Medyada 2. Cumhuriyet > Yeni rejimin yeni ordusu

Yeni rejimin yeni ordusu
 

Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in görev süresinin bitimine bir yıl kala istifa etmesi ve AKP hükümetinin desteklediği öne sürülen Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanlığı’nın önünün açılmasını değerlendiren Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen öznelerinin temsilcileri, yaşanan gelişmelerin AKP’nin elini güçlendirdiği yorumunu yaptı.

BirGün’e konuşan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş süreci “AKP yeni rejimin yeni ordusunu kuruyor” diye değerlendirirken, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Komitesi’nden yapılan yazılı açıklamada “İkinci Cumhuriyet, ordusunu kuruyor” vurgusu yapıldı. Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol ise BirGün’e yaptığı açıklamada, “Cemaatin daha etkin olabileceği bir yapı inşa ediliyor” yorumunu yaptı.
ÖDP, TKP ve Halkevleri sözcülerinin Genelkurmay Başkanı Koşaner ve üç kuvvet komutanının istifasıyla ilgili görüşleri özetle şöyle:

TAŞ: YENİ REJİM PERÇİNLENİYOR
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş: Bu son gelişme; Türkiye’de halihazırda kurulmaya başlanan, altyapısı epey oluşturulmuş olan yeni rejimin daha da perçinleştiğini gösteriyor. Aslında yeni rejimin yeni ordusu şekilleniyor. Görülüyor ki bu şekillenmede Ergenekon ve Balyoz davaları en güçlü araç oluyor. Hükümet yargıyı kullanarak, ihtiyaç duyduğu dizaynı yapıyor. Bu gelişme kimilerinin tarif ettiği gibi demokrasi sıçrayışı, anti-militarist bir sürecin ilk işareti, ya da sivillerin zaferi değildir. Bu anlayışla Ortadoğu’da güç olmak isteyen bir Türkiye’nin ordusu kuruluyor. AKP bir yandan yeni rejimin bekçisi rolü verilen polisi kuvvetlendirirken bir yandan da orduyu profesyonelleştiriyor. Yani aslında daha militarist bir yaklaşım söz konusu. AKP hem içeride, hem dışarıda yeni savaş konseyini hazırlıyor. Bunu demokratlığın kriteri olarak görmek doğru bir yaklaşım değil. Ama bu söylemimiz bizim eski orduyu ve onun anlayışını benimsediğimiz anlamına da gelmez. Biz onunla da mücadele ettik, bununla da edeceğiz.
Öte yandan; eskiden Türkiye’de iki kutuptan bahsedilirdi: Seçilmiş hükümet ve asker. Şimdiyse devlet tamamen AKP oldu. Ancak biz AKP’nin bölgedeki hesaplarına baktığımızda buradan bir barış çıkacağını görmüyoruz.
Seçimlerin hemen sonrasında Hüseyin Gülerce, AKP’nin ilk ciddi sınavını bu YAŞ toplantısında vereceğini yazmıştı. AKP sınavı verdi ve kazandı. Şimdi sıra yeni savaş konseptine geldi. Savaşın ve şiddetin artacağı günler bizi bekliyor.

TKP: YENİ ORDUNUN İLK HEDEFİ SURİYE
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Komitesi: Türkiye'nin ilerici, devrimci, yurtsever, sosyalist birikimi, İkinci Cumhuriyet gerçeğini kavramak ve bu gerçeğe uygun politikalar geliştirmek durumundadır. Gerçek şudur ki, emekçi kitleler bugünkü yeni cumhuriyetin yolunu açan 12 Eylül faşist darbesinden çok daha kapsamlı bir saldırı ile karşı karşıyadır. İkinci Cumhuriyet'in kendi ordusunu kurmaya dönük iradesini “sivilleşme” olarak göstermek isteyenler siyasi iktidarın tetikçisi ya da İkinci Cumhuriyet “solcu”larıdır.
Yeni bir ordu, Türkiye gericiliğinin ABD çıkarlar doğrultusunda bölgesel operasyonlarda daha etkili biçimde kullanılması için de gerekmektedir. Bunun ilk adımı Suriye olacaktır. Sözde Suriye'nin demokratikleşmesi için yürütülen operasyonun askeri biçimler alması an meselesidir. TKP halkımızı bu operasyona karşı durmaya, Türkiye'nin devrimcilerini gelişmeleri Arap halklarının uyanışı olarak göstermeye çalışan aydınlara kulaklarını kapatmaya çağırmaktadır. Emperyalizm Ortadoğu coğrafyasını yeniden tasarlamak için kolları sıvamıştır.
Devrimci hareketimiz ve Kürt ilericileri kısa sürede emekçi kitlelerle baş başa kalacak olan gerici, Amerikancı, piyasacı İkinci Cumhuriyet'e hiçbir biçimde destek olmamalı, ona meşruiyet sağlamaktan özenle kaçınmalıdır. Görev, hızla sosyalist cumhuriyet seçeneğini olgunlaştırmaktır.

BİROL: TÜRKİYE’YE BİÇİLEN ROLE UYGUN ORDU
Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol: Ortaya çıkan bu tablo, uzun zamandır süregelen, egemen blok içindeki iki kanadın arasındaki çatışmanın son tezahürüdür. Görünen o ki AKP, cemaatin daha etkin olabileceği, AKP çizgisine ve bölgede Türkiye’ye biçilen role uygun şekilde orduyu dizayn etmek istemektedir. Dışarıda, ABD ve uluslar arası güçler açısından Türkiye’ye biçilen role uygun daha atak bir ordu isteniyor. İçerideyse polisten yeni terörle mücadele konseptine uygun; toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik, Kürt sorununda savaş dışında bir seçeneği kabul etmeyen AKP çizgisiyle uyumlu bir ordu dizayn edilmek isteniyor. Burada bu kadar rahat davranılıyor olması, gerici güçlerin silahlı güçler içinde kendisi dışında bir kuvvet istememelerinden kaynaklanıyor. Ben TSK’nin bugüne kadar gösterdiği tavrın halk lehine bir tavır olduğunu hiç düşünmedim. Bir tarafın ak bir tarafın kara olduğu düşüncesi yanlıştır. Bu yaşanan egemen blok içindeki bir çatışmadır. Ordu, önümüzdeki dönem kendisine biçilen rolden rahatsızlık duymuştur ama bu basit bir olay değildir. TSK’ye bölgede biçilen rol, yeni dönem terörle mücadele konseptine dayalı bir toplumsal dizayn, Türkiye’yi ne kadar karanlık günlerin beklediğini göstermektedir.

 

Birgün, 31.07.2011

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız