Tüm fasılları açabiliriz
DANİMARKA ziyaretinde ülkenin önde gelen gazetesi Politiken’e konuşan Erdoğan “Tüm fasılları açabiliriz” dedi
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a giden Başbakan Erdoğan’ın ilk durağı Amelienborg Sarayı oldu. Erdoğan, burada Danimarka Kraliçesi Kraliçe II. Margrethe’le 20 dakikalık görüşmesinin ardından Christianborg Sarayı’ndaki Başbakanlık Ofisi’ne giderek Danimarka Başbakanı Helle Thorning- Schmidt ile buluştu. Ancak ziyarette Türk tarafı, Roj TV muhabirinin de katılacağı endişesiyle ortak basın toplantısı yapılmasını istemedi. Erdoğan, Danimarka Başbakanı Schmidt ile baş başa görüşmesinin ardından heyetlerarası toplantıda bir araya geldi. Heyetlerarası toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı.
Patriotlar için teşekkür
Görüşmede Erdoğan, Patriot Savunma Sistemleri’nin Türkiye’ye yerleştirilmesinde askeri uzmanlar gönderdiği ve AB’ye tam üyelik sürecindeki desteği için Danimarka’ya teşekkür etti. Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinin görüşmede gündeme geldiğini vurgulayan Erdoğan, “Çok daha önemlisi bölücü terör örgütüyle ile ilgili konuda da buradaki yasal sürece yönelik atılan adımları, mevkidaşımdan öğrenmekle ayrıca memnun oldum. Temennim odur ki, bir an önce buradan bu neticeyi almak suretiyle dünyada terörle mücadelede müşterek atmamız gereken adımları da süratle atalım. Çok farklı neticeler elde edelim’’ dedi.
Tüm fasılları açabiliriz
Danimarka’nın önde gelen gazetelerinden Politiken’e röportaj veren Erdoğan, AB adaylığı hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Avrupa Birliği içinde bu yönde siyasi bir irade oluştuğu takdirde, ülkemiz, ekonomi, parasal politikalar, eğitim, kültür ve enerji konuları başta olmak üzere tüm fasılları hızla açabilecek durumdadır. Bizim tahminimize göre 12 ay içinde 10 faslın, 18 ay içinde ise 15 faslın teknik bakımdan rahatlıkla açılması mümkündür’’ dedi. Konuşmasında İsrail-Filistin sorununa da değinen Erdoğan, Viyana’da yaptığı konuşmaya gösterilen tepkilere ilişkin soru üzerine şunları söyledi: “Viyana’daki ifadelerimizin bazı tartışmalara yol açtığını gördüm. İsrail, Filistin’in devlet olma hakkını yok sayan bu yaklaşımlarını terk etmedikçe bu eleştirilerimin sürmesi de tabiidir. Öte yandan, iki devletli çözüm çerçevesinde 1967 sınırları içinde, İsrail’i devlet olarak tanıdık ve tanıyoruz. Türkiye geçmişte olduğu gibi bugün de, İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli çözüm vizyonu temelinde adil bir çözüm bulunmasına yönelik tüm uluslararası ve bölgesel çabaları desteklemektedir. Anti- Semitizm’i açıkça kınayan çok sayıda konuşmam ise bu konudaki tavrımı ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Viyana’daki konuşmamın da arkasındayım.’’
İsrail kaosa sürükledi
Erdoğan, “Eğer şu anki çıkmaz devam ederse ve barış sürecinde bir ilerleme sağlanmazsa Ortadoğu’da neler olabilir?’’ sorusuna, “Barış sürecindeki yaşanan atalet sürdürülebilir nitelikte değildir. Bu durum, bölgede istikrarsızlığın yayılmasına yol açmaktadır. Nitekim, İsrail’in 14 Kasım günü Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısı, Gazze’de çok sayıda masum Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olmuş, bölgeyi yeni bir kaosa sürüklemiştir’’ yanıtını verdi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu son olaylar, barışın ikamesinin olmadığını, gerçek bir barış tesis edilinceye ve İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali sona erip, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar, bu tür tırmanmaların tekrarlanmasının kaçınılmaz olacağını bir kez daha ispatlamıştır. Yapılması gereken, sürekli çeşitli bahaneler öne sürülerek ertelenen barış sürecinin derhal başlatılmasıdır. Türkiye olarak, barış sürecinin yeniden başlatılmasına yönelik çabaları desteklemeye devam edeceğiz.’’
Taraf, 21.03.2013
|
