Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Allah ‘prompter’ından ayırmasın

Allah ‘prompter’ından ayırmasın

Erdoğan, yazılı metne sadık kaldı, demokrat kişiliğine geri döndü...

Geçtiğimiz ay müzik dünyasının ünlü sanatçılarıyla Demokratik Açılım’a destek için biraraya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Dolmabahçe Sarayı’ndaki Başbakanlık Ofisi’nde sinema ve tiyatronun tanınmış isimleriyle buluştu. Toplantıya katılan 62 sanatçının ismini tek tek sayarak filmlerinden ve oyunlarından örnekler veren Erdoğan’ın, “Yılmaz Güney’in filmlerine kulak verilseydi bugün Türkiye bambaşka bir ülke olurdu” demesi dikkat çekti. Erdoğan, toplantıda bulunan sanatçılardan Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın oynadığı Vizontele filmine de atıfta bulunarak, “Cem Yılmaz’ın Vizontele filminde ‘Zeki Müren de bizi görecek mi’ dediği gibi, Zeki Müren bizi görüyor mu bilmem ama bizi olanı biteni görüyoruz” dedi. Toplantıda Başbakan Erdoğan’a İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ve AKP İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan eşlik etti. Başbakan Erdoğan kahvaltının ardından AKP İstanbul İl Başkanlığı’nda tanınmış radyocularla biraraya gelerek açılıma destek istedi. Kaçak çalışan Ermenilerle ilgili sözlerine de açıklık getiren Erdoğan sözlerinin çarpıtıldığını söyledi.


Sanatçılara çam hediye edildi
Toplantının ardından açıklama yapan Hüseyin Çelik, çok olumlu bir atmosferde sanatçılarla biraraya geldiklerini belirterek, 25 sanatçının görüş bildirdiğini kendilerinin de bu görüşleri not ettiklerini söyledi. Çelik, nisan ayında yazarlarla biraraya geleceklerini söyledi. Toplantı sonunda sanatçılara, Başbakanlık tarafından hazırlatılan enstrümantal Klasik Türk Müziği CD’lerinden oluşan bir albüm ve ‘’Dünya Ormancılık Günü’’ nedeniyle birer çam fidanı sunuldu. Sanatçılara, kahvaltı tabağı, balkabaklı börek, kuruvasan, poğaça, simit, kahve, çay, portakal suyu ve meyve tabağı ikram edildi. İşte Erdoğan’ın ‘prompterından okuduğu’ konuşmasından satır başları:

Yılmaz Güney’i unutmadı
Eğer ortada bir sorun varsa, bunun görmezden gelinmesi, işitilmemesi, üzerinin örtülmesi o sorunu ortadan kaldırmaya yetmiyor. Şunu tüm samimiyetimle ifade ediyorum: Eğer bu ülkenin otoriteleri, Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı, inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi. Şerif Gören üstadımızın ‘Endişe’, ‘Yol’ ve ‘Katırcılar’ filmine, farklı bir gözle bakılsaydı; Yavuz Turgul üstadımızın ‘Eşkıya’ filmi, ‘Muhsin Bey’, ‘Züğürt Ağa’ filmleri, kahkahanın ötesinde zamanın otoritelerini düşünmeye de sevk etseydi, Mesut Uçakan’ın ‘Kelebekler Sonsuza Uçar’ filmi daha bir samimiyetle izlenseydi, Türkiye bugün inanın çok başka bir yerde olurdu.

Bizim bir gönül yaramız var
Bizim bir gönül yaramız var ve biz işte o gönül yarasını tamir etmek için yola çıktık. Biz, Mustafa Altıoklar’ın ‘Ağır Roman’la, Sırrı Önder Bey’in ‘Beynelmilel’ filmiyle anlattığı gevendelerin, Romanların dertlerini kendimize dert edindik. ‘Vizontele’, ‘Güneşe Yolculuk’, ‘Masumiyet’, ‘Güneşi Gördüm’, ‘Işıklar Sönmesin’, ‘İki Dil Bir Bavul’ gibi filmlerin anlattığı çelişkileri, en aza indirelim. Sinema nasıl toplumun vicdanıysa, biz de çocukluğumuzdan itibaren seyrettiğimiz o filmleri, dizileri vicdanımız olarak, vicdanımızın sesi olarak gördük. Hani, sevgili Cem Yılmaz ‘Vizontele’de ‘Zeki Müren de bizi görecek mi?’ diye soruyor ya... Zeki Müren’i bilemem ama biz, hükümet olarak olup biteni görüyoruz.
Yakın tarihin yükleri
6-7 Eylül olaylarının yakın tarihimizin omuzlarımıza yüklediği ağır bir yük olduğunu ilk kez ben dile getirdim. Bu ülkede yaşayan her bir vatandaş etnik kökeni, inancı, dini, dili her ne olursa olsun, bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Bazen tek bir kare, tek bir sahne, bir seans, bir replik, yüzlerce, hatta binlerce sayfada anlatılabilecek konuyu etraflıca izah edebiliyor. Hollywood yapımı olan ‘Kurtlarla Dans’ filmi, tek başına bütün Amerika’nın, hatta tüm dünyanın Kızılderililere bakışını çok ciddi şekilde değiştirmeyi başardı. Aynı şekilde, bir ‘Malkolm X’ filminin, ‘Missisipi Yanıyor’ filminin, ‘Kökler’ adlı dizinin, siyahilerin toplumsal konumunu ne kadar olumlu etkilediğini gördük. ‘

Sürece destek olun
Yıllarca sizlerin kadrajına giren meseleler artık bugün bizim de kadrajımıza girmiştir. Olağanüstü hal bu dönemde kaldırıldı. 50-100 metre arayla araçların durdurularak arandığı dönem bitiyor. Bütün bunlarla birlikte bir değişimi, dönüşümü yaşıyoruz. Türkiye kötüye gitmedi, daha da iyiye gitti. Türkiye bölünmedi. Farklı dil ve lehçelerde yayının, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesinin, öğretilmesinin, üniversitelerde enstitüler açılmasının önünü açtık, kıyamet kopmadı. Sürece omuz vereceğinize, yakıcı sorunları çözme noktasında desteğinizi esirgemeyeceğinize yürekten inanıyorum.

Kadir İnanır: Çağırılmadım
Kahvaltıya 77 isim davet edildi. Davete Kadir İnanır ve Türk sinemasının 4 yapraklı yoncası olarak adlandırılan Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit katılmadı. “Çağrılmadığım yere neden gideyim” diyen İnanır, toplantı bittikten sonra açıklama yapacağını söyledi. Davetliler arasında yer alan Müjde Ar ve Zuhal Olcay, mazeretleri olmadığını ancak katılmayacaklarını ifade etti. Katılmayan diğer sanatçılar ise şöyle: Halil Ergün, Mustafa Erdoğan, Sinan Çetin, Altan Erkekli, Ayten Gökçer, Erol Günaydın, Necmettin Çobanoğlu, Nurgül Yeşilçay, Perihan Savaş, Tarık Tarcan, Oya Başar, Ali Özgentürk, Yavuz Turgul, Selçuk Yöntem, Halit Akçetepe, Selda Alkor, Erol Günaydın, Zeki Demirkubuz, Uğur Yücel, Müjde Ar, Ayla Algan, Nebahat Çehre, Koray Demir ve Ekrem Bora.
Başbakan hislerime tercüman oldu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sinema sanatçılarıyla buluşmasında Yılmaz Güney hakkında söylediği, “Güney’in filmlerine kulak verilmiş olsaydı, inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi” sözleri, Güney’in eşi Fatoş Güney’i memnun etti. “ Başbakan hislerime tercüman olmuş. Çok yaşasın” diyen Fatoş Güney, Demokratik Açılım çalışmalarını da olumlu bulduğunu söyledi. Yılmaz Güney’in Türkiye’deki meseleleri 30-40 yıl önce görmüş ve bunu dile getirmiş olduğunu söyleyen Güney, “Hiç kimsenin düşünmeye bile cesaret edemediği konuları dile getirmişti” dedi.
Taş atan çocuklar gündeme geldi
LALE MANSUR: Bu davete “Çocuklar İçin Adalet Çağırıcıları” adına katıldım. Başbakan Erdoğan’dan çocuklar için bir randevu talebinde bulundum. Toplantıya katılan sanatçılar çok farklı konulara değindi. Tatmin edici bir toplantıydı

EDİZ HUN:Olumlu bir görüşme oldu. Herkes fikirlerini açıkladı. Din, dil ve ırk gözetmeksizin insanların birbirini kucaklaması gerekiyor. Benim için huzurlu bir toplantı oldu.

ÖZCAN DENİZ:Toplantıda demokratik açılımdan daha çok sinema sorunları konuşuldu. Toplantıya katılan sanatçıların hemen hemen hepsi taş atan çocuklarla ilgili düzenlenmelerin yapılması konusunda hemfikirdi. Umut ediyoruz isteklerimiz dikkate alınır. Başbakan’ın Dünya ve Türk sinemasına bu kadar hakim olması bizi çok şaşırttı.

MEHMET ASLANTUĞ: Başbakan’ın, sinema ve televizyon alanında emek veren insanlarla görüşlerini paylaşması, şık bir davranıştır. Din, milliyet ya da ailevi bağ ayrışması olmadan bile, kin kaşıyarak ne acılara evrildiğimizin farkındayız! Silaha değil, vicdana ihtiyaç var. Hem de çok!...

SEMİH KAPLANOĞLU: Ben 47 yaşındayım. Bir başbakanın daha önce sanatçılardan fikir aldığını duymadım. Kendini anlatabilmesi de ilginç benim için. Bu durumu önemsiyorum ve samimiyetleri konusunda ikna oldum. AsIl önemli olan bu söylediklerinin arkasında durabilecekler mi?

‘Ayrımcılık mı var’ tartışması
»Toplantıda Yılmaz Erdoğan, Demokratik Açılım’ı destekleyen bir konuşma yaptı. Sözlerine “43 yıldır Hakkarili Kürdüm ama iyi Türkçe konuşurum” diyerek başlayan Erdoğan, Kürtçe kurslarının açılması ile ilgili yapılan, ‘kimse kurslara gitmiyor’ eleştirisini anlamsız bulduğunu söyledi ve bu kurslara aslında öğretmenlerin, kamu çalışanlarının gitmesi gerektiğini vurguladı. “Kürtçe bir devlet kanalı yeterli değil” diyen Erdoğan, açılımın normalleşme getireceğine inandığını ve elinden geleni yapacağını söyledi.
Ayrımcılık mı var
»Özcan Deniz Kürt olduğunu nasıl öğrendiğini başından geçen bir olayla anlattı. Deniz, dayısına kız istemeye gittiklerinde, “Biz Kürtlere kız vermeyiz” tepkisiyle karşılaşınca Kürt olduğunun farkına varmış. »Oktay Kaynarca, açılımla ilgili çekincelerini olduğunu söyledi. Kaynarca, “Kürt olduğu için ayrımcılığa uğrayan birileri var mı” diye sorunca, Cem Özer Kürt olmanın sanat dünyasında ayrıcalık getirdiğine inandığını söyledi. Lale Mansur ve Yönetmen Semih Kaplanoğlu ise, Kürtlerin ayrımcılığa uğradığını söyledi. Başbakan bu tartışmaya “karşılıklı konuşma olmasın” diyerek müdahale etti. »Toplatıda söz alanlardan biri de Cem Özer’di. Özer annesinin Ermeni babasının da Çeçen olduğunu ancak kendini Türk hissetiğini söyledi. Cem Özer, “Biz pirzolayız Ermeniler kekik mi” diyerek azınlıkların asli unsur olduğunu belirtti. »Semih Kaplanoğlu Başbakan’a, üniversitelerde başörtüsü sorununu çözmek için ne yapacaklarını sordu. Erdoğan da bu konuda atılan her adımının Anayasa Mahkemesi’nden geri döndüğünü söyledi.
Devletin Kürt filmi
»Mustafa Altıoklar Ermenileri konu alan filmlerde yıllarca Türkiye’nin kötü gösterildiğini söyledi. “Geceyarısı Ekspresi” filmini örnek veren Altıoklar, “Eğer devlet bize filmlerle ilgili kaynak verebilirse biz bunu değiştirerek, Türkiye hakkında anlatılanların doğru olmadığını gösterebiliriz” dedi. »Sırrı Süreyya Önder ise Altıoklar’a cevap verdi. “Devlet tarafından bu filmler için kaynak aktarılırsa yurttaş olarak hakkımı helal etmem” diyen Önder, ülkenin cezaevlerinin bu filmden bile kötü olduğunu ifade etti. Belma Akçura’nın “Devletin Kürt Filmi”adlı kitabından örnek veren Önder, “1999’da devlet Kürtlerle ilgili iki buçuk yıl süren bir film çalışması yapmış, yüzbinlerce dolar para harcamıştır. Aynı zamanda TRT’den film için yönetmen adaylarının listesini istediğini fakat yönetmenlerin güvenlik soruşturmasından geçememiştir” diyerek devlet anlayışını eleştirdi.

 

Taraf, 21.03.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.