Avrupa Birliği > Bu dava demokrasi için fırsat

Bu dava demokrasi için fırsat

Ergenekon soruşturmasını geçen yılki raporda 'geçiştiren' Avrupa Birliği Komisyonu, bu yıl tam destek verdi. Dün açıklanan İlerleme Raporu'nda, Ergenekon davası 'demokratik kurumların işleyişi ve hukukun üstünlüğüne güveni artıracak bir fırsat' olarak değerlendirildi.

TSK ve yargının kıdemli mensuplarını adaleti etkilemekle suçlayan AB, askerî yetkililerin bazı basın-yayın organlarına 'ayrımcılık' yaptığına dikkat çekti. Dinî azınlıkların sorunlarına ayrıntılı bir şekilde değinen rapor, bu yıl da başörtüsünü görmemeyi tercih etti. 'Gazeteciye dağda akreditasyona' yer verilmeyen raporda, Ermenistan'la ilişkiler ve demokratik açılıma yapılan atıflar zayıf bulundu. Zaman'a konuşan komisyon kaynakları, ellerinde çok fazla bilgi olmadığı için geçen yıl Ergenekon'a 'kuru' bir atıf yapıldığını, ancak ortaya çıkan yeni belgeler ile askerî mühimmatın bu yılki rapora yansıdığını anlattı. Soruşturmayı çok önemsediklerini ve 'tarihî' bulduklarını belirten kaynaklar, Türkiye'nin bir an evvel çetelerden, derin devlet yapılanmalarından arınmasını istediklerini kaydetti.

Ermeni ve Kürt açılımlarına zayıf atıflar yapan ilerleme raporunun heyecan eksikliğini Rehn telafi etti. Rehn, raporların açıklanması vesilesi ile yaptığı basın toplantısında, Türk-Ermeni protokollerini "tarihî bir adım" olarak nitelerken, Kürt açılımını da memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.

Rapor, Türkiye'deki gelişmeleri genelde "olumlu" buluyor. AB, strateji belgesinde, "Türkiye, üyeliğinin gerektirdiği sorumlulukları üzerine alma kabiliyetini geliştirmeye devam ediyor. Birçok alanda gelişmeler -zaman zaman düzensiz de olsa- sağlandı." hükmünü veriyor. Bu yılın raporunda öne çıkan konular şöyle:

Ergenekon: Suç şebekesi olduğu iddia edilen Ergenekon soruşturması askeri yetkilileri de kapsayacak şekilde ciddi suç iddialarını ortaya çıkardı. Bu dava hukukun üstünlüğüne ve demokratik kurumların kanuni işlemesine olan güvenin pekişmesi için bir fırsat. Bu çerçevede başta sanık hakları olmak üzere soruşturmanın hukuki ilkelere göre yürütülmesi mühim.

Bu, demokratik kurumları zaafa uğratmayı amaç edinen ve suç şebekesi olduğu iddia edilen bir yapılanma ve darbe teşebbüsüne yönelik en kapsamlı ilk soruşturma. Ayrıca, ilk defa eski bir Genelkurmay başkanı gönüllü olarak şahitlik yaptı.

Asker-sivil ilişkileri: Türk Silahlı Kuvvetleri, resmî ve gayri resmî mekanizmalarla yetkisini aşarak siyaseti etkilemeyi sürdürdü. TSK'nın kıdemli mensupları birçok fırsatta, milli kimlik, Güneydoğu, laiklik, siyasî partiler gibi yetkilerini aşan iç ve dış politika konularında görüş açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdi. Nisan ayındaki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon davası ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı. Kıdemli bazı ordu mensupları, yargılanan askerî personele destek verdi. Kıdemli ordu mensupları yetkilerini aşan konularda açıklamalar yapmayı sürdürdü. TBMM savunma harcamaları üzerinde tam denetim sağlayamadı. Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkarıldığı gibi bazı askerî personelin hükümet karşıtı eylemlerde rol aldığı iddiaları ciddi endişe uyandırmaktadır.

Yargı: Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği konusundaki endişeler sürüyor. Bağımsızlık konusunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun teşekkülünde bir gelişme yaşanmadı. Şemdinli davası sürüyor. Davaya daha önce bakan sivil savcının kovulması ve davanın şimdiye kadarki seyri HSYK'nın bağımsızlığına ilişkin endişeler üretti.

Yargıda bazı ilerlemeler sağlandı. İstişare sürecinin ardından alınan yargı reformu kararı olumlu bir adım. Personelin ve bütçenin artırılmasına yönelik çabalar da yerinde çabalar. Ancak bu çabalar sürdürülmeli. HSYK'nın oluşumu ve istinaf mahkemelerinin kurulması gibi konularda yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, etkinliğine yönelik endişeler devam ediyor.

Basın hürriyeti: Gazeteci akreditasyonu talep eden bazı basın-yayın grupları ayrımcılığa maruz kalıyor. Kıdemli siyasi liderler Doğan YH'nın sahibi olduğu gazete ve televizyon kanallarının boykot edilmesi çağrısı yaptı. Sık sık yasaklanan internet siteleri endişe sebebi. Adli ve idari kararlar istenmeyen muhtevanın filtre edilmesinden ziyade bütün internet sitelerini bloke ediyor. YouTube, Mayıs 2008'den bu yana yasak. Facebook, Google ve diğer internet sitelerine yönelik davalar sürüyor. Türkiye'nin en büyük medya gruplarından olan Doğan Yayın Holding'e yönelik vergi ile ilgili iki işlem bulunuyor. Gelir İdaresi yetkilileri tarafından kesilen yüksek cezalar grubun iktisadi istikrarını bozma potansiyeli taşıyan ve dolayısıyla pratikte basın hürriyetini etkileyen bir etkiye sahip. Mezkur vergiye ilişkin işlemlerde cezanın orantılı ve adil olma ilkelerine bağlı kalması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı: Büyük siyasî partiler arasındaki çatışmacı siyasî iklim karşısında cumhurbaşkanı siyasî partiler ve sivil toplum arasında diyaloğu artırmak ve devlet organlarının etkili çalışmalarını temin etmek için çaba gösterdi. Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin önemini sürekli gündeme getirdi ve AB reformlarının hızlandırılması çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı, dış politikada etkili rol oynamaya devam etti ve yurtdışına birçok ziyarette bulundu. 33 yıl içerisinde Irak'ı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı olarak Kürt sorununda olumlu bir atmosferin oluşmasına katkıda bulundu.

Zaman, 15.10.09

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız