Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Beş gençten biri işsiz

Beş gençten biri işsiz

Türkiye'de işsizliğe çare  bulunamıyor. Özellikle genç ve eğitimli nüfusta işsizliğin artışı dikkat çekici. Her 5 gençten biri işsiz. Türkiye İstatistik Kurumu'nun son açıkladığı ağustos verilerine göre, genel işsizlik yüzde 10,1 iken, üniversite mezunlarında bu oran 12,1. Genç işsizlik ise yüzde 18,3. Türkiye İş Kurumu'na göre üniversite mezunu olup iş arayanların sayısı 355 bine ulaştı.

Türkiye'nin kronik meselelerinin başında işsizlik geliyor. 3 milyon bandında açıklanan işsiz sayısı, TÜİK'in verilerine göre aslında 5,5 milyona yaklaşmış durumda. 2015 başında 3 milyon 8 bin olan işsiz sayısı, haziran döneminde 3 milyon 105 bine yükseldi. Büyümenin 3,8 olduğu ikinci çeyrekte işsizlikte artış daha hızlı oldu. Bu dönemde işsiz sayısı 2 milyon 932 binden 3 milyon 105 bine çıktı. Bu veriler, ekonomideki büyümenin istihdam oluşturamadığını gösteriyor. İşsizler ordusunda dramatik artışın yaşandığı alan ise genç ve üniversiteli işsizler ordusu. Yine TÜİK ve İşkur verilerine göre üniversite mezunuolup iş arayanların sayısı 355 bin, önlisans mezunu iş arayanların sayısı ise 315 bin. Lise ve dengi okul mezunu olan kayıtlı işsiz rakamı da 871 bin.

Eğitimlilerde işsizlik oranı daha yüksek

Gelişmiş ülkelerde istihdamla eğitim ters orantılıyken Türkiye'de doğru orantılı. Pek çok ülkede eğitim arttıkça işsizlik azalıyor, Türkiye'de ise eğitim seviyesi arttıkça işsizlik de artıyor. Üniversite mezunları arasında işsizlik hızla yükselirken, eğitimli olmak, istihdam için önemli bir avantaj sunmuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye İş Kurumu (İşkur) verileri incelendiğinde işsizliğin eğitimli nüfusta giderek büyüyen bir sorun olduğu görülüyor. Yıllara göre kıyaslandığında da eğitimli nüfusta işsizlik hep yüksek seyrediyor. 2010 yılı Ağustos'unda yükseköğrenim mezunları arasında işsizlik 12,9 iken bu rakam 2011 yılının aynı döneminde yüzde 12 olarak, 2012'de yüzde 11,6, 2013'te 12,5 olarak gerçekleşti. 2014 ise 12,8 oldu. Bu yıl ise 12,1 olarak gerçekleşti.

Hükümet programında uyarı

2015 Hükümet Programı'nda yer alan TÜİK verilerine göre, son 3 yılda genç işsizlikte artış yaşanıyor. 2012'de yüzde 15,8 olan genç işsizlik, geçen yıl yüzde 17,1'e çıktı. Bu sene ise ağustos itibarıyla 18,3'lük rakam dikkat çekti. Ekonomik krizler ve antidemokratik ve hukuk dışı uygulamalarla içe kapalı bir ülke haline gelmemiz, istihdamdaki sıkıntının daha da büyüyeceğine işaret ediyor. AK Parti hükümet programında da genç işsizliğin Türkiye'nin temel sorunlarından biri olduğuna dikkat çekilerek, “Gençlerin işgücüne katılımının düşüklüğü, eğitimden işgücü piyasasına geçişte yaşadığı sıkıntılar, işsizlik oranlarının yüksek olması ve temel becerilerindeki eksiklik önemini korumaktadır. Gençlerde hem genel işsizlik hem de tarım dışı işsizlik oranı, yetişkinlerdeki işsizlik oranının yaklaşık iki katıdır. Ayrıca genç nüfus içinde kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranları erkeklerinkine nispetle düşüktür.” deniliyor. Ancak bu alanda iyileşme görülmüyor.

Kültür-sanat yönetimi ve halkla ilişkiler bölümlerini bitiren ve kültür incelemeleri alanında yüksek lisans eğitimine devam eden Eşref Korkmaz, iş bulamadığı için yurtdışına gitmeyi düşünüyor.

11 başvuruya dönüş olmayınca iş aramaktan vazgeçtim

Marmara Üniversitesi Kültür İncelemeleri alanında yüksek lisans eğitimine devam eden Eşref Korkmaz, yaklaşık 2 yıldır işsizlik problemiyle uğraşıyor. Mezun olduktan sonra 11 işyerine başvuru yaptığını, fakat hiçbirinden kabul almadığını dile getiren Korkmaz, “Hiçbiri dönüş yapmadı. İş dünyasında hep referans isteniyor. Birilerinin aracılığıyla gitmediğinizde iş sahibi olamıyorsunuz. Tezgahtarlıkta bile iş tecrübesi istiyorlar.” diyor. Son bir yıldır artık iş aramadığını belirten Korkmaz, şu anda Marmara Üniversitesi Kültür İncelemeleri alanında yüksek lisans eğitimine devam ediyor. Kendisinin ve arkadaşlarının işsizlik sorunundan dolayı yurtdışına gitmek istediğine vurgu yapıyor. Her yıl yeni üniversitelerin eğitim hayatına başladığına işaret eden Korkmaz, “Üniversiteler açılıyor ama bu mezuniyetten sonra iş bulma sorununa bir çözüm değil. Bildiğim kadarıyla yılda 350 arkeoloğa ihtiyaç var ama her yıl 6 bin arkeolog mezun oluyor. Tanıdığım onlarca arkeolog garsonluk yapıyor.” değerlendirmesi yapıyor.

İşsizlik problemi ‘sigortasız da çalışırım' demeye zorluyor

Zehra Y., Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü okuyup işsizlik problemi yaşayanlardan. Formasyon alıp, fen bilgisi öğretmeni olarak KPSS ile de atanamama problemi yaşıyor. Yaklaşık 2 yıldır işsizlikle mücadele ediyor: “İşsiz olmak psikolojik olarak o kadar yıprattı ki artık sigortasız ve alanım dışı da çalışırım demeye başladım. 17 ay bir kurumda sekreterlik yaptım. Evli değilseniz, babanızın da sağlık güvencesi yok ise siz yaşadığınız sağlık problemlerinde çözümsüz kalabiliyorsunuz. Ne olursa olsun sigortalı bir işte çalışın.” İş bulmanın güçleştiği dönemde etraftan farklı tepkiler de aldığını belirten Zehra Y., “Sürekli olarak duymaya başladığım şey hep aynı oldu. İnsanlar, ‘Sizin şahitliğiniz de kabul edilmiyor, zaten atanamıyorsunuz. Bu bölümü neden okudun?' gibi söylemlerde bulunuyor. Ben bir yandan iş bulmayla uğraşırken bir yandan bu tepkilere cevap vermeyle boğuşuyorum.” diyor.

Zehra Y., “Aileniz ile birlikte yaşıyorsanız bir süre sonra ‘Neden işsizsin' diye tepkiler almaya başlıyorsunuz. Hele bir de kadınsanız ve babanız ‘Harçlığınız var mı?' diye sormuyorsa vay halinize.” diyerek içinde bulunduğu psikolojiyi anlatıyor. Özel okullarda sözleşmeli olarak çalışmak mümkün olsa da düşük ücrete fazla mesai ile çalıştırıldığından dert yanan Zehra Y., “Madem bu kadar çalışma alanı olmayan bir bölüm, neden hâlâ bu üniversiteler mezun veriyor? Bu fakülteler eğitime devam edeceğine, işsizliğe çözüm bulunabilir.” diyor.

Atanamayan öğretmen sayısı sürekli artıyor

Atanamayan öğretmenler, her geçen gün büyüyen bir başka sorun. Yüz binlerce öğretmen atama beklerken, işsiz öğretmen ordusuna her yıl binlerce yeni mezun ekleniyor. Atanamayan öğretmenlerin bir bölümü, geçimlerini sağlayabilmek için ders ücreti karşılığı çalışıyor. Bir ay boyunca derse giren bu öğretmenler, kadrolu öğretmenlerin üçte biri kadar maaş alabiliyor. Aynı okulda çalışan meslektaşlarına göre çok düşük ücret almaları, okuldaki çalışma ortamını olumsuz etkiliyor. Ders ücretiyle geçinmeleri mümkün olmadığı için ekonomik sıkıntı yaşıyorlar. Ayrıca geçici öğretmen gözüyle bakılan bu kişiler, öğrenci üzerinde etkili olamıyor.

İktisadi idari bilimler fakültesi mezunları ilk sırada

Eğitimli nüfusta işsizlik artarken bunun en büyük mağdurlarının başında iktisadi idari bilimler fakülteleri (İİBF) mezunları geliyor. Hemen her üniversitede açılan bu bölümlerden her yıl yaklaşık 30 bin kişi mezun oluyor. Bu kişilerin çok az bir bölümü devlette iş imkanı bulurken, büyük bölümü işsiz kalıyor. Bu alandaki işsiz sayısı yüz binlerle ifade ediliyor. Pek çoğu da düşük maaşla, uzmanlık gerektirmeyen işlerde çalışıyor.

Doktora ve yüksek lisans mezunları da iş bulamıyor

İşkur verileri incelendiğinde eğitimli nüfusta işsizlik sorununun büyüklüğü göze çarpıyor. İşkur kanalıyla iş arayanlar arasında yüksek lisans ve doktora mezunları dikkat çekiyor. Temmuz verilerine göre 494 doktora mezunu ile 12 bin 952 yüksek lisans mezunu bu kurum vasıtasıyla iş arıyor. Üniversite mezunu olup iş arayanların sayısı 355 bin, önlisans mezunu iş arayanların sayısı ise 315 bin. Lise ve dengi okulu mezunu olan kayıtlı işsiz rakamı da 871 bin. Lisans ve önlisans mezunu işsizlerin sayısının mezunlarına yakın olması dikkat çekiyor.

Zaman, 05.12.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.