Avrupa Birliği > İki fasıl daha müzakereye açıldı

İki fasıl daha müzakereye açıldı

 

Türkiye'nin AB'ye katılım süreci çerçevesinde "Sermayenin Serbest Dolaşımı" ile "Bilgi Toplumu ve Medya" fasılları müzakerelere açıldı. Böylece, müzakerelere konu 33 fasıldan 10'unda katılım müzakerelerine geçilmiş oldu.

 

Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın da hazır bulunduğu katılım konferansında, AB'yi Dönem Başkanı Fransa'nın AB'den Sorumlu Bakanı Bruno Le Maire ve AB Komisyonu Türkiye Masası Müdürü Jean Christophe Filori temsil etti.

Fransa Dönem Başkanlığında açılış kriterleri karşılanarak harekete geçirilen bu iki fasılla birlikte, toplam 10 fasıl müzakerelere açılmış oldu.

"Bırakın AB kendisi ile çelişsin"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sheraton Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda  yaptığı konuşmada, müzakere sürecine AB'nin istemesine rağmen zamanında başlanmaması nedeniyle sonraki yıllarda ev ödevleri açısından zorluklar yaşandığını söyledi.

Gül, "Aslında, bizim müzakerelere başlamamız kaçıp giden trene büyük bir hamle yaparak atlamak" dedi.

Türkiye'nin bu süreçte bir dönüşümden geçtiğini anlatan Gül, esasen Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmanın hedeflendiğini, bunun AB ile ya da başka türlü olabileceğini ifade etti.

Gül, reform adımlarının Avrupa'dan çok Türkiye'nin işine yaradığını ve Türkiye için yapıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, "Biz bu fasılları kendi irademizle açıp kapatabilmekteyiz. Bırakın AB, kendi ilkeleriyle çelişsin, kendi stratejik çıkarlarını küçük ayak oyunlarına teslim etsin. Bu, onların kredibilitesini, itibarını, inandırıcılığını sarsar. Bunun örnekleri de var. Biz kendi içimize bakalım. Bizim yol haritamız belli, muasır medeniyet seviyesine çıkmak..." dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Genel Kurulunda AB ile ilgili 30 yasa tasarısının beklediğini anımsatarak, bütçe görüşmelerinden sonra AB sürecine hız verileceğine inandığını söyledi.

Gül, AB müktesebatına uyum açısından Ticaret Kanunu'nu örnek göstererek, "50 sene öncesinin Ticaret Kanunu ile bugünkü modern ekonomiyi yönetmek mümkün mü?" diye sordu.

Babacan: "Beklentimiz sürece izin verilmesi"

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da, "AB'den beklentimiz katılım sürecinin yolundan saptırılmasına izin verilmemesi" dedi.

Geçmiş yıllarda açılış kriteri öngörülmeyen fasıllar açan Türkiye'nin ilk kez bu yıl açtığı 4 fasılda gerekli açılış kriterlerini karşıladığına dikkat çeken Babacan, bundan sonraki süreçte de "reform sürecini ilerletmede ve teknik kriterleri karşılamada kararlı olduklarını" vurguladı.

Tarama sürecinin 2006 yılında sona ermesine rağmen AB'nin hala 9 fasılda tarama sonu raporunu onaylamadığını hatırlatan Babacan, bunların bir an önce sonuçlandırılması halinde Türkiye'nin söz konusu fasıllar kapsamında ne tür teknik hazırlıklar yapması gerektiğini öğrenme imkanına kavuşacağını ifade etti.

AB'den ayrıca, teknik olarak hazır olmasına rağmen bazı ülkelerin engellemeyi sürdürdüğü diğer fasıllarda da gelecek dönem başkanı Çek Cumhuriyeti'nin görev süresi içinde müzakereleri başlatmasını beklediklerini aktaran Babacan, "Üyelik sürecinde her iki tarafın yükümlülükleri yerine getirmesiyle ilerleme sağlanabileceğine" işaret etti.

Babacan, Türkiye'nin Gümrük Birliği'yle ilgili Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüklerini ne zaman karşılayacağının sorulması üzerine, bu konuda AB ile Türkiye'nin hukuki yorumunun farklı olduğuna işaret ederek, "Türkiye'nin hukuki değerlendirmesi Ek Protokol'ü uygulamakta olduğumuz yönünde" dedi.

Ali Babacan, "Kuşkusuz adayla ilgili sorunlar var. Bunlar yeni çıkmış da değil, on yıllardır devam ediyor. Biz Kıbrıs konusuna hiçbir zaman kısmi çözümler çerçevesinde bakmadık. Bu şekilde adadaki sorunların çözüleceğine inanmıyoruz" diye konuştu.

Fransa: "Korkmamız gereken bir şey yok"


AB Dönem Başkanı Fransa'nın AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Bruno Le Marie, "2009'da Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili korkmamız gereken hiçbir şey yok" dedi.

