Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 30 Mart: Türkiye’yi kim kazanacak?
30 Mart: Türkiye’yi kim kazanacak?
Türkiye’de siyaset, bürokrasi ve medya 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere kilitlendi. Yerel seçimler adeta bir genel seçim havasına girmiş durumda.
İktidardaki AKP, seçimin galibi olacağı iddiasını korurken, özellikle Gülen Cemaati ve hükümet arasındaki çekişmeyi dikkate alan muhalefet, iktidarı yakın markaja aldı. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere ana muhalefet partisi CHP ile AKP arasındaki yarış her geçen gün kızışıyor.
Bu kez de seçilirse, Keçiören’de yaptığı belediye başkanlığı da dâhil olmak üzere Ankara yönetiminde 30 yılı dolduracak olan AKP'li Melih Gökçek’in karşısında, CHP’nin MHP kökenli adayı Mansur Yavaş var. Her iki adayın söylemleri de, AKP ile CHP'nin Ankara’daki yarışa ne denli büyük önem atfettiğini göstermesi açısından dikkat çekiyor.
Gökçek, “Ben kaybetmeyeceğim, bu kadar açık” demekle yetinmedi, rakibi Mansur Yavaş’ın zaten başarılı bir belediye başkanı olmadığını da iddia etti. Oysa 2009 seçiminde MHP adayı olarak Gökçek’in karşısına çıkan Yavaş, oyların yüzde 27’sini alarak Gökçek’in en yakın takipçisi olduğunu ortaya koymuştu. Yavaş, o dönemde Beypazarı Belediye Başkanlığı yapmış ve halkın sevgisini kazanmıştı.
Ankara’da kulaktan kulağa yayılan haber, gerçek oldu. Mansur Yavaş, MHP’den ayrıldı. CHP, Yavaş’ı saflarına katarak Gökçek’in karşısına 30 Mart rakibi olarak çıkardı. Yavaş’ın “Yüzde 50’nin üzerinde oy alacağım” demeci, büyük yankı buldu. Ankaralının ‘bıkkın ve kızgın’ olduğunu söyleyen Yavaş, Gökçek’in son 20 yılda Ankara’yı boş vaatlerle oyaladığını da öne sürdü.
Gökçek'i yenmek ya da yenmemek
AKP içinde de son 10 yılda ‘gücüne güç kattığı’ konuşulan Melih Gökçek’in bu gücünden Başbakan Erdoğan’ın bile çekindiği ve onu bu kez belediye başkanlığına aday göstermeyeceği de Ankara kulislerinde çok konuşuldu. Başbakan Erdoğan, belediye başkan adaylarını açıklarken, Gökçek ismini neredeyse sonlara sakladı. Erdoğan-Gökçek arasındaki ‘rakipsel işbirliği’nin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği Ankara için büyük merak konusu.
Gökçek’in adaylığı kadar, Ankara’yı yeniden kazanıp kazanamayacağı 30 Mart seçimleri için çok önemli sayılıyor, çünkü Gökçek isminin Türk siyasetinde sıradan bir figür olmadığına dikkat çekiliyor. Sosyal medyanın popüler sitesi Twitter'da milyonlarca takipçisi olan Melih Gökçek, “Kaybedebileceğiniz de konuşuluyor” dendiğinde, “İçimde hiç öyle bir kuşku yok. Ben Ankara’yı seviyorum. Ankara’ya hizmet etmek istiyorum” yanıtını veriyor.
Gökçek ismi nasıl AKP içinde, Türk siyasetinde ve Türk kamuoyunda çok konuşuluyorsa, Mansur Yavaş ismi de o denli çok anılıyor. Gökçek, rakibi Yavaş’tan bahsederken, onun ismini hiç telaffuz etmiyor, sadece “CHP adayı” diyor. Gökçek’in “Sen MHP’li değil, CHP’lisin” diye yüklendiği Yavaş’a, eski partisi MHP içinden de tepkiler var. Ancak yerel seçimlerde MHP'nin de en büyük hedefinin Ankara’da Gökçek’in egemenliğine son vermek olduğu göz önüne alındığında Yavaş’a MHP’den de çok oyun gideceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Mansur Yavaş ismine ilk başta CHP içinde de büyük tepkiler oluştu. MHP'li bir ismin Ankara'da CHP’nin adayı olamayacağı günlerce konuşuldu. “Biz de gidip oyumuzu İşçi Partisi’ne veririz. Oy kullanmayız” diyenlerin sesi de hayli yüksekti. Ancak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gökçek’in ‘en azılı rakibi’nin Yavaş olduğuna işaret eden söylemi ve Yavaş’ın “Ben hizmet için varım. Belediye başkanlığında ideolojinin yeri yok. Herkesin başkanıyım” açıklamaları, hem CHP içindeki hem de sol oylardaki gerilimi düşürmeyi başardı. Gelinen noktada Ankara’yı kazanmak, tüm taraflar için büyük zafer işareti olacak.
Genel seçim gibi
Peki, Ankara’yı kim alacak? Anket üstüne anket yayımlanıyor ve o anketler yarışın son dakikaya kadar başa baş olacağı öngörüsünü kuvvetlendiriyor. Yüksek Seçim Kurulu, seçimlere 27 partinin katılacağını, her sandıkta 320 kişinin oy kullanacağını açıkladı, ancak henüz seçmen sayısına ilişkin bilgi vermedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçim tatiline girdi, belediye başkan adayları seçim kampanyalarına hız verdi.
İktidarda 11 yılını geride bırakan AKP, yerel seçimleri bütünüyle genel seçim havasına dönüştürdü. Başbakan Tayyip Erdoğan, 30 Mart’ın herkes için ‘milat’ olacağı söylemini yinelerken, özellikle cemaat ve hükümet arasında yaşanan gerilimin AKP oylarını düşürmeyeceğinde ısrar ediyor. Seçim mitinglerini sürdüren Erdoğan’ın açıklamalarında İstanbul ve Ankara’daki yarış öne çıkıyor. İstanbul’da AKP'li Kadir Topbaş’ın karşısına CHP’nin çıkardığı Mustafa Sarıgül’ün beklentilerin aksine başarısız olacağını iddia eden Erdoğan, Ankara’da Gökçek’in de ‘rakipsiz’ olduğuna vurgu yapıyor.
2009'daki son yerel seçimlerde AKP yüzde 38, CHP yüzde 23, MHP yüzde 15, Demokratik Toplum Partisi de yüzde 5 oy almıştı. Başbakan Erdoğan, AKP’nin mevcut oy oranının üstüne çıkacağını iddia ederken, muhalefet “AKP ciddi oranda oy kaybı yaşayacak” söylemini her geçen gün güçlendiriyor. Muhalefetin bu söyleminde hükümet-cemaat geriliminin etkisi olduğuna dikkat çeken siyaset uzmanları, önümüzdeki bir ayda Türk siyaseti adına kritik gelişmeler yaşanacağına vurgu yapıyor.
dw.de, 04.03.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
