Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Baykal,Ergenekon avukatlığını Brüksel'e taşıdı

Baykal,Ergenekon avukatlığını Brüksel'e taşıdı

Anamuhalefet lideri Deniz Baykal, 5 yıl aradan sonra ilk defa ziyaret ettiği Brüksel'de Ergenekon'u savundu ve AK Parti'ye yönelik yoğun suçlamalar yöneltti. Ergenekon için "sözde dava" diyen Baykal, AK Parti'nin Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırarak, Hamas ve Hizbullah coğrafyasının bir parçası haline getirmeye çalıştığını iddia etti.

 Laikliğin önemine sık sık vurgu yapan CHP lideri, Avrupalıları Türkiye için laikliğin ehemmiyetini anlamamakla itham etti.
Baykal'ın Avrupa Siyaset Merkezi'nde (EPC) İngilizce yaptığı konuşmasında neo-conların fikir babalarından Prof. Bernard Lewis'in 11 Eylül'den sonra yayınladığı "Yanlış giden neydi?" kitabının başlığını kullanarak tahliller yapması ve yine neo-conların mühim düşünce kuruluşlarından Washington Institute'un Türkiye analizlerine atıf yapması dikkat çekti.
Baykal soru-cevap kısmında ise CHP'nin laiklik konusunda samimi olmadığı yönünde eleştiriler alırken, Avrupalı bir diplomat, eğer CHP AB'yi destekliyorsa neden 301, Kürtçe TV ve Vakıflar Kanunu'na itiraz ettiğini sordu.
CHP Türkiye'de başörtüsü ve Kur'an kursu açılımları yaparken, Baykal'ın Brüksel'de laiklik vurgusu yoğun bir konuşma yapması da kafaları karıştırdı. Başbakan'ın bazı gazetelerin boykot edilmesi çağrılarını eleştiren Baykal, Türk basınının şu an yüzde 75'inin hükümet yanlısı gazeteler tarafından kontrol edildiğini iddia etti. CHP liderinin konuşmasında öne çıkan konular şöyle:
Sözde Ergenekon: En kritik konulardan biri sözde Ergenekon davası. Saygıdeğer gazeteciler, yazarlar, sendikacılar, işadamları, avukatlar, siyasi liderler hakiki suçlularla birlikte terör örgütü mensubu oldukları şüphesi ile tutuklandılar. Bir kısmı iddianame olmadan bir yıl hapsedildi. Türkiye'nin 74 barosu bir araya gelerek bu davayı milletlerarası yargı usullerini ve hukuki standartları ihlal ettiği için eleştirdi.
Hamas ve Hizbullah coğrafyası: Türkiye her zaman terörizm konusunda hassas olmuştur. Ancak bu konuda bile dini duygular Türkiye'nin terör örgütlerine yönelik tavrını etkilemeye başlamıştır. Böyle kederli bir durumun devam etmesi kabul edilemez. Böylesine bir başarısızlık Ortadoğu güvenliği ve istikrarı için vahim neticelere sebep olabileceği gibi Avrupa'yı da olumsuz etkileyecektir. Türkiye'nin Hamas ya da Hizbullah coğrafyasının bir parçası olması tasavvur edilemez.
Ortadoğu değerleri: Bazıları Türkiye'de muhafazakarlığın yükseldiğini söylüyor. Bu doğru değil. Şu an şahitlik ettiğimiz Ortadoğu'lu değerlere geri dönen bir muhafazakarlıktır.
Batılılar laikliğin önemini anlamıyor: Batılılar bizim laiklik ısrarımızı anlamıyor. Belki de bunu demokratik olmayan bir hassasiyet olarak algılıyor. Bizim laikliğe atfettiğimiz ehemmiyet genellikle Batı'da anlaşılmıyor. Kendi tecrübelerine bakan Batılılar için laikliğin Türkiye'ye ne büyük bir anlam ifade ettiğini anlamak çok zor.

Toprak: Binnaz Toprak isimli bir akademisyen yaptığı bir araştırmada artık aile ve komşuların kişilerin hayat tarzını belirlediğini, özellikle kadınların ne giyip ne giymemeleri gerektiği konusunda etkili olduklarını ortaya koydu. İnsanlar kendilerini 6-7 yıl öncesine göre daha az özgür hissediyor. Toprak birkaç yıl önce yaptığı başka bir araştırmada başörtüsünü bir özgürlük sorunu olarak görürken bugün farklı bir noktaya geldi. Mahalle baskısı yüzünden Anadolu'nun birçok şehrinde alkol pratikte yasaklanmıştır.

 

Zaman, 11.02.09

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.