Avrupa Birliği > Latif değil, tehlikeli

Latif değil, tehlikeli

Erdoğan’ın Putin’e, “Bizi Şanghay’a alın, AB’yi gözden geçirelim” diye “şaka” yapmasını yorumlayan uzmanlar “10 yılda bu noktaya gelmesi üzücü” dedi

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam bir televizyon kanalında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Bizi Şanghay Beşlisi’ne alın. Avrupa Birliği’ni gözden geçirelim” dediğini belirtti. AB’nin Türkiye’ye karşı tutumundan yakınan Erdoğan’ın, Rusya ziyareti sırasında Putin’e şaka amaçlı söylediğini ifade ettiği bu sözler, “Türkiye AB hedefinden kopup Şanghay İşbirliği Örgütü’ne mi (ŞİÖ) yaklaşıyor” sorusunu akıllara getirdi. Türkiye’nin Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya ve Tacikistan’dan oluşan ŞİÖ’ye diyalog ortağı olmak için yaptığı başvuru geçen haziran ayında ŞİÖ Devlet Başkanlığı Zirvesi’nde oybirliğiyle kabul edilmişti.

Şu an Ergenekon davası kapsamında yargılanan Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, 2000’li yılların başında Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefinden vazgeçip Rusya, Çin ve İran’la ortaklık kurması gerektiğini belirtmişti. AKP ise, iktidardaki ilk yıllarında AB üyelik hedefini öncelikleri arasında tutmuştu. Başbakan Erdoğan’ın iktidardaki 10. yılında, Tuncer Kılınç’ın yıllar önce söylediklerine benzer sözler sarfederek, “şaka yollu” da olsa AB’den uzaklaşıp demokrasiyle yönetilmeyen ülkelerden oluşan ŞİÖ’ye yaklaşma sinyali vermesini Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim üyeleri Prof. Dr. Eser Karakaş, Dr. Şahin Alpay ve Taraf yazarı Doç. Dr. Cengiz Aktar ile Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Can Baydarol Taraf için yorumladı.

Karakaş, Erdoğan’ın şaka yoluyla AB’ye mesaj vermeye çalıştığını, “Bakın bizi almazsanız başka ilişkiler içerisine gireriz” dediğini belirterek, “Ancak bence pek de sevimli olmayan bir mesaj oldu” dedi.

 

Batı’ya karşı Avrasya kimliği

Aktar ise şunları söyledi: “Başbakan sapla samanı birbirine karıştırmış. Bir kere ŞİÖ’yle AB birbirinden çok farklı yapılar. AB uluslarüstü, ŞİÖ ise hükümetlerarası bir topluluk. Güvenlik ve askerî konular hakkında işbirliğini öngören ŞİÖ’ye üye olmak için demokratik reformlar yapmaya gerek yok. Üyelerin, ‘tamam’ demesi bunun için yeterli. Asya’nın NATO’su olmak iddiasındaki bu örgüt, Batı’ya karşı Avrasya kimliği yaratmak istiyor. Başbakan’ın bu sözleri bana Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’ın söylediklerini hatırlattı. O da Türkiye’nin AB’den uzaklaşıp Rusya ve Çin’le yakınlaşması gerektiğini söylemişti. Başbakan’ın 10 yılda bu noktaya gelmesi üzücü. Demek ki ya AB’nin anlamını kavrayamadı ya da onun temsil ettiği değerlerle ilişkisi yok. Bir kere ŞİÖ’deki ülkelerin hiçbiri demokratik ülkeler değil. Türkiye de yavaş yavaş o noktaya yaklaşıyor.”

Baydarol’un bu konudaki görüşleri ise şöyle: “ŞİÖ, AB’ye alternatif olamaz. AB, çokboyutlu bir siyasi entegrasyon modelidir, ŞİÖ ise ekonomik bir işbirliği modeli. Şu anda dünyanın ekseni Doğu’ya kayıyor. Bu anlamda Türkiye’ye yer vermeyen bir AB kendisini izole etmiş olur. ŞİÖ, ekonomik bir işbirliği modeli olarak kalacak. Gelecekte de AB’ye alternatif olması mümkün değil.”

Şahin Alpay ise, “Başbakan’ın sözlerinde, zamanın MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç’ın sözlerini anımsatan bir taraf görmüyorum. Sayın Başbakan Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki kararlılığını tekrarlıyor; Sarkozy ve Merkel’in Türkiye’yi dışlamalarından yakınıyor. Putin’e latife yaptığını, Avrupalılara da ‘Bizi başka arayışlara götüreceksiniz’ mesajını veriyor” diye konuştu.

 

Çin ve Rusya’nın NATO’ya karşı oluşturduğu örgüt: Şanghay

Şanghay Beşlisi, 1996 yılında Çin’in inisiyatif almasıyla kurulmuş, son yıllarda Rusya’nın ağırlığını arttırdığı bir örgüt. Diğer üyeleri ise Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan. Başlangıçta, üyeler arasında Özbekistan yer almadığı için Şanghay Beşlisi olarak isimlendirilmiş ancak 2001 yılından bu yana adı Şanghay İşbirliği Örgütü. Örgüt varlık nedenini “terör, ayrılıkçı hareketler ve dinsel fanatizm”e karşı mücadele olarak tanımlıyor. Ancak bu ifadelerin ardındaki temel harcın ABD karşıtlığı olduğu son dönemde Putin tarafından açıkça dile getiriliyor. Öyle ki İran, üyesi olmasa da ABD karşıtı açıklamalarında ŞİÖ’ye referans veriyor. ŞİÖ, ABD karşıtı ilk ciddi adımını 2005 yılında attı. ŞİÖ’nün ABD’ye Orta Asya’daki askerî varlığına son verme çağrısı yapmasının ardından ABD askerleri Özbekistan’ı terk etti. Örgüt 2006 yılında ABD’nin gözlemci statüsü için başvuruyu reddetmişti.

ŞİÖ’nün, bu yapısıyla Soğuk Savaş dönemi sonrasında NATO’ya karşı Varşova Paktı’nın boşluğunu doldurmaya çalıştığı görülüyor.

Taraf, 27.07.2012

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız