Açılım mı Saçılım mı?
Bir açılımdır, saçılımdır gidiyor! Ne açılacak, bekleyelim görelim diyoruz, ama ortada içi boş laflardan başka bir şey yok...
Yetmemiş bir de ‘akil’ sandıkları gazetecileri çağırmışlar yardıma... Onlar düşüncelerini, görüşlerini bildirecekler, Tayyip Bey kadrosu da uzun yıllardır sürüp gelen Kürt sorununu çözümleyecek!..
Bir de baktım AKP’nin ‘akil’ sandığı kişiler bir zamanların aşırı solcuları, Marks’çıları, Mao’cuları değil mi? O günlerdeki yazılarını biri çıkıp ortaya dökse!..
Şu döneklik hiçbir zaman AKP dönemindeki kadar kazançlı bir iş olmadı: “Dön baba dönelim zenginliklere gidelim” diye mi, yoksa bir zamanlar yaptıklarından pişman oldukları, kendilerine yeni bir sığınak, güven veren bir ocak aradıkları için mi?
Adları vermek neye yarar? Atatürk Cumhuriyeti’ni savunanlar, çağdaş bir ülke, tam bağımsız bir vatan, halktan, emekten, bilimden, kültürden yana olan halkımız; AKP’nin açılımına kanat gerenleri, AKP’nin Başbakanı’nı durmaksızın övenleri iyi tanır... Her gün biraz daha utanç batağına saplanan dünkü solcu, şimdiki liberal faşist eğilimdekileri...
***
Bir okur telefonda ne dedi bilir misiziniz? “Siz yetiştirmediniz mi bu adamları? Gazetenizde aylarca, yıllarca sütun vererek, tanınmalarını, ünlenmelerini sağlayarak...”
Doğru söze ne denir? Hepsi Cumhuriyet gazetesinden yetişmiş, Çandar’lar, Hasan Cemal’ler, Oral Çalışlar’lar, daha ötekiler... Yanı başımızda yetişmişler.. İçimizde saklanarak!... Günlerinin gelmesini bekliyorlarmış! Bir Tayyip çıkacak, AKP’yi iktidara getirecek, Atatürk Cumhuriyeti’nin temellerini tek tek çürütmeye girişecek.. bu yazar takımı da büyük bir coşkuyla bu akımın, daha doğrusu bu açılımın baş destekcisi, baş övgücüsü olacak...
***
İnsan çok yaşamalı! Hiçbir zaman aklından geçmeyeni, hiçbir zaman olmayacak sandığı işleri, çıkışları, tutumları görmek için yaşamalı!.. Belki de yaşamamalı? Bu utanç görüntüsünü, bu aydın çirkinliğini tanımamak için!..
Açılım! Buna daha çok kapanış demeli! Yanlışlıkların, bile bile işlenen yanılgıların üstüne inecek bir kara perdenin önündeyiz... O kara perde yalnız AKP’nin Kürt açılımına değil, hepimizin üstüne inen bir zulmet perdesi. Görmeyin, tartışmayın, karşı çıkmayın, yoksa yolunuz Silivri’dir korkutması...
Şu insanoğlu ne garip bir yaratık!.. Belleksiz desem değil, unutkan hiç değil. Hepsi iyi kötü okumuş yazmış, profesör, doçent bile olabilmiş bir ikinci cumhuriyetçi takımı!..
***
Kürt açılımı mı, yoksa Kürt saçılımı mı? Yaşadığımız ortamda açılım ve saçılımın ne olduğu, ne olacağı belli değil!.. Oturuyorlar, konuşuyorlar, kendilerini övüyorlar, ama ortada doğru dürüst bir öneri, bir plan, bir hazırlık, bir uygulama sunamıyorlar!..
Açılmak mı, kapanmak mı, işte sorun bu? Hamlet’i gel de anımsama!..
Oktay Akbal, Cumhuriyet
04.08.09
|