Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Yabancı yatırımcıyı Türkiye’den çıkaran 5 neden

Yabancı yatırımcıyı Türkiye’den çıkaran 5 neden

1) Türkiye 10 yıllık tahvillerinin reel getirisi ABD’yle aynı seviyeye geldi: Türkiye’de 10 yıllık tahvillerin faizi yüzde 9,75’ten işlem görürken, Temmuz enflasyonu yüzde 8,88 oldu. Yani Türkiye tahvillerinin reel getirisi 0,87 puanda.

ABD 10 yıllıkları Fed’in tahvil alımını azaltacağı beklentisiyle 2,94’e kadar yükseldi. ABD’de Temmuz enflasyonu yüzde 2 oldu. ABD tahvillerinin reel getirisi şu anda 0,94 puan.

ABD ve Türkiye 10 yıllık tahvil getirilerinin kendi para birimlerindeki reel getirileri karşılaştırıldığında ABD’nin getirisi daha yüksek. ABD tahvillerinin çok daha likit olduğunu da hesaba katarsak, yabancıların Türkiye tahvillerine yatırım yapması için şu anda getiri yeterince cazip değil.

2) Kur riski: Türk lirasında son dönemde yaşanan sert satışlar lira bazlı varlıkları da elde tutmayı riskli kılıyor. Türk lirası ay başından beri dolar karşısında yaklaşık yüzde 3,3 değer kaybetti. Türk lirası yılbaşından bu yana da yüzde 11,8 değer kaybetti. Dolar kuru rekor kırarak 1,99’u gördü.

Euro karşısında da lira sert değer kaybı yaşadı. Lira euro karşısında yılbaşından bu yana yüzde 14 değer kaybetti.

Liradaki bu değer kaybı yabancılar için borsadaki ve tahvildeki satışların daha da sert hissedilmesine, prim yapan hisselerin bile yabancı için zarara dönmesine yol açabiliyor.

3) Bölgesel politik riskler: Türkiye’nin komşusu Suriye’de kaos daha da içinden çıkılmaz hal alırken, yetkililerden gelen açıklamalarda bölgedeki tansiyonun yüksek seyretmesinde etkili oluyor. Mısır’da yaşanan son gelişmeler, Lübnan’da Hizbullah’a karşı yapılan saldırılar ve bölgenin kronik problemi olan İran’ın nükleer politikası hakkındaki şüpheler de gerilimde pay sahibi. Ayrıca Türkiye’nin bölgedeki gelişmelerde aktif rol oynaması, olumsuz gelişmelerden Türkiye’nin en çok etkilenen taraf olma riskini artırıyor.

4) Merkez Bankası’nın Belirsiz Para Politikası: Merkez Bankası daha önce istisnai günlerde döviz satışı yapmayacağını açıklamasına rağmen, daha sonra istisnai günlerde de satış yaptı.

Bugün The Wall Street Journal’da yer alan Emre Peker ve Kerim Karakaya’nın yazısında ekonomistlerin de merkez bankasının tekrar Ortodoks politikalara geri dönmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak ekonomistlerin de öngördüğü üzere Merkez Bankası politika faizini değiştirmek üzerine dayalı politikalarına geri dönmeyecek.

Merkez Bankası’nın bu politikalara dönmemesi ve söylemleri, ileriki dönem için belirsizlik yaratıyor. MB şu anda enflasyondan daha çok, büyüme hızına odaklanmış görünümü veriyor. Eğer başkan Başçı’nın öncelikli problemi enflasyon olsaydı, döviz kurlarının bu kadar yükselmesine izin vermezdi.

Ancak liranın değerinin düşürülerek artacak ihracatla cari açığın fonlanması için (artan enerji faturası ise burada sorun olabilir) ve de zaten hız kesen büyüme üstünde daha fazla baskı oluşturmamak için Ortodoks olmayan politikalar devam edecek duruyor. Bu politikalar da yabancı yatırımcı için hem karmaşıklığı, hem de belirsizliği artırıyor.

5) Gelişen ülkeler için yatırımcı algısının bozulması: Kabul etmek gerekir ki Fed’in tahvil alımını azaltacağına dair sinyaller gelmeden önce de başta BRIC ülkeleri olmak üzere gelişen piyasaların yıldızı sönmeye başlamıştır.

Daha 1,5 yıl önce Euro Birliği’nin dağılacağına, gelen kredi notu indirimiyle ABD ekonomisinin tekleyeceğine dair beklentiler doğru çıkmadı. ABD yavaş da olsa büyümeye başladı, Avrupa da şimdilik fırtınalar dindi. Gelişmiş ülkelerin borsaları da yatırımcı için tekrar cazip hale geldi.

Çin’de yerli yönetimlerin aşırı borcu, Hindistan’ın cari açık problemi, Brezilya’da iç politika sorunları derken yatırımcılar artık gelişen ülke hikayesini satın almamaya başladı.

BRIC kavramının kurucusu olan Goldman Sachs varlık yönetimi YKB’si Jim O’Neill bile artık bu hikayenin en keyifli anlarının geride kaldığını söylüyor.

 

wsj.com, 22.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.