesi görevini üstlendi. Bu amaçla medya sahipleri ve işadamları ile görüşmeler yaptı. • Ergenekon sanıkları emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve emekli Albay Hasan Atilla Uğur ile görevde oldukları dönemde görüşerek askeri müdahale için onları teşvik edip cesaret verdi. • Ergenekon’a finans sağladı, aralarında Adil Serdar Saçan’ın da bulunduğu örgüt üyelerine üniversitesinde görev verdi. • Örgütün stratejisi doğrultusunda uluslararası ilişkileri yürüttü. • Darbe sonrasında kurulacak hükümette Başbakan olma görevini üstlendi.

YURTDIŞINA KAÇIŞIN ÖYKÜSÜ YAZILDI

İddianamede, Bedrettin Dalan’ın yurtdışına kaçışı ile ilgili gündeme gelmeyen pekçok ayrıntıya da yer veriliyor. Dalan’ın kendisi hakkında soruşturma yürütüldüğünü ve gözaltına alınacağını İstanbul MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz vasıtasıyla öğrendiği ve hakkında hiçbir yakalama kararı ve ifadeye çağrı dahi olmaksızın 15 Ekim 2008 tarihinde yurt dışına kaçtığı belirtiliyor. Dalan’ın soruşturmanın seyriyle ilgili çalışanları ve bazı tanınmış işadamlarıyla yaptığı telefon konuşmalarına da yer verilen iddianamede, yurtdışında bulunan Dalan’ın, operasyon gecikince dönmek istediği ancak “Dönme” uyarısı aldığı anlatılıyor.

Hasta olsam kendi hastaneme giderim

Bedrettin Dalan firardayken 28 Kasım 2008’de yaptığı konuşmada “tedavi için yurtdışında olmadığını” itiraf ediyor.

Saadet: Kim emretti bunu?

Dalan: Emir diye bir şey yok tavsiye ettiler arkadaşlar

Saadet: Tabii ki olmasın, sağlık problemi olmasın da..

Dalan: Yok canım ne sağlık problemi! Sağlık problemi olsa benim gideceğim tek yer kendi hastanem, başka yere gitmem.

Yurtdışına git dediler

Dalan, Serdar E., isimli kişiye 7 Ocak 2009 günü şu itirafta bulunuyor:

Dalan: Nasılsınız iyi misiniz? Şimdi ben size kısa ve öz birşey söyleyeyim. Bundan 2-3 ay evvel dediler ki ‘Senin hakkında işte bu malum kişiler kovuşturma yapıyorlar. Aman yurt dışına git’ falan dediler. Ben de geldim.

Firari Dalan da AK Parti kararını açıklanmadan önce biliyordu

İddianamede Bedrettin Dalan’ın firar etmeden önce teknik takibe takılan ilginç görüşmelerine de yer veriliyor. Anayasa Mahkemesi’nin AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan dava ile ilgili kararını Başkan Haşim Kılıç’ın televizyonların canlı yayınında açıkladığı sırada Dalan ile Arzu isimli kadın arasında yapılan görüşmede Arzu’nun “Başkan kararı açıklıyor” sözleri üzerine Dalan, “6’ya 5 kapatılmadı. Ben bir saat önce öğrendim. Onu haber vereyim diye aradım” diyor. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün Ergenekon sanığı olan eşi Ferda Paksüt de karar daha açıklanmadan içerden aldığı “Kapatılmadı” bilgisini gazetecilere sızdırırken teknik takibe takılmıştı. 

İşadamı İnan K: Durumumuz yağmurlu soğuk

Dalan’ın telefon dinleme kayıtlarında ünlü iş adamı İnan K. ile arasında geçen telefon kayıtları da yer alıyor. Dalan yurtdışına çıktıktan sonraki dönemde 07 Aralık 2008 günü yapılan görüşmede İnan K., Dalan’a “Başkanım. Ben size temaslarım var bir süre içinde konuşuruz bir yerden şey yaparım” dedikten sonra “Ama merak edilecek bir şey yok. Çünkü her şey normal gibime geliyor. Ama emin olmak lazım. Dolayısıyla durumuz burada bu aralar yağmurlu soğuk” diyor. Dalan ise “Anladım sen ne dersen onu yapacağım zaten. Bayramdan sonra tekrar bir konuşalım inşallah” diye yanıt veriyor.  

Bir şey olduğu yok ben döneyim artık

İkili arasında 14 Aralık 2008 günü yapılan konuşmada ise İnan K., Dalan’ın ziyaretine gelen kendi çocuklarının dönüp dönmediğini sorduktan sonra “Biz de belki bir gün gelir hasret gideririz size ama” dediği, Dalan’ın ise yurt dışında olmaktan yakınarak, “Ben geleyim artık sıkıldım buralardan, hiçbir anlamı yok. Ne için buradayım onu da bilmiyorum” ifadelerini kullandığı görüldü. 

Sulandırma telefonları

Firari Dalan ile ‘Ergenekon yöneticisi’ olarak tutuklu yargılanan Haberal dinlendiklerini bildikleri için operasyonu sulandırmak için ilginç senaryolar dile getiriyorlar

Bedrettin Dalan ile Ergenekon sanığı Mehmet Haberal arasında 10 Ocak 2009 tarihinde geçen konuşmada, Dalan telefonunun dinlendiği istihbaratı aldığını söyleyerek Haberal’a Ergenekon soruşturmasında 11 ve 12. dalganın olacağını, Amerika’da duyduğu bir iddiayı anlatıyor:

DALAN: Vallaha hocam bana daha büyük bir istihbarat geldi söyleyeyim, bu telefonumu da dinliyorlar istedikleri gibi dinlensin. 11., 12. dalga gelecek. Ondan sonra da bunları affediyoruz hikayesiyle genel bir af kanunu çıkartacaklar. Oh Bedrettin Dalan’ı affettik işte neydi şunu da affettik bunu da affettik derken Apo da affolunmuş olacak. Ben bunu duydum Amerika’da duydum.

HABERAL: Yahu şimdi burada bi takım uydurma kazılar yapılıyor, güya silah bulunuyor bilmem ne bir oyun bir rezalet, iğrenç bi tablo.

HABERAL: Benim en küçük bi şey olursa haberim olsun.

DALAN: Sağ olun, var olun...

Dalan, MOSSAD Başkanıyla görüştü

Hasan Atilla Uğur ile SESAR Başkanı sanık İsmail Yıldız arasındaki bir telefon görüşmesine de iddianamede yer verildi. Uğur’un “Gitti Dalan” sözleri üzerine Yıldız “Gitti orda şunu şunu şunu söyle diye gönderdik Paşam şimdi. Gelecek metni getircem ben size Pazartesi günü. İsrail’e gidecek, MOSSAD başkanıyla bir şeyiyle görüşecek paşam” diyor.

Sulandırma telefonları

Firari Dalan ile ‘Ergenekon yöneticisi’ olarak tutuklu yargılanan Haberal dinlendiklerini bildikleri için operasyonu sulandırmak için ilginç senaryolar dile getiriyorlar

Bedrettin Dalan ile Ergenekon sanığı Mehmet Haberal arasında 10 Ocak 2009 tarihinde geçen konuşmada, Dalan telefonunun dinlendiği istihbaratı aldığını söyleyerek Haberal’a Ergenekon soruşturmasında 11 ve 12. dalganın olacağını, Amerika’da duyduğu bir iddiayı anlatıyor:

DALAN: Vallaha hocam bana daha büyük bir istihbarat geldi söyleyeyim, bu telefonumu da dinliyorlar istedikleri gibi dinlensin. 11., 12. dalga gelecek. Ondan sonra da bunları affediyoruz hikayesiyle genel bir af kanunu çıkartacaklar. Oh Bedrettin Dalan’ı affettik işte neydi şunu da affettik bunu da affettik derken Apo da affolunmuş olacak. Ben bunu duydum Amerika’da duydum.

HABERAL: Yahu şimdi burada bi takım uydurma kazılar yapılıyor, güya silah bulunuyor bilmem ne bir oyun bir rezalet, iğrenç bi tablo.

HABERAL: Benim en küçük bi şey olursa haberim olsun.

DALAN: Sağ olun, var olun...

Gazeteci kimlikleriyle örgüte hizmet ettiler

Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Akkaya ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Mehmet Deniz Yıldırım’ın, Aydınlık Dergisi’nde yayınlanan yasadışı dinlemelerle elde edilmiş ses kayıtlarını örgütün talimatları doğrultusunda yayınladığı anlatıldı. Akkaya için “Gazeteci kimliğini ön plana çıkarıp, örgütsel faaliyetlerini kamufle etmiştir” denilen iddianamede, İP lideri Doğu Perinçek’in talimatlarıyla hareket edildiği şöyle anlatıldı:

“Doğu Perinçek ve onun talimatlarıyla hareket eden medyada yer almış örgüt üyelerinin, medyayı örgütün amaçları doğrultusunda bir araç olarak kullandıkları ve Ergenekon silahlı terör örgütü ana dokümanlarında geçen istihbarat toplama faaliyetleri ve bilginin paraya çevrilebilirliği ile siyaset dünyasına yön verilmesi gibi örgütün hedefleri doğrultusunda faaliyetlerde bulundukları anlaşılmaktadır. Şüpheli Mehmet Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya’nın bu ses kayıtlarını yayınlamaları örgüt üyeliği ile birlikte özel hayatın gizliliğini ihlal ve devlete ait gizli bilgileri bulundurma ve yayınlamak suçunu oluşturmaktadır.”

‘Yasadışı dinlemeleri yayınlayın’ emri Perinçek’ten

Ergenekon sanıkları Şener Eruygur, Levent Ersöz ile Hasan Atilla Uğur’un jandarmada görevli oldukları dönemde Ergenekon’un hedefleri doğrultusunda yaptıkları yasadışı dinlemelerin, Aydınlık Dergisi’nde yayınlanması talimatının tutuklu Ergenekon sanığı Doğu Perinçek’ten geldiği ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan’ın yasadışı dinlendiğini ortaya koyan telefon kayıtları ile bu kayıtların Aydınlık Dergisi’nde yayınlanma talimatını, Doğu Perinçek’in Silivri Cezaevi’nden kendi el yazısıyla verdiği ortaya çıktı. İddianamede, sanık Mehmet Deniz Yıldırım’dan çıkan dökümanlardan bahsedilirken şu ifadelere yer verildi: 10’dan 11’e kadar numaralandırılan el yazısı 2 sayfa dokümanda; “Geçen hafta yolladığım (perşembe) uzun plan (10 sayfa kadardı) elinize geçmedi mi? Murat Hattatoğlu’na verelim. Bildirin bana, selam. Bu haber bu hafta yaptığımız gibi İĞDİŞ edilmez, elimizdeki mermiyi havaya sıkmazsak çok etkili olur. İyi örgütlenmek gerekir. Hüseyin Macit ve A.Z. Bulunç ile görüşüp nasıl yazacağımızı kararlaştıralım. Gerekirse 1-2 hafta gecikebilir. Onlarla zamanlamaya karar verelim. Denktaş bu işi ele alır sarsar. CHP-MHP de harekete geçer. Deniz Yıldırım, M. Sabuncu, Ferit ve Turan gibi arkadaşlara yazık olmuş, RTE-Talat görüşmesini sıradan bir haber haline getirip harcamışız. Niçin benim perşembe günü yolladığım hiçbirini kullanmadınız? Elimizdeki malzemeyi ne hale getirmişiz. Bu haberi gelecek haftaya veya daha sonraki haftaya kapak yapalım” şeklinde biten talimatın Doğu Perinçek’in el yazısı olduğu değerlendirilmiştir”.

Karar okunurken de tansiyonu yükseldi

Nöbetçi Hakim Oktay Kuban tarafından tahliye edildikten sonra hakkında yeniden yakalama kararı çıkınca “tansiyon bozukluğu” iddiasıyla GATA’ya yatan Balyoz Darbe Planı şüphelisi emekli Korgeneral Engin Alan, dün GATA’dan taburcu edildi ve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adliye çıkışında açıklama yapan Alan’ın avukatı Ayhan Nacak, müvekkilinin tutuklama kararı yüzüne okunurken yine tansiyonunun yükseldiğini söyledi. “Alan, uzaktan yakından böyle bir olayın hiçbir şekilde içinde değildir’’ iddiasında bulunan Avukat Nacak, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u tutuklu askerlere destek açıklaması yapmaya çağırdı.

Başbakan ‘mağdur’ Eruygur ‘tanık’ oldu

İddianamede Başbakan Erdoğan ile birlikte 3 kişi ‘mağdur’ olarak yer alırken, ‘müşteki’ olarak AK Parti adına Genel Sekreter İdris Naim Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Tanrıverdi, avukat Süleyman Küçüksucu ve Mustafa Coşkun’un isimleri yer alıyor. UYAP sisteminde Ahmet Türk, Hasip Kaplan ve Aysel Tuğluk’un da aralarında bulunduğu 385 müştekinin ismine yer verildi. Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur’un da aralarında olduğu 29 kişi iddianamede tanık olarak yer aldı. UYAP sisteminde ayrıca 3 kişi ifade sahibi, 7 kişi ihbar eden, 2 kişi meçhul sanık olarak yer aldı. İddianamede, aralarında Kürşat Yılmaz, Barış Dalan, Yaşar Öz, Ersin Bal, Ali Kalkancı, Selami Hüner, Turgut Büyükdağ, Yalçın Tanfer ve Erhan Göksel’in de bulunduğu 19 şüpheli için takipsizlik kararı verildiği belirtildi.

Son 7 yılın darbe planları birleştiriliyor

Mahkeme, 4. İddianame’nin ilk duruşmasının 28 Haziran’da Silivri’de yapılmasına karar verirken, savcılığın iddianamenin birleştirilmiş 2. ve 3. iddianameleri davasıyla birleştirilmesiyle talebiyle ilgili kararı ilk duruşmaya bıraktı. Mahkeme birleştirme kararı verirse, 2003 yılındaki Ayışığı, Sarıkız ve Yakamoz darbe planlarının yargılandığı iki numaralı davayla 2009 tarihli Demokrasiye Müdahale Planı’nın yer aldığı yeni dava tek dava ile birleşmiş olacak ve son 7 yıldaki tüm darbe planları ortak yargılanmaya başlanacak. Mahkeme, müştekiler İdris Naim Şahin, Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Süleyman Küçüksucu, Ali Aydın, Mustafa Coşkun’ın da 2. duruşmanın ardından mahkemeye katılmasına karar verdi. 

Çiçek ve Dalan için ağır müebbet istendi

İddianamede Bedrettin Dalan’ın “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ‘’silahlı terör örgütü kurma veya yönetme’’ suçundan da 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Albay Dursun Çiçek hakkında da ‘’Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘’silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Serdar Öztürk’ün ‘’terör örgütüne üye olmak, yasaklanan gizli bilgileri temin etmek, devletin savaş imkanlarının tehlikeye sokulması’’ gibi suçlardan 54 yıla kadar hapis, Ufuk Akkaya’nın 55.5 yıla kadar, Mehmet Deniz Yıldırım’ın 57 yıla kadar, İlhami Ümit Handan ile Özel Yılmaz’ın da “örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçundan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Handan: Dalan’ın suç unsurlarını temizledi

Ergenekon 4. İddianamesi’nde İlhami Ümit Handan için şu hukuki değerlendirme yapıldı: “MİT İstanbul Bölge Başkan yardımcısı şüpheli Özel Yılmaz ile görüşerek, Bedrettin Dalan’ın gözaltına alınacağı yönünde elde ettiği bilgileri, Dalan’a ileterek, yurtdışına kaçmasını sağladığı ve onun odasıyla diğer yerlerde bulunan örgütsel belgelerle suç unsurlarını temizlettiği, telefon görüşmelerinin dinlendiği belirtilerek, Dalan’a yakın kişilerin telefon görüşmelerine dikkat etmeleri hususunda uyarıda bulunduğu, yurtdışına kaçan Dalan’a bilgi akışını sağlayarak yurtdışında kalması yönünde bilgi aktarmaya devam ettiği, Dalan’ın Ergenekon silahlı terör örgütü yapılanması içinde yer aldığını bilerek yardım ettiği anlaşılmıştır.”

MİT’çi Yılmaz: Örgüte ve Dalan’a yardım etti

Eski MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz için ise iddianamede şöyle denildi: “Bir defa Müsteşarlığın bilgisi dahilinde görüştüğünü beyan ettiği İlhami Ümit Handan ile savunmasının aksine sürekli olarak görüşmeler yaptığı, aralarındaki görüşmelerin görevle alakalı olduğunu ortaya koyacak herhangi bir konuşmaya rastlanmadığı, yerine getirdiği görevin mahiyeti ve konumu Dalan’ın dinlendiğini ve bu konuda devam Ergenekon silahlı terör örgütü operasyonları kapsamında gözaltına alınabileceği ve tutuklanabiliceğini öğrenebilecek durumda olduğu, elde ettiği bilgileri İlhami Ümit Handan vasıtasıyla Bedrettin Dalan’a aktarmak suretiyle yurt dışına kaçmasını sağladığı, bu eylemi ile amaç ve faaliyetlerini bildiği Ergenekon terör      örgütüne yardım ettiği anlaşılmıştır.”

Star, 30.04.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.