Avrupa Birliği Komisyonu’nun adaletten sorumlu üyesi Viviane Reding'in kamuoyuna tanıttığı belgede, Romanlara daha iyi eğitim, iş ve yerleşim yeri olanakları sunularak, Avrupa toplumuna entegre edilmeleri amaçlanıyor. Ayrıca üye ülkelerden yıl sonuna kadar konuyla ilgili bir konsept geliştirmeleri isteniyor. Belge Fransa’nın Roman azınlığa karşı tutumunu da eleştiriyor. Fransa’da geçen yaz kaçak Romanların sınır dışı edilmesi kararı alınmış, Romanların yaşadığı pek çok kamp boşaltılmıştı.
Fransa’nın batısındaki Nantes kentinde iki Roman aile, bir süpermarketin yanındaki yeşil alanda kendilerine yer bulmuş ve üç karavanın içinde aylarca burada yaşamışlardı. Bir gün gündüz vakti buldozerler belirene kadar. 17 yaşındaki Sabon Laiser yaşadıklarını “Karavanın kapıları kilitliydi ve kardeşlerim de içindelerdi. Pencereden buldozerin üzerlerine geldiğini görüyor ve ağlıyorlardı” sözleriyle aktarıyor.
Saban’ın 13 yaşındaki kardeşi son anda yetişerek kapıyı açmayı ve buldozer karavana çarpmadan önce kardeşlerini kurtarmayı başarmış. Süpermarket çalışanları Romanların görüntüsünden rahatsız olduğu için, kendi hukukunu uygulamaya koymuş, market arazisindeki karavanları yok etmek için buldozer çağırmıştı.
"Olayların sorumlusu Sarkozy"
Avukat Loic Bourgeois, hukuk anlayışının geldiği nokta konusunda endişeli. Bourgeois, “Yüzlerce yıl geriye gidiyoruz, hukukun devlete değil kişilere bırakıldığı bir döneme…” şeklinde konuşuyor.
Bu olay Mart ayının sonunda meydana geldi. “Romaeurope” adlı bir sivil toplum hareketinde yer alan çocuk doktoru Michele Mezard, daha önce tahayyül edilmesi dahi mümkün olmayan bir durumla karşı karşıya olduklarını söylüyor ve yaşananlardan Cumhurbaşkanı Nicloas Sarkozy’yi sorumlu tutuyor.
Sarkozy, geçen yaz yaptığı açıklamada, başta Romanların yaşadığı yerler olmak üzere, kaçak kampların boşaltılacağını söylemişti. Fransa’nın pek çok yerinde Roman kampları boşaltıldı ve yaklaşık bin kadar Roman sınır dışı edildi. Dönemin İçişleri Bakanı Brice Hortefeux, yaz aylarında Romanların yaşadığı kampların yüzde 70’inin boşaltıldığını söylemişti.
Romanların çoğu geri geldi
Aktivist Michele Mezard “Çok sayıda Roman yerinden edildi. Fakat Doğu Avrupa ülkelerine sürülen Romanların çoğu kısa süre içerisinde geri dönüyor. Yani Bakan, kendisinin görevde olduğu dönemde Fransa’da yaşayan Romanların sayısında bir azalma olduğunu öne süremez” yorumunu yapıyor.
Romanlar geçen yaz sınır dışı edilmeden önce Fransa’da yaklaşık 20 bin Roman yaşıyordu. Fransa’daki Roman nüfusunun bugün de aynı yoğunlukta olduğu sanılıyor. Michele Mezard, hükümetin tutumunu “Hiç bir şey değişmiyor. Sarkoyz’nin tutumu sadece Romanların içinde bulunduğu koşulların daha da kötüleşmesine yol açıyor. Çocuklar okulu bırakmak zorunda kalıyor, tedaviler yarıda kesiliyor” sözleriyle eleştiriyor.
Mezard'a göre her şey ortada. Sarkozy yalnızca daha fazla oy toplayabilmek için böyle bir girişimde bulundu. Mezard bu nedenle Avrupa Birliği Komisyonu’ndan gelen baskıyı yerinde bulduğunu söylüyor. Mezard “Avrupa Birliği’nin bu konuyu ele alması çok iyi oldu. Ancak öneriler bağlayıcı bir nitelik kazanmadıkça, Cumhurbaşkanımız kampları boşaltmayı sürdürebilir. Avrupa Birliği, üye ülkeler üzerindeki baskıyı daha da artırmalı” şeklinde konuşuyor.
dw-world.de, 08.04.2011
