AİHM > AİHM'den Türkiye'ye ceza

AİHM'den Türkiye'ye ceza
Polisin toplumsal gösterileri dağıtırken kullandığı "aşırı ve orantısız güç" Türkiye'nin bir kez daha Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde hüküm giymesine neden oldu.

AİHM, 2005 yılında İstanbul Beyazıt Meydanı'ndaki Dünya Kadınlar Günü kutlamaları sırasında polisin göstericileri dağıtmak için "aşırı ve orantısız güç" kullanmış olmasını ve sorumlu polis memurları hakkında etkin soruşturma yürütülmemesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin insanlık dışı ve kötü muameleyle ilgili 3'üncü nmaddesine aykırı buldu.

Gösteri, güvenlik güçleri tarafından "izinsiz" olduğu gerekçesiyle cop ve biber gazıyla dağıtılmıştı. Karar, güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında yere düşüp yedi polis memuru tarafından copla dövülen Nergis İzci tarafından açılan davada verildi.

Polisin göstericilere karşı kullandığı gücün "orantısız ve kamu düzenini sağlamak için gereksiz" olduğuna kanaat getiren AİHM, bu durumu da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "toplantı özgürlüğü"yle ilgili 11'inci maddesine aykırı buldu.

Türk hükümeti davayla ilgili olarak AİHM önünde yaptığı savunmada, polisin "orantılı güç" kullandığı tezini işledi. Ancak AİHM, Türk hükümetinin "delil" olarak AİHM'ye ilettiği video görüntülerinin polisin "şiddetli yöntemlere başvurduğunu" gösterdiğini, bu nedenle Türk hükümetinin tezlerini "ikna edici bulmadığını" not etti.

Strasbourg Mahkemesi, toplumsal gösterilerde polisin kullandığı güç ve buna bağlı olarak toplantı özgürlüğü hakkında Türkiye'ye karşı AİHM gündeminde karara bağlanmayı bekleyen 130 dava olduğunu da belirtti ve Türk hükümetine, geçen hafta açıkladığı bir kararda yaptığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46'ıncı maddesinden kaynaklanan yükümlülüklerini hatırlattı. Söz konusu madde Sözleşme'ye taraf devletlerin AİHM kararlarını yerine getirmelerini şart koşuyor. Mahkeme, bu maddeyi temel alarak, toplumsal olaylarda polisin fiziksel güç ve/veya biber gazı kullanımı konusundaki Türk yasal mevzuatı veya uygulamalarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi tavsiyeleri doğrultusunda değiştirilmesini talep etti.

Konunun Türkiye'de "sistemik bir sorun" hale geldiğini not eden AİHM, özellikle rütbeli polis memurları hakkındaki kötü muamele iddialarının etkin biçimde yargı tarafından soruşturulabilmesinin önünün açılması gerektiğine işaret etti. Mahkeme, oy birliğiyle aldığı kararında, kötü muamele veya işkenceyle suçlanan devlet memurlarıyla ilgili yargı süreçlerine zaman sınırlaması konulmaması ve af uygulanmaması gerektiğini hatırlattı. Haklarında işkence ve kötü muamele suçlamaları bulunan devlet memurlarının soruşturma ve yargı sürecinde görevlerinin askıya alınması, mahkum olmaları halinde ise görevlerinden alınmaları gerektiğine hükmetti.

AİHM kararında, polisin toplumsal gösterilerdeki tavrı, bu tür eylemlerde polisin kontrol ve yönetimi, biber gazı kullanımı ve özellikle şiddetli direniş göstermeyen eylemcilere karşı orantılı ve yerinde güç kullanımının gerekli olup olmadığı konusunda uygun mesleki eğitime olan ihtiyaç da dile getirildi.

Karar gereği Türk hükümeti davacı Nergis İzci'ye 20 bin Euro manevi tazminat ödeyecek.

ntvmsnbc.com, 23.07.2013

Konu ile ilgili sayfalar...
6/22/2017 - AİHM, Türkiye’yi ‘cemevlerine ayrımcılık’tan tazminata mahkum etti...
6/12/2017 - AİHM'den KHK kararı: OHAL Komisyonu'na başvurun ...
5/31/2017 - AİHM basın özgürlüğü ve gazetecilerle ilgili başvuruları öncelikli olarak işleme koyacak ...
4/6/2017 - AİHM, AKP iktidarı boyunca Türkiye'yi 270 milyon liralık tazminata mahkûm etti! ...
3/14/2017 - Tutuklu gazetecilerin umudu AİHM ...
Bütün başlıklar için tıklayınız