İşte AB'nin son Türkiye fotoğrafı
Avrupa Birliği'nin Türkiye temsilciliği tarafından hazırlanan aralık raporunda asker-sivil ilişkileri başta olmak üzere birçok tartışmalı konu ele alınıyor. Ergenekon davasını çok yakından takip etmeye devam eden AB, Kafes Eylem Planı'na ait gelişmeleri de dikkatlice not ediyor. Raporda, basın hürriyeti ve Türk dış politikası da geniş yer tutuyor.
Avrupa Birliği'nin Türkiye temsilciliği tarafından hazırlanan aralık raporuna Zaman ulaştı. 82 sayfalık çalışmada, asker-sivil ilişkileri başta olmak üzere birçok tartışmalı konu ele alınıyor. Ergenekon davasını yakından takip etmeye devam eden AB, Kafes Planı'na ait gelişmeleri de dikkatlice not ediyor. Basın hürriyeti ve Türk dış politikası üzerinde durulurken, gazeteciler Şamil Tayyar ve Mehmet Baransu'yla ilgili hukuki süreçlerin altı çiziliyor. Brüksel'de üst düzey bürokratlara gönderilen ve yıllık ilerleme raporunun en temel kaynağını oluşturan çalışmada Kürt açılımı da geniş yer buluyor. Diğer konu başlıklarından bazıları ise şöyle: "JİTEM tartışmaları, kozmik oda araması, Osman Baydemir'in küfürlü konuşması, Başbuğ'un Trabzon mesajları, Arınç'a suikast girişimi, Doğan Grubu'na açılan davada iddianamenin kabulü."
AB Ankara Temsilciliği tarafından yılda 12 adet aylık rapor hazırlanıyor. Bu raporlar Brüksel'de Türkiye konusunu takip eden üst düzey bürokratlara gönderiliyor. Aylık raporlar, her yıl ekim ya da kasım aylarında kamuoyuna açıklanan yıllık ilerleme raporunun en temel kaynağını oluşturuyor. AB Komisyonu, 1998'den bu yana Türkiye'de bir sene içerisinde yaşanan gelişmeleri sonbaharda yayımlanan ilerleme raporlarıyla kamuoyuna açıklıyor. Yıllık ilerleme raporları Türkiye-AB ilişkilerinin fotoğrafını çeken en mühim belge olma niteliği taşıyor.
Aralık raporunda asker-sivil ilişkilerine geniş yer ayırıldığı gözlenirken, Şamil Tayyar ve Mehmet Baransu'yla ilgili gelişmelerin hem Ergenekon hem de basın hürriyetine ilişkin gelişmelerde iki defa zikredildiği görülüyor.
Raporun önemli başlıkları şöyle:
Hakim ilk defa karargâhta arama yaptı: Arınç vakasıyla ilgili iki subayın gözaltına alınmasının ardından bir hâkim 25 Aralık'ta Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda araştırma yaptı. Böylece, Türkiye tarihinde ilk defa bir sivil, askerî bir karargâhı aramış oldu.
Genelkurmay, JİTEM'in varlığını inkâr etti: Genelkurmay, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir mektup göndererek Genelkurmay bünyesinde JİTEM isminde bir birim olmadığını iddia etti.
Askerî konuları takip eden gazetecilere baskılar arttı: Genelkurmay'ın, Kafes Planı olarak da bilinen gayrimüslimlerin öldürülmesine yönelik askerî bir harekât planı olduğundan şüphelenilen planı ifşa eden Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'nun tutuklanması için cumhuriyet savcılığına bir mektup gönderdiği bildirildi. Baransu belgenin sızması üzerine gözaltına alındı, ancak savcılığın tutuklanması talebine rağmen mahkeme muhabiri serbest bıraktı.
Ergenekon davasını takip eden düzinelerce gazeteciden biri olan Star Gazetesi köşe yazarı Şamil Tayyar, Operasyon Ergenekon adlı kitabı için 20 ay hapse mahkum oldu, cezası tecil edildi.
Ayrıca, Ergenekon davasına ilişkin kitap ya da haber yapan gazetecilere ilişkin şimdiye kadar 3 bin dava açıldı. Uzmanlar bu tür davaların gazetecileri oto-sansüre mecbur ettiğini belirtiyor.
Arınç'a suikast iddiası: Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın 2 üyesi 19 Aralık gecesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast şüphesi ile gözaltına alındı. Polis, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve milletvekilleriyle ilgili bilgilerin bulunduğu belgelere el koydu. Bu belgelere göre devletin zirvesi yakından takip ediliyordu. 23 Aralık'ta Genelkurmay, yazılı bir açıklama yaparak suikast iddialarını yalanladı.
Malatya cinayetleri: Mahkeme, 3 Hıristiyan'ın öldürülmesinin, İslami eğilimli hükümeti istikrarsızlaştırmak için hazırlandığı iddia edilen Kafes Eylem Planı ile irtibatlandırılması için talepte bulundu.
Başbuğ'un Trabzon konuşması: Orgeneral Başbuğ, 17 Aralık'ta Trabzon'da ordunun kendi askerlerine pusu kurmakla itham edilmesinden rahatsızlık duyduğunu açıkladı ve bu tür yorumlar yapan siyasetçi, gazeteci ve akademisyenleri suçladı. Askerlerin de hata yapabileceğini itiraf eden Başbuğ, "TSK hatalarını hiçbir zaman örtmemiştir, suçluları korumamıştır. Ancak ihmal ve kasıtlı hareket farklıdır." dedi. Başbuğ, TSK'nın kendisine yönelik olduğu iddia edilen psikolojik savaşa gerekli cevap ve tepkiyi vereceği uyarısı yaptı.
Bartholomeos: Ekümenik Patrik Bartholome-os'un CBS mülakatında "Zaman zaman Türkiye'de kendimi çarmıha gerilmiş hissediyorum." sözleri Türkiye'de büyük bir tartışma başlattı. Yeniçağ, Tercüman ve Vakit bu sözleri yüzünden Patrik'e saldırdı.
Sincan Hâkimi Kaçmaz: Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkında, "görevi kötüye kullanma'' ve "hazırlık soruşturmasının gizliliğini ihlal'' suçlarından kovuşturma açılmasına karar verdi.
Doğan Grubu: (Aralık raporunda, gruba ilişkin gelişmeler yolsuzlukla mücadele bölümünde ele alınıyor.)
SPK'nın Doğan ve 3 yöneticisini Doğan Holding'i kasten mali zarara uğratmaktan şikâyet etmesi üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın Doğan, İmre Barmanbek, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner ve Ali Rıza Temuroğlu hakkında iddianame hazırladığı bildirildi. SPK, 4 yöneticinin kâğıt ve baskı malzemeleri alışında Hürriyet Gazetecilik ve Doğan Gazetecilik'i zarara uğrattığı için Ekim 2008'de cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.
Bayram Meral: Anamuhalefet partisi CHP'nin İstanbul milletvekili Bayram Meral bir işçi sendikası tarafından maaşa bağlandığını kabul etti.
Zaman, 01.02.2010
| 