Türkiye'den reform sürecini ilerletmesini, iyi komşuluk ilişkilerine bağlı kalmasını ve Kıbrıs'la ilgili yükümlülüklerini karşılamasını beklediklerini anlatan Le Marie, "AB açısından büyük stratejik önem taşıyan Türkiye'nin" bölgesel sorunların çözümünde aktif ve yapıcı rol oynayarak Avrupa'nın istikrarına ciddi katkı yaptığını ve dış politikada AB ile büyük ölçüde uyumlu hareket ettiğini vurguladı.

Bu kapsamda Türkiye'nin Gürcistan'daki çatışmalarda, Irak'ın istikrarında, Orta Doğu barış sürecinde ve İsrail-Suriye dolaylı görüşmelerinde oynadığı olumlu rolü öven Fransız Bakan Le Marie, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan ziyaretinin de sembolik önem taşıdığını ve iki ülke arasında başlayan bu sürecin ilişkilerin tam normalleştirilmesiyle sonuçlanmasını beklediklerini ifade etti.

"Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde gelecek yıl kriz yaşanması ihtimalinin" sorulması üzerine, "2009'da Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili korkmamız gereken hiçbir şey yok. Süreç ölçülü şekilde ve ortaklaşa belirlenen yolda ilerliyor" diyen Le Marie, Türkiye'nin AB sürecini ilerletmek için dönem başkanlıkları sürecinde ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ve bunun Türk tarafınca da takdir edildiğini söyledi.

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn
de, AB'nin Türkiye'ye karşı adil davranması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin taahhütlerini karşılaması için de ısrarlı olacaklarını ifade etti.

"Türkiye'nin 2 zor yılın ardından reformları sürdürmesinin önem taşıdığını" vurgulayan Rehn, önümüzdeki dönemde açılması beklenen vergilendirme, sosyal politika ve istihdam, çevre ve rekabet fasıllarında istenilen açılış kriterlerinin karşılanmasını beklediklerini söyledi.

Türkiye ile müzakerelerin zorlu olduğunu ve "pazar günü park gezisine çıkmaya benzemediğini" ifade eden Rehn, "tarafların aynaya bakmadan birbirlerini suçlama oyununa başvurmaları halinde" ilerleme sağlanmasının zorlaşacağı uyarısında bulundu.

AB-Türkiye ilişkilerinde son aylarda "daha olumlu bir atmosfer yakalandığını ve Türkiye'nin reformlarla bundan sonuç alabileceğini" belirten Rehn, Gürcistan'daki krizin AB'nin Türkiye'nin stratejik önemini daha iyi algılamasına katkı sağladığını ifade etti.

Fasılların müzakere süreci

2006 yılının ilk yarısındaki Avusturya dönem başkanlığı sırasında Bilim ve Araştırma faslında müzakereleri başlatarak tüm süreç sonuçlanıncaya dek geçici olarak kapatan Türkiye, geçen yıl Almanya dönem başkanlığında İşletme ve Sanayi Politikası, İstatistik ve Mali Kontrol olmak üzere 3 fasılda müzakereleri başlatmıştı.

Türkiye, 2007'nin ikinci yarısındaki Portekiz dönem başkanlığında ise Trans-Avrupa Şebekeleri ile Tüketicinin ve Sağlığın Korunması fasıllarını açmıştı.

Türkiye, böylece AB ile müzakerelere konu 33 fasıldan 10'unda AB müktesebatına uyum çabasını ileri boyutta sürdürme imkanına kavuşurken, AB'nin açılış kriteri belirlemeden onayladığı Ekonomik ve Parasal Politika ile Eğitim ve Kültür fasıllarında, Fransa ve Kıbrıs Rum kesiminin müzakere çerçevesinin dışına taşan engellemelerden vazgeçmesini bekliyor.

AB'nin, Türkiye'nin Ek Protokol yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla dondurduğu 8 fasıl ise Malların Serbest Dolaşımı, İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, Mali Hizmetler, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Balıkçılık, Taşımacılık Politikası, Gümrük Birliği ve Dış İlişkileri içeriyor.

Açılış kriterine yer verilen Kamu Alımları, Rekabet Politikası, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı, Vergilendirme, Sosyal Politika ve İstihdam ile Çevre fasıllarında, Türkiye'nin gerekli koşulları yerine getirmesi ve bunun AB tarafından onaylanması gerekiyor.

Gelecek dönem başkanı Çek Cumhuriyeti'nin görev süresinde bu gruptaki 8 fasıldan ikisinin açılması beklenirken Türkiye'nin önemli ölçüde hazır olduğu Sosyal Politika ve İstihdam ile Vergilendirme bu kapsamda öne çıkıyor.

AB'nin, aradan geçen iki yıla rağmen tarama sonu raporunu hala Türkiye'ye sunmadığı ya da onaylamadığı 10 fasıl ise İşçilerin Serbest Dolaşımı, Balıkçılık, Taşımacılık Politikası, Enerji, Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu, Yargı ve Temel Haklar, Adalet Özgürlük ve Güvenlik, Mali ve Bütçesel Hükümler, Dış İlişkiler ile Dış, Güvenlik ve Savunma Politikalarından oluşuyor.

 

cnnturk.com, 19.12.2008

 

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız