Avrupa Birliği > Lagendijk: Hükümet özeleştiri yapmalı

Lagendijk: Hükümet özeleştiri yapmalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel ziyaretini ve mesajlarını değerlendiren Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk, reformların yavaşlamasında AB yetkilileri ve muhalefetin payı olsa da sorumluluğun hükümette olduğunu söyledi.

Brüksel'de Erdoğan'ın görüşmelerini takip eden Lagendijk'le konuştuk ve kendisine önce, başbakanın ziyaretinin zamanlamasını nasıl değerlendirdiğini sorduk.

"Ziyaret, kapsamlı projenin parçası"

Joost Lagendijk:

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben ziyaretin zamanlamasından gayet memnunum. Doğru zamanda yapılmış bir ziyaret, çünkü Avrupa Parlamentosu'nda ve Avrupa Birliği içinde pek çok kişi bu ziyaretin, genel bir Avrupa Birliği reform sürecinin tekrar başlatılmasının bir parçası olmasını umuyorlar.

Zaten bu yalnızca, başbakanın Brüksel'e gelmesinden ibaret değil. Bu ziyaret, bir yandan, yeni bir başmüzakereci atanması, Kürtçe yayın yapan TRT-6'nın açılması, Aleviler hakkında yapılması planlanan değişikliklerle aynı zamana rastlıyor. En azından ben bunu böyle görüyorum.

"AB'nin dört yıldır 'birinci öncelik' olduğu doğru değil"

BBC:

Başbakan Erdoğan, Avrupa Birliği üyelik sürecinin kendileri için her zaman 'birinci öncelik olduğu' konusunda ısrarlı. Siz geçtiğimiz dört yılda, AB sürecine pratikte de bu önemin atfedildiğine katılıyor musunuz?

Joost Lagendijk:

Hayır, ne yazık ki bunu belirtmek gerekiyor. Avrupa Parlamentosu'nun raporlarında da belirtildiği gibi biz, reform sürecinde bir yavaşlama yaşandığını düşünüyoruz. Başbakanın bunu kabul etmediğini biliyorum ancak, burada ve Türkiye içinde pek çok kişi bu yönde düşünüyor. Dolayısıyla, AB üyeliğinin "birinci öncelik" olduğunu söylemek tek başına yeterli değil. Ancak, söylediğim gibi, hükümet şu an sadece bunu söylemekle kalmıyor, birçok alanda hamleler yapıyor.

Bu nedenle de, başbakanın bu sözleri, geçen yıl sözünü ettiği ancak uygulamaya geçirmediği vaatlerinden daha inandırıcı diyebilirim. Yine de bu sözlere somut bazı adımlar eşlik etmeli ve ben bu adımların atılacağına ikna olmuş durumdayım.

'Yavaşlayan reformların nihai sorumlusu hükümet'

BBC:

Başbakan Erdoğan bugün yaptığı bir konuşmada, Avrupa Birliği süreci önündeki engeller olarak bazı Avrupalı yetkililere ve Türkiye içindeki muhalefete suçlamalar yöneltti ancak hükümete dair bir özeleştiride bulunmadı. Sizce bu tutum, yeni bir atılımın başlaması için doğru bir zemin hazırlıyor mu?

 

Başbakanın sözleri, geçen yıl sözünü ettiği ancak uygulamaya geçirmediği vaatlerinden daha inandırıcı.

 

Joost Lagendijk:

Burada doğruyu söylemek gerekirse, başbakanın Fransa Cumhurbaşkanı ve diğer Avrupalı liderleri Türkiye'nin üyeliği konusunda net olmadıkları veya net bir şekilde karşı çıktıkları için eleştirmekte haklı yanları var. Böyle bir tutumun, üye olmak isteyen hiçbir ülkenin hükümetine bir faydası olmazdı ki, bu hükümete de bir faydası olmadı.

Aynı şey, muhalefet için de geçerli. Muhalefete yönelik eleştirilerinde de haklılık payı var. Türkiye'de zaman zaman iktidarı eleştiren, bazı ayrıntılarda karşı çıkan ancak AB sürecini destekleyen bir muhalefet olsa süreç daha kolay yürürdü. Ancak, bunları söylesek bile, bu engellere rağmen hükümetin eyleme geçme gibi bir sorumluluğu olduğunu da belirtmekten geri durmamak gerekiyor. Bence bugünden sonra, verdiği onca vaadi yerine getirmemek başbakan için oldukça zor olacaktır.

Başbakan için bu vaatlerini yerine geirmemek zor olacak.

 

Bizler, hükümetin atacağı adımları dikkatle ve eleştirel bir gözle izlemeye devam edeceğiz. Sözler hoştur ve hoş sözler daha da iyidir. Ancak, bu sözlere Kürt meselesinde, Alevi meselesinde ve ifade özgürlüğü konusunda somut adımların eşlik etmesi gerekir.

Türkiye'de iktidar muhalefet işbirliği yok

BBC:

Hükümetin muhalefete yönelttiği eleştirilere katılmayan bazı gözlemciler, "hükümet muhalefetin karşı durmasına rağmen başörtüsü konusunda Anayasa değişikliğine gitmekten kaçınmadı, ancak AB reformları konusunda muhalefetin engel olduğunu söylüyor" diyorlar. Bu eleştiriye katılıyor musunuz?

Joost Lagendijk:

Başbakanın ve hükümetin, geçtiğimiz ik üç yıla özeleştiriyle bakması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü söylediğim gibi reform sürecinde bir yavaşlama yaşandı ve bundan dolayı muhalefeti suçlamak doğru değil.

Engellere rağmen hükümetin eyleme geçme gibi bir sorumluluğu var.

Ancak, Türkiye'deki iki muhalefet partisinin, hükümeti, 301. maddedeki değişiklikler ya da Ermenistan'a yönelik açılımlar konusunda desteklemediğini biliyoruz.

Öte yandan, başka birçok aday ülkede hükümetle muhalefet arasında önemli bir işbirliği düzeyi yakalanmıştı. Türkiye'de eksik olan şey bu. Bu bir sorun fakat, hükümet için mazeret değil.

"Nabucco için daha fazla çaba harcanmalı"

BBC:

Bugünkü görüşmelerde en çok gündeme gelen konulardan biri de Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz taşıması hedeflenen Nabucco projesiydi. Bazı gözlemciler, başbakanın, "Nabucco konusundaki desteğimizi gözden geçiririz" şeklindeki sözlerini Avrupa Birliği'ne karşı zemin kazanma çabası olarak değerlendiriyor. Sizce, bu eğer böyle bir çabaysa, başarılı olduğu söylenebilir mi?

Joost Lagendijk:

Hayır. Bence, Nabucco projesi için hem Türkiye hem de Avrupa Birliği cephesinden yapılması gereken pek çok şey var. Hem AB'ye hem de Türkiye'ye, Nabucco projesine daha fazla enerji harcamaları çağrısında bulunuyorum.

Bu özellikle, Rusya ile Ukrayna arasında gaz nakli üzerinden yaşanan sorunların ardından gerçekten çok gerekli bir hale geldi. Bence bununla, AB üyelik sürecindeki enerji başlığı arasında bir bağ kurulmamalı.

BBCTurkish.com, 19.01.09

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız