Medyada 2. Cumhuriyet > Cumhuriyet savaşları 
yeni başlıyor

Cumhuriyet savaşları 
yeni başlıyor

Tüm iddiasına, kendi açısından öngörülenden daha başarılı olmasına, esneme ve ittifak yeteneğine ve kararlı direnişine karşın, Siyasal İslam’ın Türkiye’yi yönetemeyeceği, Türkiye toplumunun bu kalıba sığmayacağı belli oldu.

Kusura bakmasınlar, bu ülkenin birikimi Siyasal İslam’ın kendi rejimini şu veya bu şekilde yerleştirmesine izin vermiyor.

Kürt siyasal hareketinin de Türkiye çapında bir rolünün olamayacağı ortaya çıktı. Zaten böyle bir iddiası da bulunmuyordu. Onlar kendi davalarını güttüler, bu amaçla ittifaklar aradılar, ama her dönemde ülkenin bütününü yönetme yeteneğinden uzaktılar.

Onlarla ittifak yaparak bir çıkış yakalama çizgisi izleyenler de giderek bu yetenekten ve iddiadan uzaklaştılar. Kuyruğa ve kuyrukçuklara dönüştüler.

Türkiye’nin son 25 yılına damga vuran bu iki siyasal akım (Siyasal İslam ve Kürtçülük), büyük tablo göz önüne alındığında, Türkiye koşullarında, sadece yıkıcıdırlar, yapıcı nitelikleri yoktur. Başkaları adına yıkarlar. Başka yapıcıların yıkıcılarıdırlar.

Kısacası, gerek Siyasal İslam gerekse Kürt siyasal hareketi -kendi ağızlarıyla da ifade ettikleri gibi- taşerondular, tetikçiydiler ve bu rollerini hakkıyla uyguladılar. İttifak yaptılar, başarılı oldular ve el birliğiyle 1. Cumhuriyet’i yıktılar.

Bugün, bu yıkım sürecinin son sahneleri oynanmaktadır. Tabii ki bu son sahneler oldukça zorlu olacaktır. Yıkıcıların yıkıcılıklarının çıplak olarak gözükeceği sahnelerdir bunlar. Tüm toplum olarak yaşıyoruz…

* * *

Görevi tamamlanan yıkıcıların sahneyi terk etmeye başladığı, yapıcıların sahne almaya hazırlandığı bir döneme giriyoruz.

Bu dönem daha da zorlu olacak. Çünkü artık yapıcılar çatışacak.

1. Cumhuriyet yıkılmıştır. 1. Cumhuriyet’i yıkanlar da yıkılmanın eşiğindedirler. Fakat bu 2. Cumhuriyet’in bittiği anlamına gelmiyor. Sadece 2. Cumhuriyet projesinin artık Siyasal İslam eliyle yürütülemeyeceği anlamına geliyor. Ama 2. Cumhuriyet’in seçenekleri tükenmiş değil.

Taşeronlar sahneden çekilebilir veya iyice figüranlaşabilir; ama bu, oyunun bittiği anlamına gelmez.

Belki de 2. Cumhuriyet projesinin asıl yüzüyle, gerçek temsilcileriyle (yapıcılarıyla) şimdi karşılaşacağız.

* * *

Burada bir parantez açalım ve soralım: 1. Cumhuriyet neden güçlü bir direniş gösteremedi, nasıl bu kadar kolay yıkıldı?

Aslında yıkılış süreci 1950’lerden itibaren başlamıştı. Türkiye’nin son 60 yılını 1. Cumhuriyet’in yıkılış süreci olarak okuyabiliriz.

1. Cumhuriyet’in sahibi olduğunu iddia edenler o kadar yozlaşmış ve suç biriktirmişlerdi ki, dolayısıyla 1. Cumhuriyet’in içi o kadar boşaltılmıştı ki, yıkılması da kolay ve görece hızlı oldu.

1. Cumhuriyet Frankeştayn’a dönüşmüştü. 1. Cumhuriyet’in yıkılışının taşeronları da, aslında onun yaratıklarıydı.

Bu noktayı vurgulamamızın nedeni, 1. Cumhuriyet nostaljisiyle siyaset yapmanın geleceği olmadığının altını çizmektir.

* * *

Şimdi küresel burjuvazi (emperyalizm) taşeronları eliyle açtığı yoldan ilerleyerek gerçek 2. Cumhuriyet’i kurmaya girişecek. Asıl stratejik tehlike budur.

1. Cumhuriyet’i, biriktirdiği suçlarının yarattığı taşeronlar eliyle yıktılar. Şimdi gerçek 2. Cumhuriyet’i de bu taşeronların biriktirdiği suçları kullanarak (bahane ederek) yerleştirmeyi deneyecekler.

İkili bir işlevi vardır taşeronların: Hem yıkmanın aracıdırlar, hem de “yeni yapıcılığın” bahanesidirler.

Şu noktaya dikkat etmek gerekir: Gerçek 2. Cumhuriyet artık 1. Cumhuriyet’in suçlarını bahane ederek değil, esas olarak 1. Cumhuriyet’i yıkan taşeronların suçlarını bahane ederek gelecek!

Bu noktada 1. Cumhuriyet’in yenilmiş ve artık iktidar seçeneği olmaktan çıkmış güçlerini de yedeğe almaya çalışacaklar.

Öte yandan bu “yıkıcı taşeronlara” karşı birikmiş halk öfkesinden de yararlanmaya, onu da yedeğe almaya çalışacaklar.

Halk muhalefeti içine sirayet etmenin, onu bir kez daha soğurmanın yeni stratejisi bu olacaktır.

Bağımsız sınıf siyaseti izlemenin son derece önemli olduğu ve bir o kadar da zorlu olduğu yeni bir döneme giriyoruz.

Haftaya devam ederiz…

Ender Helvacıoğlu, haber.sol.org.tr

14.02.2014 

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız