Gündem

Başbakan Davutoğlu, Suriye’de IŞİD’e karşı hava operasyonları ile üstünlük sağlandıktan sonra bölgede Suriyeli unsurlardan oluşan bir "üçüncü güç'ün hâkim olması gerektiğini söyledi.

Malatya gezisinin dönüşünde bazı gazetelerin Ankara temsilcilerine konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye’de hava operasyonları ile IŞİD’e karşı üstünlük sağlandıktan sonra, bölgede yabancı savaşçı barındırmayan üçüncü bir gücün hâkimiyet kurması gerektiğini, bunun da Suriye'nin bütün kesimlerinden oluşması gerektiğini söyledi;  "Suriye Ulusal Koalisyonu ve muhalefeti zaten bu özelliğe sahip" dedi. 

"Halepliler Halep’i, İdlibliler İdlib’i"

Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi konusunda ABD ile varılan anlaşmaya da değinen Davutoğlu, “IŞİD’i ancak halk engelleyebilir. IŞİD’i rejim üzerinden engellemeye kalkarsanız cazibesi artırılır. Sadece yabancı müdahaleye dayalı eylemler söz konusu olduğunda Amerikan karşıtlığı IŞİD’e yine güç devşiriyor.” dedi.

“Halepliler Halep’i, İdlibliler İdlib’i kurtarır” diyen Davutoğlu, ılımlı muhalefetin desteklenmesi gerektiğini savundu.

Cuma akşamı ABD’den yapılan açıklamada, Suriye muhalefetinden 2 bin kişinin Türkiye’de eğitileceği belirtilmişti.

Davutoğlu, ABD’den gelen İncirlik Üssü’nün kullanımı ile ilgili talebe karşılık da Türkiye'nin şartlarını hatırlattı:

“Fiilen bir şekilde İncirlik'ten ortak yürüttüğümüz faaliyetler var eskiden beri Irak'a dönük olarak. Ama kapsamlı bir harekâtın zemini olarak herhangi bir ülkenin bu anlamda bir katkısı bekleniyorsa o anlamda tutumumuzu söyledik. No fly zone (uçuşa yasak bölge) ve güvenli bölgeler ilan edilmeli.”

Tek başımıza tedbir alırız

Davutoğlu, IŞİD’e karşı kurulan koalisyonda Türkiye’nin 'entegre bir stratejiye' her türlü katkıyı vereceğini ancak koalisyon süreci uzatmaya karar verirse Türkiye’nin tek başına ulusal güvenliği ile ilgili tedbir alacağını söyledi:

“Suriye içindeki bir çatışmaya tek başına girmeyiz, ama birisi bizi tehdit ederse, Süleyman Şah veya başka şeyler üzerinden her türlü tedbiri almakta hiç tereddüt etmeyiz.”

Şiddet olaylarına yasal düzenleme

Başbakan Davutoğlu, Kobani protestolarına müdahale eden polisin yetkilerini arttıran yasal düzenleme ile ilgili de bilgi verdi.

“Herhangi bir Batı ülkesinde ya da Amerika gibi demokratik bir ülkede polise ne yetki tanınıyorsa o yetkiyi tanıyacağız” diyen Davutoğlu yeni güvenlik paketinin içeriğini maddelerini şöyle sıraladı:

-Molotof atan 5 yıl hapis yatacak, örgüt üyesiyse cezası yarı oranda artacak.

-Yüzü kapalı eylem yapan, kamu malına zarar veren, polise direnenin cezası “katmerli” olacak.

-Eylem yapması olası kişiler hâkim ve savcı talebi aranmadan 24 saat gözaltında tutulabilecek.

Yeni düzenlemeye göre uyuşturucu satmaktan ceza alan birinin tüm malvarlığına da el konulacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Cuma günü Rize’de yaptığı konuşmada Kobani protestolarına karşı 14 Ekim’den sonra yasalarda değişiklik yapılacağını açıklamıştı.

“Tavırlarına bağlı”

Kobani protestaları ile ilgili muhalefeti eleştiren Davutoğlu, “Batıdaki bir takım Türkiye düşmanlarıyla aynı ağzı kullanıyor CHP ile HDP. Aynı Gezi’deki gibi bir koalisyonla karşı  karşıyayız” dedi. Davutoğlu HDP'nin tavrını eleştirirken şöyle dedi:

" Samimiyetleri konusunda kuşkum çok arttı. Ben Başbakan olarak kabul edip izah etmişim, yetkilenderdiğimiz isimler konuşmuşlar, her türlü yol haritası üzerinde de mutabık kalınmış. Bir hafta önce çözüm sürecinin mekanizmasını ilan etmişiz. Hiçbir HDP'li, 'hükümetin niyetinden, planından habersiziz' diyemez. O zaman aklınıza birşey geliyor. Demek ki ya bunların arasında bir grup çözüm sürecinden çok rahatsız ve çatışmaların sürmesini istiyor; çünkü burada rant var ve o şey içinde hepsi bir yere sürükleniyor. O zaman tabii sormak bizim hakkımız, bunlara kim karar verecek, bu işi kim yönetecek?"

Başbakan, HDP’nin İmralı’ya gidişi ve İmralı heyeti ile ilgili değişiklik yapılıp yapılmayacağının HDP’nin tavrına bağlı olduğunu söyledi:

"Bundan sonra atılacak her adım, muhataplarımızın tavırlarına bağlı. Hiçbir şey karşılıksız değil. Önce tavırlarını ve hukuk düzenine saygıyı göreceğiz"

aljazeera.com.tr, 12.10.2014