Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Meclis'in Anayasa Mahkemesi'ne üye seçmesinde bir mahzur görmüyorum

Meclis'in Anayasa Mahkemesi'ne üye seçmesinde bir mahzur görmüyorum

AİHM'nin Türk yargıcı Işıl Karakaş, reform paketinin yüksek yargıyı ilgilendiren bölümüne dair çarpıcı açıklamalar yaptı. HSYK'da Adalet bakanı ve müsteşarının bulunmasının Avrupa'da da görülen bir uygulama olduğunu söyleyen Karakaş, Anayasa Mahkemesi'ne Meclis tarafından üye seçilmesini de 'olağan bir durum' olarak niteledi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türk yargıcı Işıl Karakaş, anayasa değişiklik teklifine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. BBC Türkçe servisinden Murat Baykara'nın reform paketine ilişkin sorularını cevaplandıran Karakaş, HSYK'nın yapısında Adalet Bakanı ve müsteşarının bulunmasının Avrupa'da da görülen bir uygulama olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi'ne Meclis tarafından üye seçilmesinde de herhangi bir mahzur bulunmadığını açıkladı. Karakaş, 'bunun olağan bir durum' olduğunu belirtti.

Karakaş, düzenlemedeki eksik noktaları ise uzlaşma eksikliği ve parti kapatma düzenlemelerindeki bazı hususlar olarak sıraladı. Karakaş, reform paketi ile AİHM'e yapılan şikayetlerin de azalacağını belirtti. Türkiye'nin AİHM'e en çok şikayet edilen ikinci devlet olduğunu hatırlatan Karakaş, "Ben, AİHM'ne gelen başvurularda önemli bir azalma olacağını düşünüyorum. Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlükler ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık iddiaları Anayasa Mahkemesi tarafından çözümlendiğinde, problemlerin uluslararası yargıya taşınmayacağı ümidini taşımaktayım." dedi.

Anayasa Mahkemesi'ne Meclis'in üye seçmesine ilişkin olarak da Karakaş, "Anayasa Mahkemesi'ne Meclis tarafından üye seçilmesinde herhangi bir mahzur görmüyorum doğrusu. Bu aslında olması gereken bir şey. Ama diğer bakımlardan, örneğin Anayasa Mahkemesi'nin oluşturulma sürecinde cumhurbaşkanının hangi gruplar arasından kaç kişiyi seçeceği meselesi yine teknik bir tartışma. Bununla ilgili olarak mensubu olduğum yargı organında herhangi bir içtihat söz konusu değil." ifadesini kullandı.

Parti kapatmalarına ilişkin olarak ise Karakaş bazı endişelerini dile getirdi. "Ben parti kapatma rejimini demokrasiye aykırı buluyorum." diyen Işıl Karakaş, "Ama eğer bir parti kapatma sistemi getiriyorsanız ve bununla ilgili değişiklikler yapacaksanız, bunun AİHM'nin içtihatlarına uygun olması gerekir." dedi.

Hazırlanan değişikliğin buna uygun olduğu düşüncesini taşımadığını belirten Karakaş şöyle konuştu: "Bazı konuları belki olumlu olabilir. Ancak kapatılma sürecinin öncelikle Meclis'te incelenip ondan sonra Anayasa Mahkemesi'ne gitmesini yargılama ilkeleri açısından doğru bulmuyorum. Başka ülkelerde mesela yüksek yargı tarafından inceleniyor, daha sonra Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. İspanya'da bu şekilde mesela. Bu olabilirdi, yani Yargıtay tarafından incelenip ondan sonra Anayasa Mahkemesi'ne gidebilirdi."

Karakaş, Venedik Komisyonu'nun anayasa değişiklik teklifinin bir bütün olarak referanduma götürülmesini engelleyen bir durumu bulunmadığını belirtti. "Ben de paketin bir bütün olarak referanduma sunulmasında bir sorun görmüyorum." dedi. "Otoriter yapı Anayasa'nın iliklerine sinmiş durumda." diyen Karakaş tüm Anayasa'nın değiştirilmesinin daha doğru bir seçim olacağını belirtti. Bu olmadığı takdirde ise toplumsal uzlaşı adına 'asgari müşterek' aranması gerektiğini kaydetti. YAŞ ve HSYK kararlarının yargı denetimine açılmasını da destekleyen AİHM yargıcı, "İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabiyken bunları dışarıda tutmak hukuk devletine yakışmayan bir düzenlemeydi." ifadelerini kullandı.

 

Demokrasi şartlara göre değişmez

"Eleştirilen belli uygulamaların bazı Avrupa ülkelerinde de olduğunu söylediniz. Ancak bu görüş, "İyi ama o Avrupa ülkelerinde demokrasi kültürü gelişmiş" itirazıyla karşılaşabiliyor. Bu hukuki açıdan dikkate alınmalı mıdır?" sorusu üzerine Karakaş, "Demokrasinin standartları bellidir. 47 üyeli Avrupa Konseyi ülkeleri arasında demokrasi standardının aynı olması gerekir. Yani Fransa'da demokrasi kültürü daha yüksek, Türkiye'de daha düşük diye bir savı ben kabul etmiyorum." şeklinde konuştu. 2010 yılında bu tezlerin ileri sürülemeyeceğini belirtti.

Adalet Bakanı HSYK yapısını etkilemez

AİHM Yargıcı Işıl Karakaş, "Hükümetin yapılan düzenlemelerle yargıyı yürütmeye tabi kıldığı eleştirilerine" katılmadığını söyledi. "HSYK'nın yapısında, eleştirilen hususlardan adalet bakanı ve müsteşarın yer alması meselesinde, diğer Avrupa ülkelerinde de benzer yapıların olduğunu görüyoruz. Yani Fransa'da bu şekilde. Polonya olsun, Hollanda olsun, birtakım Avrupa ülkelerinde bu tarz yapılanmalar var. Yani HSYK'nın yapısında yürütmeden bazı kişilerin olmasının kurulun yapısını özel olarak etkileyeceği kanısında değilim doğrusu." açıklaması yaptı. Teknik meselelerde ise iç yargı organları mensuplarının tartışmaları daha iyi yürüteceği düşüncesini aktardı.

Zaman, 08.04.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.