Avrupa Birliği > Bağış'a göre AB sürecinde duraklama var!

Bağış'a göre AB sürecinde duraklama var!

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Avrupa Birliği sürecinin durakladığını, yavaşladığını duyuyoruz. Evet, 2007-2008 için bunlar belki söylenebilir. 'Neden?' diye sormak lazım" dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Fazıl Say Konferans Salonunda düzenlenen ve Bağış'ın konuşmacı olarak katıldığı konferans öncesinde, aralarında farklı üniversitelerden öğrencilerin yer aldığı bir grup, protesto gösterisinde bulundu.

Slogan atan protestocu öğrenciler, polisler ve güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle konferans salonundan çıkarıldı.

Bağış, konferansta yaptığı konuşmada, sorumluluğunu üstlendiği Avrupa Birliği konusunun, sadece kendisinin, AK Parti'nin meselesi olmadığını, Türkiye AB'ye üye olduğu gün topyekun üye olacağını belirtti.

Egemen Bağış, AB'de zor bir yılın geride kaldığını belirterek, "Çünkü bir karmaşa ve belirsizlik vardı" dedi.

Çek dönem başkanlığının, Türkiye'nin AB üyeliğine daha olumlu yaklaştığını, ama içinde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle çok büyük bir performans ortaya koyamadığını belirten Bağış, "Ona rağmen Türkiye, o kargaşa içinde bile 27 AB üyesi ülkeyi vergilendirme faslını açma konusunda ikna edebildi. 2009'un ikinci yarısında İsveç dönem başkanlığı vardı. Orada da 4-5 fasla bedel bir faslı açtık. Çevre faslı... Çevre faslında bizim attığımız adımlar, Türkiye'nin standartlarını yükseltecek adımlar. Teneffüs ettiğimiz havanın, ülkemizdeki doğa dengesinin daha bilinçli olması kuralını kabullendik. Bunları bir takvime koyduk. Açık alanda kullanılması gereken motorinlerin şehir merkezinde kullanılmasını yasakladık" diye konuştu.

"Bizim de hatalarımız var"

Türkiye'nin AB'ye ilk başvurusunu eski Başbakan Adnan Menderes'in 1959 yılında yaptığını, 50 yıllık sürecin 45 yılında Türkiye'nin müzakerelere başlayabilmek için tarih bile alamadığını anlatan Bağış, "Bu sadece AB ülkelerinin çifte standartlarından kaynaklanan bir gecikme değil, bunda bizim de hatalarımız var. Bizim ülkemizde darbeler yapıp demokrasiye ara verenler, 'bu işin yolu Diyarbakır'dan geçer' deyip hedef saptıranlar, 'nüfusumuz 70 milyon olsun sonra ümüklerini sıkacağız' diyenler... Bir sürü olaylar yaşanmış. Biraz evvel burada duygularını çok berrak bir şekilde paylaşan kardeşlerimizin beynini yıkayanların bağlı olduğu zihniyetlerin her dönemde Türkiye'nin gençlerini, insanlarını, birtakım doğal olmayan yollara teşvik ettiklerini hepimiz biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bağış, "Ama şöyle bir geriye dönüp baktığımız zaman 50 yıllık süreçte Türkiye'nin nereden nereye geldiğini düşünürsek, bir zamanlar toplu iğne dahi üretemeyen ülkemizin, bugün dünyanın 16. en büyük ekonomisi olduğunu, bugün ülkemizin 50 yıl önce darbeler sonrası başbakanları idam edilen bir ülke olmadığını görürüz" dedi.

Bundan 6-7 yıl önce insanların "Kürdüm" demeye korktuğunu, onları korkutan devletin yapı değiştirdiğini ve 24 saat Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalı bulunduğunu ifade eden Bağış, "TRT-Şeş'in yayınlarının bu ülkeye bir zararı mı oldu? Tam aksine bu ülkenin Kürt kökenli vatandaşları, devletlerinin mesajlarını anladıkları dilde algılayabilme imkanına kavuştular" diye konuştu.

"AB sürecinin durakladığını, yavaşladığını duyuyoruz. Evet, 2007-2008 için bunlar belki söylenebilir. 'Neden?' diye sormak lazım" diyen Bağış,  "2007 yılında bu ülkeye 4 ayrı seçim yaşattılar. 2008'de Türkiye'deki her 2 seçmenden birinin oyunu almış olan bir iktidar partisine karşı 8 ay süren bir kapatma davası yaşandı. Bu zor dönemde bile 301 gibi, TRT Yasası gibi, Vakıflar Kanunu gibi muhalefetin oldukça direnç gösterdiği yasaların değiştiğine şahit olduk. Ama 2009 için bu yavaşladı iddialarına katılmıyorum" ifadelerini kullandı.

2009'un ilk gününde Resmi Gazetede ulusal programın yayınlandığını, bu ulusal programda Türkiye'nin 2013 yılı sonuna kadar atacağı adımların tek tek yazdığını ve Türkiye'nin AB sürecinde yapacağı işlerin anlatıldığını belirten Bağış, Türkiye'nin 8 Ocak'ta sadece AB sürecine odaklanan bir bakanı görevlendirdiğini anlattı.

16 Ocak'ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 yıllık bir aradan sonra Brüksel'e giderek Avrupa Komisyonu Başkanı Barosso ile görüştüğünü anımsatan Bağış, Şubat ayında ilk defa Türkiye'nin ana muhalefet partisi liderinin Brüksel'e gittiğini ve Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili çok pozitif sözler söylediğini dile getirdi.

 
cnnturk.com, 07.01.2010
Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız