Yazı Dizileri

 İşte 'FETÖ' sözlüğü T24 YAZILARI
 Mehmet Altan'dan Kıbrıs Yazı Dizisi  Muhteşem açmaz ve Kürt meselesi
 2. Cumhuriyet’e doğru  İkinci cumhuriyet: Mecburi istikamet
 DİYANETİN DİNİ: DEVLET  TARİHİ UZLAŞMA YOLUNDA TÜRKİYE
 HASAN CEMAL'İN ÇEKİLME GÜNLÜĞÜ MİLLİYETÇİLİK DÖNÜŞÜYOR MU ÖLÜYOR MU?
 İNSAN KAÇAKÇILIĞI GERÇEĞİ DEMOKRASİ KAVŞAĞINDA BAŞKANLIK SİSTEMİ
 CHP ve SOSYAL DEMOKRASİNİN KRİZİ  BARIŞA GİDEN YOL
 ÖTEKİ İSTANBUL Türkiye'de liberalizm
 Balyoz ve gerçekler  WikiLeaks Türkiye Belgeleri
 Devletten Apo’ya mektuplar  Anadilde Eğitim Dosyası-Radikal
 Faili meçhuller meçhul kalmasın Radikal-EDAM toplantısı
 Siyasette ve toplumda kutuplaşma 1993 darbesi
 Cuntanın hedefi kaos yaratmak Röportaj Taha Akyol
 Ordunun yakın siyasi tarihi Foucault’nun Sarkacı ve komplo teorileri
 Zor günlerin komutanından dün, bugün, yarın  Referans Yazı Dizisi
 PKK sınır dışına çıkabilir PERŞEMBE KONFERANSLARI
 Yeni başlayanlar için Ergenekon BALBAY'IN GÜNLÜKLERİ
 GÜNLÜKLERİN ARKA PLANI SİVİL DARBE GÜNLÜKLERİ
 ERGENEKON KUYULARINDA KAYBOLAN HAYATLAR AYDIN DOĞAN-TARAF
 GÜNEYDOĞU ERGENEKON'U JİTEM
 90 YILDIR KANAYAN YARA: FİLİSTİN KÜRESELLEŞEN TARIM ve YENİ DÜNYA DÜZENİ
 KAPİTALİZM NİTELİK DEĞİŞTİRİYOR 

 Yazı Dizileri > Mehmet Altan'dan Kıbrıs Yazı Dizisi > Ne Olacak Bu CTP'nin Hali?

Ne Olacak Bu CTP'nin Hali?
Daha önce de hem söyledim, hem yazdım ama hatırlatmakta fayda var, Kıbrıs’ın yakın tarihindeki sarsıcı milat 1974 ise KKTC için de diğer sarsıcı milat 2003 yılında Ledra Palace sınır kapısının açılması oldu.

2008 yılında ise Lokmacı Kapısı’nın açılması, bu yeni süreci perçinledi.

Kimsenin tanımadığı, kendini hep yalnız, izole olmuş hisseden, ‘Korsan Ada’ konumundaki KKTC, psikolojik bir değişime, nispi ve kısmi bir ferahlamaya kavuştu.

Yeni bir normalleşme süreci başlamış oldu.

Siyasetin ve çözümün tek menü olduğu dönemlerde Ankara ile yatılır, Ankara ile kalkılır, Türkiye’nin nabzı üzerinden yaşanırdı. Günlük yaşam, Akdeniz, toplum ve insanlar bir yanda, Ankara daha da ağırlıklı hatta ezici olarak diğer yandaydı.

Ama o alışkanlıklar yeni süreçte değişmeye başladı.

xxxxxxxxxxxxxxxx

Siyaset ise bu değişimi kavramış gözükmüyor.

Nitekim son seçim en düşük katılımlı seçim oldu.

Geçen yıl bahar aylarında geldiğimde de söylemiştim:

“Her şey her an değişiyor…

Hatta zamanımızda biraz daha fazla ve hızlı değişiyor.

KKTC de bundan nasibini alıyor.

Yaşam normalleşirken, diğer kurumların ve Türkiye’nin Ada’ya bakışında ise fazla değişiklik yok.

Bu değişime uyum sağlamakta en büyük zorluğu ise siyaset kurumu çekiyor, o cenahta ortalık toz duman.”

xxxxxxxxxxxxxxxx

İktidara gelen partilerin bekleneni yapamaması, coşkulu, cazip, yaşamı kucaklayan yaratıcılıkları ıskalaması, Ankara ile ilişkilerde herkesin diğerine benzemesi, umutlarına bir türlü kavuşamayan, daha dünyalı bir yaşam peşinde koşmaktan yorulan KKTC halkını siyasetten nispeten uzaklaştırdı.

Partilerde bugüne kadar rastlanmamış bir ‘gençler ve yaşlılar’ ya da ‘eskiler ve yeniler’ yarışması, hatta gerginliği de sanırım bu yüzden.

Bu, en fazla da CTP’de belirgin.

xxxxxxxxxxxxxxxx

Ne var ki dipteki sancılar farklı adlar ve etiketler taşısa da hayat uyumsuz olan her şeyi yontuyor, zamanın ruhuna uygun bir hale getiriyor.

Düşünün ki Türkiye’nin dünyaya karşı ‘egemen devlet’ olarak gösterdiği ama sıkışınca en kaba biçimiyle azarlamağa kalktığı KKTC’de polis içişleri bakanına bağlı değil.

Türkiye, Kıbrıslılara karşı böylesine güvensiz ve hoyrat.

Mustafa Akıncı’nın bu duruma çok evvellerden karşı çıkmış olması, ayrıca cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Maraş konusunu neredeyse gündeme getiren tek aday olması, kırık umutlara rağmen kendisine olan desteği artırdı.

Seçime bağımsız girmiş olması da konumunu güçlendirdi.

Onun seçimi kazanması, halkın siyaset kurumundan neyi talep ettiğini de açıkça gösteriyor aslında.

xxxxxxxxxxxxxxxx

Seçim sonuçları ve başarısızlıklar hayatın yeniden ciddi bir şekilde değişimi zorlamasına neden oldu.

Siyaset çalkalana çalkalana hayata uyumu yakalayacak.

Tabii CTP’nin eski ve köklü felsefesi nedeniyle yaşamdaki değişim ivmesini çok daha hızlı ve mahir bir şekilde kavraması beklenirdi.

Değişim, en çok değişim partisini vurdu.

Belki de parti iktidara gelince statükonun sillesini yedi ve değişim iksirini kaybetti, şimdi içinde bulunduğu sarsıntı yeniden hayat iksirini bulmasına yönelik olacak.

‘Federal yapının eşit ortağı olarak Avrupa Birliği içerisinde yaşayabilecek bir varlık olmak isteyen’ Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı, CTP başta olmak üzere tüm partilerdeki yeniden doğumu belli ki kolaylaştıracak.

Siyaset Kıbrıslı kimliği üzerinden yeni bir konumlamaya gidecek.

Merak edenler eğer 30 Mayıs 2014’deki Kıbrıs Notları’na dönüp bakarlarsa, son cümlesinin, “içerdeki bütün siyasi çalkantılara rağmen ‘dış’ gelişmelerin ve yaşamın kendi dinamiğinin bu Ada’ya yeni ve parlak bir gelecek çizeceğini umuyorum” olduğunu görecekler…

xxxxxxxxxxxxxxxx

Hep söyledim…

Oldum bittim, Akdeniz’e ve dolayısıyla Kıbrıs’a vurgunum…

Ada’ya, doğasına, küllenmeye çalışılan ama yeniden doğmakta olan dipteki yerel kültürüne meftunum.

Ve Kıbrıs için hep çok umutluyum.

O umudu daha da kuvvetli bir biçimde besleyen yeni bir dönem başlıyor şimdi Kıbrıs’ta.

Mehmet ALTAN

gazete360, 02.05.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.