"AB üyeliği derin devleti önler"
AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Eva Filipi, Ergenekon davasını ve bu davayla ilgili gelişmeleri anlamakta zorlandığını belirterek, Türkiye'nin AB üyeliğinin "derin devlet gibi yapılanmaları önleyeceğini" söyledi.
Büyükelçi Filipi, Ergenekon davası konusunda birçok farklı analiz ve görüş olduğunu ancak bu davayı anlamak için geçmişe de bakmak gerektiğini kaydetti.
Filipi, dava çerçevesinde tutuklananlar için "gerçek kanıtlar olması, bu kanıtların sadece telefon kayıtlarından ibaret olmaması" konusundaki umudunu dile getirdi.
Filipi, "Dolayısıyla bu belli bir zaman alacak ve zaman bize beraberinde cevapları getirecektir. Bu dava, Türk halkı için bile anlaşılır ve açık değilken, bizim için nasıl açık ve anlaşılır olabilir ki?" diye sordu.
Ergenekon davasının Türkiye'nin "iç konusu olduğunu" belirten Filipi, bu nedenle şu ana kadar bu davanın Türkiye-AB ilişkilerini hiçbir şekilde etkilemediğini ifade etti.
Çek Büyükelçisi, "Ancak gelecekte dava kapsamında bazı adil olmayan mahkumiyetler olursa AB'nin daha fazla bilgi almak isteyebileceğini" kaydetti.
Büyükelçi Filipi, AB üyeliğinin devlet içinde bu tür yapılanmaları önleyeceğini belirterek, "Çünkü AB'nin prensipleri; şeffaf demokrasi ve özgürlüklerdir, dolayısıyla AB üyeliği, devlet içindeki bu tiphareketleri engelleyecektir. Prensipler çok açıktır ve her üye ülke bunlara uymalıdır. AB üyelik yolu, Türkiye için çok iyidir" şeklinde konuştu.
"2009 zor olacak"
Türkiye'nin AB müzakere sürecini de değerlendiren Büyükelçi Filipi, "2009yılı hem Türkiye, hem de AB için zor olacak" dedi.
Eva Filipi, Türkiye'nin sonbir buçuk senedir iç politikasındaki genel seçimler, kapatma davası gibi konulardan dolayı AB reformlarına odaklanamadığını ve "bu durumu anladıklarını" söyledi.
Bu arada olumlu gelişmelerin yaşandığına da dikkati çeken Filipi, Kürtçe televizyon yayınlarının başlanmasını buna örnek gösterdi.
Çek Büyükelçisi, ancakTürkiye'de mart ayında yapılacak yerel seçimlere kadar AB sürecinde "verimli bir dönem beklemediklerini" kaydederek, Türkiye'deki yerel seçimlerin ardından ise Avrupa Parlamentosu'nda seçimler olacağını anımsattı.
Avrupa Parlamentosundaki seçim kampanyalarında Türkiye'nin AB üyelik sürecinin malzeme olarak kullanılabileceğini belirten Filipi, ülkesinin ardından dönem başkanlığını devralacak İsveç'in dönem başkanlığında ise Ankara Protokolü'nün son uygulanma tarihinin olacağını belirtti.
Bunların önümüzdeki süreçteki olumsuzluklar olduğunu söyleyen Filipi, "Ama yine de iyimserim. Örneğin, Çek Cumhuriyeti ve bizden sonra dönem başkanlığını üstlenecek İsveç, Türkiye'nin AB üyeliğini çok destekleyen ülkeler.Türkiye'nin süreçten çıkmamasını çok istiyoruz. Sizin stratejik öneminizibiliyoruz, birbirimize ait olduğumuzu düşünüyoruz. AB, Türkiye ile daha verimlive etken olacaktır. Eğer her iki taraf da çok çalışırsa, bu olumsuz gelişmelerin üstesinden gelebiliriz" dedi.
"Sonbahar Kıbrıs için kritik"
Her dönem başkanlığında Türkiye ile sadece 2 müzakere başlığı açılması konusundaki "eleştirilere katıldığını" söyleyen Büyükelçi Filipi, dönem başkanlığını yürüten ülke Türkiye ile müzakere sürecinin hızını artırma isteğinde olsa bile, her bir müzakere başlığının açılması için 27 ülkenin oybirliğiningerektiğine, bunun da kolay olmadığına dikkati çekti.
Büyükelçi Filipi, özellikle askıya alınmış müzakere başlıkları konusundave 10 müzakere başlığıyla ilgili Türkiye'ye verilmeyen tarama raporu konusunda neler yapılabileceğini gözden geçirmek istediklerini bildirdi.
Türk kamuoyunda AB üyeliği konusundaki olumsuz görüşleri "anladığını" da ifade eden Filipi, bazı AB yetkililerinin Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili olumsuz görüşlerinin buna etkisinin olduğunu kaydetti. AB'nin Türkiye ile ilgilisözlerini tutması gerektiğini bildiren Filipi, Türkiye'nin de reformları sürdürmesi gerektiğini kaydetti.
Filipi, bu olumsuzluğun her iki tarafın dagayretiyle zaman içinde düzeleceği konusundaki umudunu dile getirdi. Kıbrıs sorunu çözülmeden Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin mümkün olup olmadığının sorusu üzerine Filipi, "Ne yazık ki, mümkün olacağını düşünmüyorum" yanıtını verdi.
Kıbrıs konusunda "biraz kötümser" olduğunu, adada her iki liderin görüşmeleri sürdürdüğünü ancak birçok konunun şimdiye kadar çözülemediğini veçözülmesinin zor olduğunu kaydetti. Filipi, "Sonbahar ayları Kıbrıs için kritikaylar olacaktır. Müzakerelerden bir sonuç çıkmasa bile, yine de bir çıkış yolu bulabiliriz diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Egemen Bağış doğru tercih"
Egemen Bağış'ın yeni AB başmüzakerecisi olarak görevlendirilmesini "çok iyi ve olumlu bir adım" olarak değerlendiren Filipi, "Bu görevlendirme, hükümetinizin AB sürecine bağlılığını ve bu süreçte daha fazla şeyler yapmak istediğini göstermiş oldu" dedi.
Başmüzakereciliğin "tam zamanlı bir çalışma gerektirdiğini" ifade eden Filipi, Bağış'la beraber reformlarda ilerleme kaydedileceği konusundaki umudunu da dile getirdi.
1 Ocak'ta AB dönem başkanlığını üstlenen Çek Cumhuriyeti, bu görevini 1 Temmuz 2009'da İsveç'e devredecek.
cnnturk.com, 20.01.09
|
