Polonya AB üyeliğinden memnun
AB'nin yeni üyeleri arasında yer alan ve bazı açılardan Türkiye ile arasında benzerlikler bulunduğu söylenen Polonya'da halkın hemen her kesimi birlik üyeliğinden memnun.
AB üyeliğinden önce birliğin eski üyeleri arasında diğer adaylarla kıyaslandığında yoksul olması nedeniyle fikir ayrılıklarına neden olan Polonya'da AB üyeliği, işsizlik ve alt yapı sorununa çözüm olmuş görünüyor.
AB'ye bağlı Avrupalı Gazeteciler Merkezi'nin Türk gazeteciler için düzenlediği seminer çerçevesinde görüşülen yetkililer, AB üyeliği hakkında ağırlıklı olarak olumlu konuştular.
Yoksulluktan gelişmişliğe adım
Polonya'nın 1999 yılında kurulan Podlaskie eyaleti, AB fonları sayesinde yoksulluktan gelişmişliğe doğru atılan adımın en güzel örneğini teşkil ediyor.
Podlaskie Eyaleti Sekreteri Andrzej Kurpievski, ülkeyi ziyaret eden Türk gazetecilerle yaptığı toplantıda, 2004-2006 yılları arasında eyaletin AB fonlarının kullanımı açısından, ülkede birinci sıraya yerleştiğini, fonların, belgesel film yapımı, insan kaynakları ve tarım faaliyetlerine ayrıldığını, fonlardan faydalananların da sırasıyla yerel idareler, girişimciler, kurumlar ve okullar, dernekler, çiftçiler ve kilise olduğunu söyledi.
Kurpievski, Podlaskie eyaletinde AB üyeliğinden önce kalkınma dinamiğinin çok düşük olduğunu, şehirlerde altyapının yaşayanların ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirterek, "Geçmişte Bialystok'ta yaşayanlar, alışveriş için Varşova'ya giderken, şimdi Belarus'tan bize alışveriş için geliyorlar. Eyaletin başkenti Bialystok, Polonya'nın en rahat yaşanabilir şehirlerinden biri oldu" dedi.
AB fonları sayesinde eyalette halk otobüslerinin satın alındığını, havaalanı ve Podlaskie Operası'nın yapımına başlandığını ifade eden Kurpievski, eyaletin önemli bir geçim kaynağı olan tarım sektöründe AB'den alınan fonlarla büyük gelişme yaşandığını ifade etti ve tarımla uğraşan çiftçiler arasında yabancıların bulunduğuna, bu kişilerin de AB fonlarından doğrudan yararlanabildiklerine dikkat çekti.
Kurpievski, Polonya'da zengin tarihi eserlerin var olduğunu vurgulayarak, belgesel programı dahilindeki öncelikli faaliyetlerden birinin turizm olduğunu, özellikle turizm sezonunda dışarıdan büyük ilgi gördüklerini kaydetti.
Andrzej Kurpievski Türkiye ile ilgili olarak da "Krize rağmen biliyoruz ki, Türkiye 2001 yılından bu yana kalkınıyor. Türkiye, bizim tecrübelerimizden faydalanmak isterse en zengin 20 ülke listesinin ilk sırasına yerleşir" diye konuştu.
Polonyalı Müslümanlar özgürce ibadet ediyor
Polonya'da bir diğer dikkat çeken konu da Müslümanların ibadetlerini özgürce yerine getirmeleri, toplumun diğer dinlere mensup üyeleriyle neredeyse tam bir hoşgörü ve uyum içinde yaşamaları.
Bialystok'taki Polonyalı Müslümanlar Birliğinin kadın başkanı Halima Szahideviç, Podlaskie eyaletinin başkenti Bialystok'ta Türk gazetecileri ağırlayarak, Polonya'nın kendilerine karşı her zaman hoşgörülü davrandığı söyledi.
Szahideviç, "Atalarımız, Polonya ordusuna hizmet etti. 600 yıl boyunca Polonya'nın siyasi durumu değişikliklere uğradı, ancak bizim durumumuzda bir değişiklik olmadı" dedi.
Birçok kez Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve bu ziyaretlerinde başta eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere çok sayıda yetkili ve Polonyalılarla görüşme imkanına sahip olduğunu belirten Szahideviç, Polonya'da Müslüman nüfusun çoğunluğunu oluşturan Polonyalı Tatarların, 1410 yılında ülkeye geldiğini, birliklerinin 1920'de kurulduğunu söyledi.
Halima Szahideviç, ülkeye 1980'li yıllardan bu yana diğer Müslümanların da geldiğini ve bazılarının burada kalmaya karar verdiğini belirterek, 1936 yılında devletin Müslümanlara yaklaşımıyla ilgili bir yasanın çıkarıldığını, bu yasanın her hükümet değişikliğinde yenilendiğini ve birliğin tüzüğünün bu yasaya göre oluşturulduğunu kaydetti.
cnnturk.com, 17.05.2010
|
