Medyada 2. Cumhuriyet > ATTİLÂ İLHAN İKİNCİ CUMHURİYETÇİ MİYDİ?

ATTİLÂ İLHAN İKİNCİ CUMHURİYETÇİ MİYDİ?

Attilâ İlhan, eskilerin “nevi şahsına münhasır” dedikleri, kendine özgü fikirleri ve kişiliği olan bir sanatçı ve yazardı.

 

Şiirleri, romanları ve denemeleri yanında günlük köşe yazıları yazar, bunlarda da bolca polemik yapardı.

 

Gerek kendine özgü fikirleri gerekse polemikçi kişiliği ona çok düşman kazandırmıştı.

 

Örneğin Marksistti ama hem Sovyetler’deki hem de Türkiye’deki komünist partilere karşıydı.

 

Bu anlamda hem Sovyet uzantısı olan TKP’liler hem de bağımsız komünistler ondan hiç hoşlanmazlardı…

 

Genellikle Troçkist bir çizgiyi savunurdu.

 

Anti emperyalist tutumu onu komünistlere yaklaştırırken, aynı tutum, milliyetçiler ve İslam çizgisinde politika yapanlarla da benzer çizgiye götürüyordu.

 

Örneğin Sultan Galiyev’i çok önemserdi.

 

Bilindiği gibi Sultan Galiyev komünizm ile Müslümanlık ve Türklük araasında bir sentez arayan, Orta Asya’daki Türk topluluklarını birleştirerek, komünist bir Türkistan devleti kurmak isteyen, bu anlamda “Türkçü ve Müslüman bir komünizm” akımını savunan liderdi.

 

Sultan Galiyev’in ve yaklaşımının Türkiye’de gündeme gelmesi Attilâ İlhan sayesinde olmuştur.

 

Attilâ İlhan, bana bir çok kez, sol liderlerin halktan kopuk oldukları için demokratik düzen içinde başarıya ulaşmalarının olanaklı olmadığını, dini ve milli değerlere saygı gösteren bir sola ihtiyaç duyulduğunu açıkça söylemişti.

 

Ecevit’i de sevmez ve desteklemezdi…

 

Demirel’in halka daha yakın bir lider olduğunu düşünürdü.

 

Kendini bir Atatürkçü olarak tanımlar fakat Dil Devrimi’ne ve Köy Enstitüleri’ne karşı çıkardı.

 

Benim pek katılmadığım, “Mustafa Kemal”-“Atatürk” ayrımına eğilimliydi:

 

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı sonuna kadar destekler ama ondan sonraki devrimlerin bir bölümüne soğuk bakardı.

 

İsmet İnönü’ye ise resmen karşıydı.

 

Karşı çıktığı devrimlere “İnönü Atatürkçülüğü” derdi.

 

Sanıyorum İsmet Paşa döneminde komünist olduğu gerekçesiyle okuldan atılırken verilen tasdiknamesinin altında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in imzasının bulunması onu çok etkilemişti.

 

Bir aşk şairi olarak tanınmış olmasından şikâyeti yoktu.

 

Marksist yaklaşımı şiirlerinden çok romanlarında daha belirgindi.

 

Bu çerçevede bana, daha önce de yazdığım gibi “Beni 1970’lerde Ankaralı genç sosyal bilimciler yeniden keşfetti” demişti.

remzi.com.tr, 10.05.2012

 

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız