Medyada 2. Cumhuriyet > 'Türklük itibarsızlaştırılıyor'

'Türklük itibarsızlaştırılıyor'

Konak Belediyesi Adil Yargılanma panelinde İmralı süreci masaya yatırıldı.

Konak Belediyesi ev sahipliğinde, Türk Hukuk Kurumu’nun organize ettiği ‘Adil Yargılanma’ paneli düzenlendi. "Türkiye’de uygulanan yargı sistemi, adil yargılanma var mı?", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilkeleri", "Türkiye’de basının olaylara bakışı" gibi konular masaya yatırıldı.

Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür ve Sanat Merkezi Avni Anıl Sahnesi’nde gerçekleşen panele konuşmacı olarak İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Dikmen Canikoğlu, avukat ve eski parlamenter Hakkı Süha Okay, Avukat Münci Özmen, Yargıtay Onursal Başsavcısı ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel katıldı. 

Panelin açılış konuşmasını Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan yaptı. Tartan, Türkiye’de hukuk sisteminde sancılar olduğunu kaydederek, Türkiye’de adil yargılanmanın herkesin özlemi olduğunu dile getirdi. 

Başkan Tartan, “Hukuk sistemi koruyucu, kollayıcı olmalı ancak bundan maalesef çok uzağız. Ben toplumsal duyarlılığı göreve geldiğim günden bu yana ön planda tutmaya çalışıyorum. Toplumu aydınlatacak, geliştirecek işleri yapmaya gayret ediyorum. Hukuk devleti olmazsa olmaz ama gün geçtikçe de hukuksuzluğun yaşandığı bir Türkiye görüyoruz” dedi. 

Oturum Başkanı Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu başkanı olduğu Türk Hukuk Kurumu’nun 1934 yılında Atatürk’ün tavsiyesiyle kurulduğuna dikkat çekerek, “Amacımız; Türk Devrimi’ne, Atatürk ilkelerine, evrensel ve üstün kurallara dayanan Türk Hukuku’nun her yönden gelişmesine katkıda bulunup daha etkin duruma gelmesine çalışarak Tük Ulusu’na hizmet etmektir. Bu görevi de sürdüreceğiz” dedi. 

Kanadoğlu, adil yargılanmanın ancak bağımsız ve tarafsız mahkemelerde olacağını söyleyerek, “Bağımsız ve tarafsız mahkemeler de ancak bir hukuk devletinde oluşabilir. Hukuk devletinin olmadığı yerlerde demokrasi de olmaz. Çağdaş bir demokrasiden söz edebilmek için hukuk devleti olabilme ön koşulu yerine getirilmelidir. Laikliğin yok edildiği ülkede hukuk devleti olamaz” dedi. 

Türk Milleti adının, tanımının ortadan kaldırılıp, ulus devletinin yok edilmeye çalışıldığını kaydeden Kanadoğlu, dinsel ve etnik kimlikler öne çıkarıldığında demokrasinin, hukukun ve adil yargılamaların ortadan kalkacağını söyledi. Kanadoğlu’nun “Ben Türk olarak doğdum, Türk olarak yaşadım ve Türk olarak öleceğim” sözleri takdirle karşılandı. 

İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Dikmen Canikoğlu Türkiye’de onursuzlaştırma, itibarsızlaştırma ve değersizleştirme operasyonu sürerken yapılması gerekenlere dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Milli güçlerin esir alınması ve Türk milletinin pasifize edilmesi ile ilgili operasyon söz konusu. Biz bu operasyonun kurbanıyız. Dolayısıyla sorunumuz adil yargılanma değil, iktidara karşı ne yapabileceğimiz sorunudur. Silivri’de yargılananlar, Hasdal da bulunanlar savunmalarını yaparken ortada sanık yok, suç yok, ortada mahkeme yok. ‘Bizi burada esir ediyorsunuz, zamanı geldiğinde hesap vereceksiniz’ diyerek savunmalarını yapmaları gerekir. Oynanan bir oyunun esirleri haline geldik. Barış süreci adı altında başlatılan dayatılan protokolün neye mal olacağını öğrenmek istiyoruz. Türklüğün kurtuluş mücadelesi başlamıştır. Türkler, ayağa, Türkler sokağa, milli mücadele başlamıştır.” 

Hakkı Süha Okay ise, Türkiye’de adil yargılanma değil, yargılanmamaktan söz edilebileceğini belirterek, Türkiye’de 2. Cumhuriyetçi bir basın olduğunu söyledi. 

Avukat Münci Özmen de Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri’nin ilkeleri hakkında bilgi vererek, “Silahların eşitliği ilkesi gözetilmelidir. Sanığın soru sormasının önlenmesi bu ilkeye uygun değildir” dedi.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, yargılanma, adalet, demokrasi ve hukuk adına sıkıntılar yaşandığına değinerek, Silivri’de tutuklu olan gazetecilerin mücadelelerini anlattı. Sertel, “Yılmayacağız, yakınmayacağız, koşacağız, direneceğiz” dedi. Sertel yandaş gazetecileri de kınayarak, “Siz savcıdan önce iddianame hazırlarsanız gazeteci değilsiniz” diye konuştu. Atilla Sertel Türkiye’de dört ‘S’ nin eksik olduğunu söyleyerek, sevgi, saygı, sol ve sadakat eksikliğine dikkat çekerek, “Solda birleşme zamanıdır. Bütün sorunları sosyal demokratlar çözecektir” dedi.

gerçekgündem.com, 19.03.2013

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız