Yazı Dizileri
 Yazı Dizileri > Mehmet Altan'dan Kıbrıs Yazı Dizisi > Kıbrıs sonunda yaşamı ve Kıbrıs’ı keşfetti…
Kıbrıs sonunda yaşamı ve Kıbrıs’ı keşfetti…
Oldum bittim Akdeniz’e ve dolayısıyla Kıbrıs’a bayılırım. Ada’ya,doğasına,küllenen dipteki yerel kültürüne meftunum.
Kıra kıra yenilen taze çiğ baklalar, toprağından koparılan enginarlar, ağaçlardan toplanan portakallar, Zivaniyası, Kıbrıs konyağı, humus, şeftali kebabı…
İnsanlık tarihinin en rafine kültürünü içinde barındıran Akdeniz benim için bir şölendir.Kıbrıs da…
xxx
1974 yılından bu yana kırk yıl geçti, kim bilir bu KKTC’ye kaçıncı gelişim…
İlk kez geldiğimde ortalıkta tek bir trafik polisi vardı ama araba yok gibiydi…Şimdilerde trafik sıkışıyor…
İnşaattan ve arabadan geçilmiyor.
İnşaat arttı,araba sayısı geometrik olarak çoğaldı ama KKTC halkının psikolojisi çok uzun zaman hep aynı kaldı.
Siyasal bir toplum olarak çözüme endeksli yaşandı,çözüm gelmedikçe de insanlar mutsuz oldu.
“Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler “ örneği adeta yaşam hep ıskalandı.
Buna hep üzüldüm.
Bir keresinde, “Kıbrıs çok güzel... Bırakın Kıbrıs sorununu, şu ormana, yeşile, denize,açan çiçeklere şöyle bir bakın. Çekin içinize bu güzelliği, duyumsayın. Bu Kıbrıs sorunu bir gün çözülse de, böyle giderseniz yaşayacak bir hayatınız olmayacak” dediğimi de anımsıyorum.
xxx
Kıbrıs’ın yakın tarihindeki sarsıcı milat 1974 ise, KKTC için de diğer sarsıcı milat 2003 yılında Ledra Palace sınır kapısının açılması oldu.
2008 yılında ise Lokmacı Kapısı’nın açılması, bu yeni süreci perçinledi.
Kimsenin tanımadığı, kendini hep yalnız, izole olmuş hisseden Korsan Ada konumundaki KKTC, psikolojik bir değişime,nispi ve kısmi bir ferahlamaya kavuştu.
Yeni bir normalleşme süreci başlamış oldu.
Ama kırk yıllık psikolojik reflekslerinden de anından kurtulamadı, yarında yaşamayı beklerken içinde bulunulan an gene uzunca bir süre adeta heba edildi.
xxx
Yeni ve sağlıklı bir doğum yapan gazete360.com’la birlikte, KKTC’nin ilgi alanlarını ve dolayısıyla yaşam sinyallerini daha somut ve ölçülebilir olarak izlemeye başladım.
Eski alışkanlıkların değişmeye başladığını gördüm.
Siyaset ve çözümün tek menu olduğu dönemde Ankara ile yatılır, Ankara ile kalkılır, Türkiye’nin nabzı üzerinden yaşanırdı.
Günlük yaşam,Akdeniz, toplum ve insanlar bir yanda,Ankara daha da ağırlıklı hatta ezici olarak diğer kefedeydi.
Neyse ki son dönemlerde bu değişmekte.
KKTC halkı kendini,yaşamı ve Kıbrıs’ı keşfediyor.Gazete360’da Ada haberleri,gündelik yaşam,insanlar ve yerel güncelin bir süredir Türkiye’nin önünde koşmaya başladığı fark ediliyor.
Nisan ayının son haftası, “Türkiye,Avrupa Birliği ve Kıbrıs Üçgeni” başlıklı bir konferans vermek için Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa İlçe Başkanı Mutlu Azgın’ın konuğu olarak gene Ada’daydım.
Ve çok uzun zamanlar sonrasında “yaşam kıvancının” öne geçtiğini somut olarak da gördüm.
Kıbrıs, yaşamı ve yaşamın sürdüğü o muhteşem mekanı keşfetmeye başlamıştı.
Bunu, sınır kapılarının açılmasının da verdiği büyük bir değişim enerjisin de ivmesiyle hayırlı bir normalleşme olarak kaydettim.
Kırk yıldır aynı kaderi yaşamaktan sıkılan KKTC’nin yaşam algısının çok olumlu bir değişime uğramasını, bu eski tanıdıktaki en köklü ve sevindirici gelişme olarak selamladım.
Kıra kıra yenilen taze çiğ baklaları, toprağından koparılan enginarları,ağaçlardan toplanan portakalları, Zivaniyasını, Kıbrıs konyağını, humusu, şeftali kebabını yeniden daha kıvançlı,Ada tarihinin kültürel mirasını daha diri kucakladım.
“Yaşasın insan,yaşasın hayat” diyerek…
YARIN : BİDEN NEDEN GELDİ ?
gazete360, 28.05.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
