Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Balyoz'da yargı süreci bizi haklı çıkardı'

'Balyoz'da yargı süreci bizi haklı çıkardı'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bosna Hersek'in egemenliği, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırlarının muhafaza edilmesine büyük önem veriyoruz'' dedi.

Erdoğan, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanında yaptığı basın toplantısında, Bosna Hersek'in dost bir ülke olduğunu söyledi.

 

Türkiye'nin, Bosna-Hersek ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip ettiğini belirten Erdoğan, ''Bosna Hersek'in egemenliği, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırlarının muhafaza edilmesine büyük önem veriyoruz'' dedi.

Ziyareti dolayısıyla bugün Saraybosna'da Boşnak Enstitüsü'nde düzenlenecek toplantıya katılacağını belirten Erdoğan, burada bir konuşma yapacağını söyledi.

Burada kendisine tevdi edilecek Boşnak Enstitüsü Yönetim Kurulu Şeref Üyeliği Plaketi Töreni'ne katılacağını, ardından bazı açılışlar gerçekleştireceklerini anlatan Erdoğan, ''Akşam saatlerinde Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Sayın Slaziç ile birlike olacağız ve üst düzey konuklar onuruna verilecek resmi yemeğe katılacağım'' dedi.

Başbakan Erdoğan, 6 Nisan Salı günü 1. Uluslararası Yatırım Konferansı ve Saraybosna İş Forumu'na katılarak, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Slaziç başta olmak üzere Bosnalı liderler ve konferansa katılacak diğer üst düzey yetkililerle çeşitli görüşmeleri olacağını bildirdi.

-FRANSA ZİYARETİ-

Saraybosna'daki temaslarının ardından 6 Nisan Salı günü öğleden sonra Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin resmi davetlisi olarak bu ülkenin başkenti Paris'e geçeceğini ifade eden Erdoğan, burada ikili temasların yanı sıra 'Türkiye Mevsimi''nin kapanış galası kapsamında düzenlenen, ''Müsenna'' isimli oyunun Fransa Senatosu Başkanı ile ev sahipliğini yapacaklarını anlattı.

''Türkiye Mevsimi'' etkinliğinin 1 Temmuz 2009 tarihinde başladığını anımsatan Erdoğan, 600'den fazla etkinlik ile son derece başarılı bir program yürütüldüğünü ifade etti.

Türk ve Fransız halklarını birbirine yakınlaştırmak amacıyla hazırlanan etkinliğin, sanat, kültür ve entellektüel çevrelerde büyük beğeni kazandığını belirten Erdoğan, basında da geniş yankı bulduğunu söyledi.

Resmi temaslarının 7 Nisan Çarşamba günü gerçekleşeceğini anlatan Erdoğan, Türkiye'yi yakından tanıyan ve ikili ilişkileri sürdürülmesine her dönemde katkı yapan Ulusal Meclis Başkanı Bernard Accoyer ve Senato Başkanı Gerard Larcher ile baş başa görüşmeleri olacağını belirtti.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Sarkozy ile çalışma yemeğinde bir araya geleceğini anlatan Erdoğan, son olarak Fransa Başbakan'ı François Fillon ile görüşeceğini söyledi.

Ziyareti sırasında TÜSİAD ve Fransız muhatabı MEDEF'in katkılarıyla düzenlenecek, Fransa'nın önde gelen şirket yöneticilerinin katılacağı bir toplantıda bulunacağını anlatan Erdoğan, 7 Nisan'da Zenit Kongre Merkezinde geniş katılımlı bir vatandaş buluşmasını da gerçekleştireceğini söyledi. Erdoğan, ''Bütün soydaşlarımızla, zannediyorum 5-6 bin kişinin katılacağı bu toplantıda bir arada olma fırsatımız olacak. Bu toplantıda, Avrupa'daki vatandaşlarımızla bir hasret gidereceğiz. Aynı gece ülkemize dönmeyi planlıyoruz'' diye konuştu. Erdoğan, Anayasa değişikliği taslağı ile ilgili olarak, ''Metinle ilgili olarak, sadece askeri yargıyla ilgili olan metindekinin benzeri, askeri idari mahkeme ile ilgili orada bir değişiklik var, çok fazla değil'' dedi.

Erdoğan, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, anayasa değişikliği ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, ''Ben ve kabinedeki arkadaşlarım, imzalarını bu metine de attılar'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, anayasa değişikliği ili ilgili detay soran bir muhabiri yanıtlarken, imzaların toplandığını ve metinde ''ufak'' bir değişiklik yapıldığını bildirdi. Erdoğan, ''Metinle ilgili olarak, sadece askeri yargıyla ilgili olan metindekinin benzeri, askeri idari mahkeme ile ilgili orada bir değişiklik var, çok fazla değil'' dedi.

Erdoğan, ''Meclis tarihinden örnekler vermeme gerek yok. Ancak bizim bu muhalefetin bazı malum sıkıntıları ve hastalıkları var, o sıkıntıları ve hastalıkları da giderelim istedik ve onları da Meclis tarihinden örneklerle, böylece arkadaşlarımız çok daha fazla bir rakamla, bizzat imzaları toplayarak ve ufak da bir metinde değişiklik yapmak suretiyle gidermiş oldular. Olay bu kadar basit'' diye konuştu.

-''BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR YARGININ İŞLEMESİNİ BEKLİYORUZ''-

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin ''Balyoz soruşturmasında son günlerde değişik olaylar yaşanıyor. Sanıklar önce gözaltına alındılar, sonra serbest bırakıldılar, şimdi haklarında tutuklama kararı çıkarıldı neler söyleyeceksiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi:

''Bu bir yargı süreci, yargı sürecinde olan olaylar bizim haklılığımızı çok açık net ortaya koyuyor. Niçin HSYK üzerinde bu anayasa değişikliğinde bu tür bir yaklaşımın olduğunu herhalde daha iyi görüyor anlıyorsunuz ve yargının bazı yaklaşım tarzını gayet iyi görüyorsunuz. Örneğin, yargı kalkar da 'biz inandıklarımızı söylemeye devam edeceğiz' derse bu çok tehlikeli bir yaklaşım tarzıdır. Yargının 'inandıklarımızı söylemeye devam ederiz' deme hakkı yok. İnandıklarınızı değil, anayasanın size tanımladığı alan içerisinde ne konuşmanız gerekiyorsa onu konuşma hakkına sahipsiniz. Bu noktada konuşma alanı en geniş olan siyasidir. Siyasi daha geniş alanda konuşması gerekir. Onun bile konuşma alanı ne ile belirlenmiştir? Yine anayasa ve yasalarla belirlenmiştir. Peki bunu kim takip ediyor? Bunu da yargı takip ediyor. Her şey bu kadar açık net ortada. İnandıklarımızı söylemeye böyle bir hak verilmiyor anayasa bu işin çerçevesini belirlemiş, yasalar çerçevesini belirlemiş, yasama için de bu bellidir, yürütme için de bu bellidir, yargı için de bu bellidir.

Biz şu anda böyle bir sürece girmiş olan bu konulara bizim herhangi bir müdahalemiz söz konusu zaten olamaz. Biz bağımsız ve tarafsız, bakın bunun altını çiziyorum, bağımsız ve tarafsız bir yargının işlemesini bekliyoruz. Olay budur ve bunun her zaman destekçisiyiz.''

-LİSE YILLARI MÜNAZARALARI-

Erdoğan, bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisini konuyu televizyonda tartışmaya davet ettiğini anımsatması üzerine, bu tür tartışmaların lise yıllarında yapıldığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Biz bu tür münazaraları özellikle lise yıllarında çok yaptık ve oralarda sürekli bu münazaralarla gençlik yıllarımızı değerlendirdik. Öyle zannediyorum ki bazı siyasiler bunu şimdi gerçekleştirmek istiyorlar. Biz artık bunlardan tadımızı, zevkimizi aldığımız için birilerine de artık böyle bir zevki kusura bakmasınlar onlara tattırmak istemiyoruz. Zaten onlar meydanlarda bunu ellerinden geldiğince yapmaya gayret ediyorlar. Buyursunlar buna devam etsinler. Bizim yapacak çok işimiz var, görevimiz çok ağır, biz hem partimizin genel siyasi çizgisini her geçen gün güçlendirerek devam ettiriyoruz hem de ulusal ve uluslararası bazda da Türkiye'nin yükselen trendine güç katmaya devam ediyoruz. Bizim işimiz var, bu noktada da fazla da vaktimiz yok.''

-''YUMURTALI PROTESTO'' OLAYI-

Başbakan Erdoğan, Van'da Baykal'a yönelik yapılan yumurtalı protesto gösterisi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, muhalefetin olaydan partisinin sorumlu tutmasını ''çirkin bir yaklaşım'' olarak değerlendirdi.

Erdoğan, şunları söyledi:

''(Baykal'ın Van'daki yumurtalı protestonun AK Parti tarafından organize edildiği iddiası) Bu çok çirkin bir yaklaşım. Konu ile ilgili olarak ismi geçen arkadaşım, Hüseyin Çelik bey, zaten dava açacak.

AK Parti bugüne kadar bu anlatılan türde siyasete, çirkin siyasete, sokak siyasetine hiç bir zaman girmemiştir, girmez, giremez. Bizim ne teşkilatımızı bu işin içinde görebilirsiniz ne gençlik kollarımızı bu tür provokasyonlara da bizim teşkilatımız kapalıdır. Ama biz CHP'nin geçmişinde bunları iyi biliriz. CHP'nin geçmişinde bunlar var. Sanıyorum bunu konuşanlar aynaya bakarak konuşuyorlar. Bizlere tarihlerindeki o defterleri açtırtmasınlar. Eğer o defterleri açtırtırlarsa bunları da önlerine koyarız ve tarihimizde geçmişimizde böyle bir şey yok ve bugün de olmayacaktır. Bu konuyla ilgili attıkları çamur ancak onlara yapışır bize yapışmaz.'

Bildiğim kadarıyla Emniyet Müdürümüz bütün ekipleri ile orada elinden geleni yapmıştır ve bütün tedbirlerini elinden geldiğince almıştır ve bu konuyla ilgili olarak bu tür şeyler her yerde her zaman olmuştur, olur, bu şahsıma da olmuştur. Bize de yumurta atmışlardır. Kendini bilmezler her yerde çıkıyor yani bu işten zevk alanlar çıkıyor. Bize de bu tür yumurta atanları polis yakalamıştır, getirip yargıya teslim etmiştir ama bir kapıdan girip öbür kapıdan da çıkmıştır. Yani bunları da ben size açık ve net söyliyim.

Bunun ilkini yaşadığım yerde, kendi diyebilirim ki hemşerilerimin olduğu bölge olmuştur. Onların içinde de bunlar var onun için beyefendinin bu kadar rahatsız olmasına gerek yok. Bunları hiç bir zaman bizim de kabul etmemiz mümkün değil. Yapılan işlerin hepsi temelden yanlıştır. Biz çünkü bu işleri siyaset meydanında fikirle, düşünceyle, projelerle çözülmesinden yanayız, masalarda çözülmesinden yanayız. Ama ne yazık ki bunu konuşan muhalefet partisi, bu tür şeyleri çok çirkin yaklaşımlarla yapanları, her zaman desteklemiştir, her zaman onların yanında olmuştur, onlardan çıkar elde etmeye çalışmıştır.''

-''GÜNDEMİMİZ ZENGİN''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin ''AK Parti yapay bir gündem oluşturuyor'' şeklinde eleştirileri olduğunu belirten bir basın mensubunu yanıtlarken, ''Bizim gündemimiz o kadar zengin ki o kadar kalabalık ki muhalefet bu gündemi takip etmekten bitap düşmüş durumda, ben ne yapayım. Anayasa değişikliği bunlardan sadece bir tanesi'' şeklinde konuştu.

Anayasa değişikliği ile ilgili tartışmalar devam ederken önce Bosna Hersek'e daha sonra Fransa'ya gideceğini, Türkiye'ye döndükten bir kaç gün sonra da ABD ziyaretini gerçekleştireceğini anlatan Erdoğan, ''O kadar bizi takip edemiyorlar ki ABD'ye gidişimize farklı kılıf uydurmanın gayreti içinde. Vagonlar aynen bu işi görürler başka türlü iş yapamazlar. Lokomotif de belirlediği hatta yoluna devam eder, biz yolumuza devam ediyoruz'' dedi.

Star, 05.04.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.