Gündem
Gündem > Balyoz Harekat Planı > Deliller gercek aslı Karargâh’taDeliller gercek aslı Karargâh’taBalyoz davasının 1435 sayfalık gerekçeli kararında, belge ve delillerin asıllarının Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri’nde bulunduğu ifade edildiBalyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi; eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, eski kuvvet komutanları Orgeneral İbrahim Fırtına ve Oramiral Özden Örnek’in de aralarında bulunduğu 330 sanık hakkında “darbeye eksik teşebbüs” gerekçesiyle verdiği hapis cezalarının gerekçesini açıkladı. Mahkeme tarafından avukatlara verilen 1435 sayfalık gerekçeli kararda, “Davadaki belgelerin asıllarının, Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı askerî birimlerde bulunduğu” belirtildi ve sanıkların aksi yöndeki savunmalarının gerçekleri yansıtmadığı vurgulandı. Bursa fişlemeleri örnek verildiBalyoz davasında sanık avukatlarının inkâr ettiği dijital belgelerin ıslak imzalı hallerinin Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen belgeler arasında bulunduğunu belirten mahkeme, kararının gerekçesinde, “Bursa ili ve ilçelerinde görevli mülki amir ve belediye başkanları” başlıklı J. Yüzbaşı İsth. Ş. Müdürü Yüksel Gürcan adına imzaya açılmış, kaymakam, belediye başkanlarının siyasi düşüncelerinin yer aldığı beş sayfalı listenin ıslak imzalı olarak Gölcük Donanma Komutanlığı’nda elde edildiği belirtildi. Planlar sürekli güncellendiKararda, şu ifadeler yer aldı: “Demokratik yollardan seçimle iş başına gelen meşru hükümeti askerî bir darbe ile devirebilmek için çalışmaya başlamışlar, bu amaçla Balyoz Darbe Planı olarak adlandırdıkları ve 12 Eylül 1980 askerî darbesinin planı olan Bayrak Harekât Planı isimli belgeyi örnek almışlar, 2003 yılı başında çalışmalarını yoğunlaştırmışlar, Balyoz Harekât Planı’nın ‘Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo’ isimli jenerik bir senaryo şeklinde özel seçilmiş sınırlı sayıda ve plandan haberdar olan personelin de katılımıyla bir plan semineri düzenleyerek müzakere etmişler, sanıklar tarafından da kabul edilen ses kasetlerinden açıkça anlaşıldığı üzere bu seminerde gerçekleştirmeyi düşündükleri askerî darbenin tüm detaylarını görevinden uzaklaştırılacak kamu görevlilerinin isimlerini bile açıkça söyleyecek şekilde planlamış ve konuşmuşlar, daha sonra darbe yapılanmasının lideri konumundaki 1. Ordu Komutanı sanık Çetin Doğan’ın kalp ameliyatı olması ve ardından emekliye sevk edilmesi gibi nedenlerle darbeyi gerçekleştirememişler, bundan sonra da sanıkların bir kısmı uygun vasatta yapmayı düşündükleri askerî darbe için çalışmalarına devam ederek planlarını sürekli güncellemişlerdir.” Delilleri karartacaklardıBalyoz’un gerçekleşmesi durumunda binlerce insanın özgürlüğünden yoksun kalacağının anlatıldığı kararda, “Demokratik hayatın kesintiye uğrayacağı bir darbe planı hazırlayan ve bunun icra hareketine başlayan sanıkların ellerinde bulundurdukları personel ve silahlı güç ile darbe suçunu işleme açısından elverişli vasıtalara sahip oldukları, sanık Doğan’ın emekli edilmesinden sonra da uygun vasatta gerçekleştirmeyi düşündükleri darbe için planlarını güncellemeye devam ettikleri göz önüne alındığında, sahip oldukları bu güç nedeniyle delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme imkânlarının bulunduğu, muvazzaf asker olan sanıklar açısından tahliye edilmeleri durumunda dönecekleri görevlerinde delilleri karartabilme imkânına sahip olmaları, işledikleri suçun kanunda gösterilen cezanın ağırlığı ve ele geçen delillerin vahameti karşısında şüphelilerin kaçmasının her zaman büyük bir ihtimal dahilinde olduğu” belirtildi. Doğan emekli oldu, oyun bittiMahkemenin gerekçeli kararında sanıklardan emekli Tuğgeneral Faruk Oktay Memioğlu’nun ajandasındaki notlara dikkat çekildi. Memioğlu’nun da kabul ettiği ajandada yer alan, 5-7 Mart 2003’de katıldığı seminerle ilgili notlar hakkında yapılan incelemenin sonuçları şöyle aktarıldı: 1 Ocak 2003 tarihli sayfada “Her şey yasal ve kitabına uygun, ancak hukuki olduğunu söylemek mümkün değil” şeklinde not tutulduğu tesbit edildi. Plan semineri tarihlerine denk gelen 5-6-7 Mart 2003 tarihli sayfalarda ise, “MİT’in başında asker kişi olmalıdır, halkı karşımıza alarak değil kazanarak yapacağız, halkın güvenini kazanacağız”, 19 Mart 2003 tarihli sayfasında, “Kaynarca İHL ve Kefken’deki faaliyetler”, 22 Mart 2003 tarihli sayfasında, “AKP içinde yaşanan diretme ve tereddütlerin bu partinin köktendinci inançlarında olduğu açıktır” ve 4 Ağustos 2003 tarihli sayfasında ise, “Oyun bitti” şeklinde yazılar belirlendi. Cuntanın varlığı ortada“Oyun bitti” notuna dikkat çeken mahkeme şu değerlendirmeyi yaptı: “4 Ağustos 2003 tarihinde sanık Çetin Doğan’ın ve sanığın kendisinin emekli edilmesi üzerine ‘oyun bitti’ şeklinde not alması, ortada yasadışı cunta yapılanmasının olduğu, Ağustos 2003 şûrasında sanık Çetin Doğan’ın emekli edilmesiyle faaliyetin başarısızlıkla sonuçlandığının delili olup dijital delilleri de doğrulamaktadır.” Microsoft kaynakları sanıkları yalanlıyorBalyoz davası avukatlarının “belgelerin tarihlerinde çelişkiler var” iddiası gerekçeli kararda açıklandı. Kararda iddialara ilişkin olarak şu ifadelere yer verildi: “Bizzat Microsoft’un açık kaynaklarda verdiği bilgiye göre, Microsoft Office’in önceki versiyonları kullanılmak suretiyle bir veri hazırlandığında, hazırlanan veriyi yeni versiyon bir program ile açılmaya çalışıldığında bilgisayarın otomatik olarak açılmaya çalıştığı ve eski tarihli veriyi sanki açılma tarihindeki yeni versiyonu ile yazılmış gibi dönüştürerek açılabileceğini...” Sokak isimleri hep vardı2003 yılında tanzim edildiği belirtilen keşif ve plan krokilerindeki sokak isimlerinin 2007 yılından sonra verildiği yönünde yapılan savunmalara da değinilen gerekçeli kararda, “Bu sokakların isimlerinin halk arasında açık kaynaklarda da görüleceği üzere resmiyette çevrilmezden önceki isimleriyle 40-50 yıldır kullanıldığı” belirtilerek “fiilen kullanılan sokak isimlerinin daha sonra resmî isimler olarak bu sokaklara verildiği” dile getirildi. Geminin ismi belliydiGerekçeli kararda, 2005-2006 yıllarında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine katılan bir geminin adının 2003 yılında hazırlanan bir CD içerisinde nasıl olabileceğine ilişkin savunmalara karşı ise şunlar belirtildi: “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından gönderilen mesajlardan anlaşıldığı üzere yurt dışından bir gemi alımı olması halinde verilecek ismin ve atanacak personelin çok önceden belli olması ancak bunların Türk bayrağı çekilmesinden sonra resmiyete kavuşması nedeniyle itibar edilmedi.” Seminerin olağandışı olduğunu Büyükanıt teyit ettiBALYOZ davasının gerekçeli kararında, duruşmada tanık olarak dinlenen dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın Balyoz seminerini hukukçulara inceletme gereği duymasına da yer verildi. Söz konusu tanıklık ifadesinde Büyükanıt’ın “Raporu Genelkurmay Başkanı, o zamanki Genelkurmay Başkanımıza arz etmeden önce hukukçulara incelettik. Ayrıca Genelkurmay Karargâhı’nın temelini teşkil eden J Başkanlığı dediğimiz hepsine gönderdik. Onlardan da görüş aldık. Bundan sonra da komutana arz ettik” ifadelerine atıfta bulunan mahkeme, “Bu beyanlar seminerde olağandışı faaliyetler olduğu sonucunu oluşturmaktadır” değerlendirmesini yaptı. Özel’in adının yanına eksi konduBALYOZ davasının gerekçeli kararında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in ismi de geçti. Özel’in darbe harekâtına destek vermediği için isminin yanına eksi konmuş. Dönemin, Kara Harp Akademisi Komutanı olan Özel’i ikna için ise sanıklardan dönemin Harp Akademileri Komutan Yardımcısı olan Doğan Temel görevlendirilmiş. Balyoz davasının gerekçeli kararında, sanıklar ve avukatların TÜBİTAK’ın Başbakanlığa bağlı olması nedeniyle buradan bilirkişi görevlendirilemeyeceği yönündeki iddialarına yönelik mahkeme açıklama yaptı. Bu düşüncenin yerinde olmadığını belirten mahkeme, aksi durumda birçok davada bilirkişi bulmanın imkânsız hale geleceğini kaydetti. Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |