Avrupa Birliği > Bağış'tan AB'nin yolunu açacak formül

Bağış'tan AB'nin yolunu açacak formül
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Bugünden itibaren Türkiye'nin AB sürecinde önüne çıkan tıkanıklıkları açmanın tek yolu vardır, o da reform yapmaktır'' dedi.
 

Bakan Bağış, Aydın Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Aydın Avrupa Birliği'ne Uyum, Danışma ve Yönlendirme Kurulu'' toplantısına katıldı.

Bağış, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB'ye girişinin ilk tohumu olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na ilk başvurusunun bir Aydınlı olan merhum Adnan Menderes tarafından yapıldığını, 31 Temmuz 1959'da başlayan bu serüvenin hala tamamlanamadığını ifade etti.

Türkiye'nin aradan geçen zaman içinde AB'ye üye olmaya çalıştığına, ama bir türlü olamadığına işaret eden Bağış, şöyle konuştu:

''Türkiye, 45 yıl boyunca AB ile müzakerelere başlayabilmek için davet bile alamamış. Ta ki 2004 yılında, yani 45 yıl sonra AB müzakereleri başladı. Peki ne oldu da 45 yıl beklendi? O 45 yıl içerisinde birileri geldi, darbe yaptılar. Başbakan idam edildi. Bu ülkede çok karmaşık dönemler yaşandı. AB standartlarında bir ülke olmadığımız intibaı o kadar güçlü hissedildi ki, süreç tamamen dondu. Kimileri 'AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer' diyerek boş bir hedef tahtası yaptı. Kimileri, 'ortak pazar oluruz' kaygısı ile 1981'de Yunanistan üye olurken, Türkiye'ye adeta yalvaran Avrupalılara kulak tıkadılar.''

Bakan Bağış, 2002 ile 2004 arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde iktidar ile muhalefetin elele verdiğini belirterek şunları kaydetti:

''Reform getirdik. Anayasamızı değiştirdik, yasalarımızı değiştirdik. Türkiye'yi daha çağdaş demokratik standartlara getirdik. Bunun neticesinde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan bazı Avrupa ülkelerinin ellerindeki kozları teker teker aldık. Bugünden itibaren Türkiye'nin AB sürecinde önüne çıkan tıkanıklıkları açmanın tek yolu vardır, o da reform yapmaktır. Avrupalılar için değil, kendi vatandaşımız için reform yapmalıyız. Kendi vatandaşımızı yaşam standardını yükseltmek için, ömrünü uzatmak için, cebine giren paranın miktarını artırmak için, güçlü bir ülke olması için. Güçlü bir ülke olmanın en önemli koşulu da bireylerin güçlü hale gelmesidir.''

-''AB STANDARTLARINDA ANAYASA İÇİN SAYILI GÜNLER VAR''-

Bağış, Türkiye'de, AB sürecinde çok şey değiştiğini, Türkiye'nin demokratikleştiğini ve çağdaşlaştığını dile getirerek, AB standartlarında bir anayasaya kavuşmak için de sayılı günler kaldığını söyledi.

Yapılan her reformla Türkiye'nin AB standartlarında bir ülke olmaya başladığını belirten Bağış, ''Türkiye dönüşü olmayan bir çağdaşlaşma dönemine girdi'' dedi.

-ANAYASA REFERANDUMU-

Bağış, 12 Eylülde halk oyuna sunulacak Anayasa değişiklik paketinin, iktidarı güçlendirecek ya da zayıflatacak bir değişiklik olmadığını, bu nedenle referandumun, iktidarın oylanacağı seçimmiş gibi gösterilmeye çalışılmasının yanlış olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Siyasi iktidarla sorunları olanlar için 10 ay sonra bir sandık daha var. Referandum, Türkiye'nin iki '12 Eylül' arasında yapacağı bir tercihtir. 12 Eylül 1960'da Ankara Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Türkiye'de şeffaflaşma ve çağdaşlaşma başladı. 12 Eylül 1980'de ise insanlar öldü, iki milyon insan fişlendi. Darbeci bir komutan, o günler için 'denge olsun diye bir sağdan, bir soldan öldürüyorduk' diyor. Böyle bir zihniyete sahip bir anayasanın bekçisi olanları kınıyorum.''

Kendisine, ''Bu Anayasa Değişiklik Paketi yeterli mi'' diye sorulduğunu anlatan Bağış şöyle devam etti:

''Keşke, muhalefet daha çok destek verseydi, daha kapsamlı bir anayasa değişiklik paketi çıkartsaydık. Çok uğraştık. Biz, bu paketi kendi imkanlarımızla yapabileceğimizin en iyisini yaparak sizlerin önüne getirdik. Mecliste üç ay boyunca, sabahlara kadar çalışarak bu paketin geçmesini sağladık. CHP ise Anayasa Mahkemesine başvurdu. Anayasa Mahkemesi de bizlerle uyum içerisinde olarak, hayırlıdır diyerek iki maddede değişiklik yaparak onayladı. Şimdi Anayasa Mahkemesinden umduğunu bulamayan CHP, kapı kapı dolaşarak 'hayır' oyu verin diyor.''

Bağış, Türkiye'nin AB standartlarında bir demokrasisinin olması gerektiğini vurgulayarak, ''Türkiye'nin 50 yıllık demokrasisinde, 12 Eylül dönüm noktasıdır. Demokrasiden yana taraf olmamız gerekir'' dedi.

Zaman, 28.08.2010

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız