Medyada 2. Cumhuriyet > İkinci cumhuriyetçi düşünce neden önemli?

İkinci cumhuriyetçi düşünce neden önemli?

Siyasette bir kemalist kesim var; bu kesim sadece bazı siyasi partilerde değil, orduda ve yargıda da çok büyük ölçüde egemen.

Bu kesim laiklik ve demode bir ulusal egemenlik konusunda çok hassas.

Siyasette bir de muhafazakar demokrat kesim var; bu kesim TBMM’de, yerel yönetimlerde ve büyük ölçüde de seçmen nezdinde güçlü. Seçmen içinde (yüzde 47), dolayısıyla TBMM ve yerel yönetimlerde güç çok önemli ama anlaşılan bu demokratik güç bazı temel konuları çözmeye yetmiyor; muhafazakar demokrat AK Parti iktidarı yüzde 47 oya rağmen yeni bir anayasa yapamıyor, türban ve katsayı konularını çözemiyor, kürt açılımı gibi konularda önüne konan tuzakları deşifre ve afişe edemiyor.

Bir de Türkiye’nin bugünkü en büyük sorunu olarak tezahür eden kürt sorunu ve kürt yurttaşlarımız var.

Bu üç kesim arasında bir mutabakat, bir uzlaşma şimdilik çok zor görünüyor.

Bu mutabakat zor görünüyor ama zor göründüğü ölçüde de şart görünüyor.

Bu üç kesim de Türkiye’nin asli unsurları; alt alta koyup topladığında da biraz Türkiye ediyorlar. Kemalistler muhafazakar demokratlara laiklik, kürtlere de toprak bütünlüğü konusunda güvenmiyorlar.

Muhafazakar demokratlar da kemalistlere hukuk devleti ve demokrasi konularında güvenmiyorlar.

Kürt yurttaşlarımız kemalistlerin tümüne, muhafazakar demokratların da büyük bölümüne güvenmiyorlar.

Ve bu güvensizlik hissi çok uç noktalara taşınmış, ulaşmış bulunuyor.

Bu üç kesim arasında belirli bir mutabakat olmaksızın siyasal istikrar ve buna bağlı olarak da kalıcı iktisadi büyüme zor görünüyor.

Bu aşamada bir çözüm yöntemi olarak gündeme ikinci cumhuriyetçi düşünce geliyor.

İkinci cumhuriyetçi düşünce kemalist kesimin çok hassas olduğunu söylediği, her kuşkunun başı ve sonu olarak takdim ettiği laiklik konusunda en azından kemalistler kadar hassas olduğu için kemalist kesimin radikal itiraz meşruiyeti büyük ölçüde sıfırlanıyor.

Laiklik konusunda en azından kemalistler kadar hassaslar diyorum zira ikinci cumhuriyetçiler laiklik konusuna çok daha evrensel bir pencereden bakıyorlar, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kontrol kurumlarını da gerçek bir laikliğe tehdit olarak görüyorlar.

İkinci cumhuriyetçi düşünce tanım gereği kemalist olmadığı için türban takanda, içki içmeyende, imam-hatip mezununda devlete yönelik bir tehdit görmüyor ve bu muhafazakar kesimi “olduğu gibi”, bu insanları “değiştirmeye yeltenmeden” ülkenin sıradan vatandaşları olarak algılıyor.

İkinci cumhuriyetçi düşünce vatandaşlık kavramını Atatürk milliyetçiliği, “ne mutlu türküm diyene” gibi sloganlara, gerçeklikle ilişkisi tümüyle kopuk bu sloganlara değil anayasal vatandaşlık kavramına oturtmak istediği için, kimsenin konuştuğu dille, kültürüyle bir kavgası olamayacağı için kürtler ikinci cumhuriyet düşüncesi için önce insan, sonra herkesle eşit haklara sahip “vatandaşlar”.  

Türkiye’de siyasete büyük ölçüde egemen üç kesim var; kemalist milli egemenlikçiler, muhafazakar demokratlar ve kürtler (de facto); ve maalesef bu üç kesim bir mutabakat zemini bulmakta zorlanıyorlar.

Bu üç kesimin de temel itirazlarına, temel kaygılarına en iyi cevap veren düşünce bugün ikinci cumhuriyetçi düşünce (AB normları, anayasal vatandaşlık, gerçek bir din-devlet ayrışması) gibi duruyor.

Bugün demokratik meşruiyeti haiz AK Parti bu düşünceye yaklaştıkça (mesela AB) ülke daha rahatlıyor, AB normlarından saptıkça da yönetilemez oluyor.

Eser Karakaş, Star

16.12.09

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız