Gündem

"Sayın Cumhurbaşkanı 3 maddeyi ayırabilir der ki bu üç maddeyi ben referanduma sunmak zorundayım. Bunun meclisteki sonuçlarla irdelenmesi kabul edilemez. Bu yeki doğrultusunda bu maddeyi referanduma sunacağım derse. Eğer böyle bir açıklamayı yapacak olur ise hem bu konunun kutuplaşma yaratmasının önüne geçmiş olur hem de Cumhurbaşkanlığı'ndan Türk halkının beklediği davranışı sergileşmiş olur. Eğer bunu yaparsa biz de uzlaşma sözü veriyoruz."

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Çankaya üzerinden uzlaşma çağrısı yaptı. Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, Anayasa değişiklik paketinde yer alan sadece yargıyla ilgili kısımları referanduma götürmesini teklif etti.

TBMM'de partisinin haftalık grup konuşmasını yapan Baykal, Anayasa değişikliğine ilişkin teklif üzerinde durdu. Baykal, "Sayın Cumhurbaşkanı'na tarihi bir teklifte bulunmak istiyorum. Eğer son oylamada hepsi yeter sayıya ulaşmış ise bazı maddeleri Cumhurbaşkanının ayrı olarak halk oyuna sunma imkanı vardır. Sayın Cumhurbaşkanı 3 maddeyi ayırabilir. Der ki 'bu üç maddeyi ben referanduma sunmak zorundayım. Bunun Meclis'teki sonuçlarla irdelenmesi kabul edilemez. Bu yetki doğrultusunda bu maddeyi referanduma sunacağım."

Eğer böyle bir açıklamayı yapacak olur ise hem bu konunun kutuplaşma yaratmasının önüne geçmiş olur hem de Cumhurbaşkanlığı'ndan Türk halkının beklediği davranışı sergileşmiş olur. Eğer bunu yaparsa biz de uzlaşma sözü veriyoruz. Biz de o diğer maddelerin tümünün engellenmesi değil kabulünü istiyorsanız size CHP olarak diyoruz ki el birliği ile referanduma gerek kalmadan sonuçlandıralım. Bu üç maddeyi gelin referanduma götürelim. Cumhurbaşkanı'na bu öneriyi ifade ediyorum." diye konuştu.

Baykal, Başbakan'ın, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'e yönelik sözlerini ise şu ifadelerle eleştirdi: "Başbakan, yargının en başındaki insana çıkar cübbeni siyasete gir diyor. O insanlar o cübbeyi hak ederek kazanmışlardır. Bunlara saygı gerekmez mi ? Bunlar iyi yetişmiş saygın değerli insanlar. İsterlerse onlar da aday olur, o dokunulmaz gömleğini üzerine geçiririrler. Ama sen istesen de o dokunulmazlıktan kurtulamaz ve o cübbeyi giyemezsin. Önce dokunulmazlığı kaldır. Sayın Başbakan 'cübbeni çıkar' diyor kendisi kimin cübbe giyeceğine karar veriyor. Bu da Türkiye'ye özgü bir garabettir."