Gündem
Gündem > Ekonomik Gündem > Fed rüzgârı fırtınaya dönerse işimiz zorFed rüzgârı fırtınaya dönerse işimiz zorBernanke’nin konuşmasıyla Türkiye ve gelişmekte olan ülkeler için yeni dönem açıldı.Bu yeni riskli dönemde Türkiye’nin AB ile ilişkileri ekonominin gidişatını etkileyecek. Dolar ve faizdeki artışlar da reel sektöre yansıyabilir. FED Başkanı Ben Bernanke’nin tahvil alım programını bu sene sonuna doğru yavaşlatıp gelecek sene ortalarında da tamamen bitireceğini açıklaması dünyada büyük etki yarattı. Gelişmekte olan ülkelerde tüm borsalar düşerken Türkiye’de borsa bu kararın ertesi gününde yüzde 6’nın üzerinde düştü. Dahası dolar 1.9470 TL ile yeni bir rekora imza atarken gösterge faizleri de yüzde 8’in üzerine çıktı. Türkiye’den bütün veriler artık yeni bir döneme girdiğimize işaret ederken özellikle tahvil alım programının son bulacağı 2014’te Türkiye ekonomisinde neler olacağı da merak konusu oldu. Ancak yeni dönemde ABD tahvil alım programını sonlandırırken uzmanlar 2015 yılına doğru faiz artırımına da gidebileceğini söylüyor. FED’in yarattığı sınırsız para algısı da yok oluyor. Peki bu dönemin kazananları ve kaybedenleri kim olacak? Türkiye’de doların ve faizin seyri yüksek sürerse kimler etkilenecek? Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Özgür Demirtaş da dış şoklara karşı Türkiye’nin kırılgan olduğunu ve içeride çok dikkatli bir yönetim gerektiğine dikkat çekti. Demirtaş “Parasal genişlemenin 2014’te son bulacağı sinyali Türkiye için ve gelişmekte olan ülkeler için kötü. Gelişmekte olan ülkeler birbiri arasında rekabet ederken risk seviyelerine çok dikkat etmek gerekiyor. Dolayısıyla dış şoklara hazırlıklı olmak için içeride çok çeki düzen vermeli. Uzun vadede faizlerin yüksek kalması birçok projenin yapılamayacağı anlamına gelir. Daha önce alınan projelerin karlılık oranının düşmesi anlamına gelir. Büyümeden işsizliğe kadar birçok veriyi etkiler” dedi. Açık 50 milyar TL Bernanke’nin açtığı yeni dönem yurtdışı faktörler olumlu gitse bile Türkiye’de dikkatli ekonomi politikalarını gerektiren bir dönem olacak. Bernanke’nin konuşmasının ardından doların 1.94 TL’lere, gösterge tahvil faizinin de yüzde 8’lere tırmanması, “tahvil alımı son bulursa başımıza neler gelir” sorularının kafalarda doğmasına yol açtı. Eğer dolar ve faiz yüksek seviye trendlerine girerse Türk ekonomisine birkaç sonuç doğuracak. Birincisi yüksek kurun istikrarlı bir şekilde devam etmesi enflasyon olumsuz etkilenecek. Özel sektör döviz pozisyonları da kur yükselme trendi boyunca risk oluşturacak. İMKB’ye kote şirketlerden Mart 2013 bilançolarına göre döviz açığı bulunan şirketlerin açık toplamı 50 milyar TL’yi buluyor. Uzmanlara göre bu seviye şimdilik büyük bir riski temsil etmiyor. Ancak doların bugünlerdeki seviyelerinden de yukarıya çıkması tehlike çanlarını çalabilir. Bankacılık sektörü avantaj Hürriyet, 23.06.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |