Medyada 2. Cumhuriyet > Ulaş’dan İkinci Cumhuriyet’e

Ulaş’dan İkinci Cumhuriyet’e  

Sabah uyandım baktım, “balyozcular” rütbe ayrımı filan yapılmadan toparlanmakta... Galiba ilk kez kendi içinde bu kadar sistemli bir darbe iddiası tüm aktörleriyle yargıya intikal ediyor...

Ne oluyor?    

25 yıl önce yapmaya çalıştığım süreç, analizlere koyduğum üst başlıklar aklıma geliyor:

“Asker devlet’ten tüccar devlet’e...”

Veya...

“Kemalizm’den demokrasiye...”

Yahut...

“Birinci Cumhuriyet’ten İkinci Cumhuriyet’e...”

***

“Balyoz”culara balyoz harekâtı, tarihsel ve çok anlamlı bir yıldönümüyle çakıştı.

Cumhuriyet’in “demokratik” hale getirilmesi için “hukukun üstünlüğünü” savunan ve Birinci Meclis’te “İkinci Grup’un” önderlerinden olan Cumhuriyet’in ilk demokratı sayılabilecek Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Ulaş’ı 23 Şubat 1948’de kaybetmiştik.

Bugün Hüseyin Avni Ulaş’ın 62. ölüm yıldönümü... Hüseyin Avni Ulaş, sivil ve hukukçu olduğu için “muhalif” konuma düşmüştü.

Kanun egemenliğini kurmak... Hukukun üstünlüğünü savunmak... Ankara’nın 80 yıldır istemediği ve tehlikeli bulduğu bir öneri.

Görüyorsunuz şimdi de o anlayışın tortusuyla zehirlenmiş epeyce insan var. Genç kuşaklara Hüseyin Avni Ulaş, İkinci Grup filan öğretilmiyor.

Bu bir yana...

Ömrünü Türkiye için heba eden Hüseyin Avni Ulaş’ın memleketi Erzurum’da bir tek büstü bile yok. Ben “büstünü” yaptırdım ama maalesef epeydir onu oraya toplumsal bir şenlikle dikecek bir demokrat irade beklemekteyim. Belki işin bir tesellisi Erzurum’da bir mahalleye Hüseyin Avni Ulaş adının verilmiş olması... Geçen gün Öner Özbek bu gelişmeyi şöyle değerlendiriyordu:

“Bu, Erzurumlular için bir nevi onun İkinci Meclis’e aday olmaması yönünde Erzurumlularca verilmiş olan iradenin özür girişimi olarak da kabul edilebileceği gibi, bir mahalleye adının verilmesi, bürokratik çarklardan geçilerek yapılabilen bir işlem olduğundan; devlet nezdinde bir nevi, itibarının iadesi olarak da kabul edilebilir.”

***

Vefakâr dostlar her yıl Hüseyin Avni Ulaş’ı Küçüksu’daki mütevazı mezarının başında anarlar...

Bu yıl da andılar. Bu manevi borç ertesinde Ulaş’ın “hürriyete istinat etmeyen cumhuriyet iğfalkardır” sözünü anımsadık. Ne var ki “demokratik cumhuriyet” arzusu tüm yaşamının karartılmasına neden oldu. Üstelik hayali henüz tam da gerçekleşmiş değil... Baksanıza Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “demokratik açılım”ı önceki gün “Cumhuriyetlerin eksiklerinin giderilmesi” şeklinde tanımlamakta... Bu cumhuriyet’in neyi eksik?

Vatandaşı... Vatandaşsız bir Saray Cumhuriyet’i...

Egemeni de askeriye...

***

Şimdi “vatandaşlı bir cumhuriyet’e” doğru yol alıyoruz... 20 küsur yıl önce telaffuz edildiğinde büyük sövgülere hedef olan “demokratik Cumhuriyet” arzusu şimdi yolunu yapıyor...

Kemalizm’den demokrasiye, “Birinci Cumhuriyet’ten İkinci Cumhuriyet’e” geçiyoruz. Ama kimse bu süreci kolay sanmasın... Bugünden yarına olacak sanısına kapılmasın... Statüko elinden geleni ardına koymayacaktır, şüpheniz olmasın...

***

Ne var ki ben kendi payıma artık yavaş yavaş “İkinci Cumhuriyet’in ikinci kademesindeki” konularla da haşır neşir olma arzusundayım...

Çerçeve yaklaşıp, hakikat haline geldikçe içinin de dolması için daha ince ayrımlara ihtiyaç var.

Örneğin bizim askeriyedeki Prusya anlayışın alıntıları... Cumhuriyet’in pompaladığı “Müslüman yurtseverlik” anlayışının bireyselleşmeyle ilişkisi...

Hala “devlet odaklı” bir anlayıştan “toplum odaklı” bir anlayışa geçememiş olmamız...

Mutlak ve nihai bir sağlık açısından “toprağımızla barışmak” için neler yapmamız gerektiği...

Yok saydığımız önceki kiracılar nedeniyle buralarda kendimizi eğreti hissetmemizin üzerinden nasıl geleceğimiz...

Bunları da artık zihinsel olarak konuşma noktasına geliyoruz.

***

62. ölüm yıldönümünde bugün rahmetle andığımız Hüseyin Avni Ulaş ne diyor?

“Hürriyete istinat etmeyen cumhuriyet iğfalkardır”...

Başbakan ne diyor?

“Demokratik açılım, Cumhuriyet’in eksikliklerinin giderilmesi...”

Balyoz Darbe Planı iddiasının takım taklavat yargıya intikali Hüseyin Avni Ulaş’ın ölüm yıldönümüne rastladı. Bu bile az anlamlı değil...

Demokratikleşme hiç de kolay olmuyor...

Madem buraya kadar geldik, bize de düşen vitesi biraz daha yükseltmek...

Demokrasinin daha hızla ve kalıcı olarak yerleşmesini sağlayacak diğer konulara ağırlık verelim ki süreç daha da hızlansın...

Mehmet Altan, Star

23.02.2010

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız