Medyada 2. Cumhuriyet > Eski Diyarbakır MÜSİAD Başkanı gündemi değerlendirdi

ESKİ DİYARBAKIR MÜSİAD BAŞKANI GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
 
DİYARBAKIR (İHA) - Eski Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Diyarbakır Şube Başkanı ve Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği (GÜNSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Vahdettin Bahadır, 1923 yılında inşa edilen Cumhuriyet ile ülkemizin yönetilemediğini öne sürerek, 12 Haziran 2011 seçimlerinin yeni bir anayasa, yeni bir cumhuriyet için dönüm noktası olduğunu söyledi.

Seçim sonrasında özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan sorunları değerlendiren Vahdettin Bahadır, bölgenin en büyük sorunun Kürt sorunu olduğunu ve bunun çözümü için 12 Haziran 2011 seçimlerinin önemli bir başlangıç olduğunu ifade etti. Bahadır, AK Parti ve BDP'nin desteklediği bağımsız adaylarının Kürt sorununu çözmek için birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, "Birinci Dünya Savaşı öncesi, sonrasında, Kurtuluş Savaşı ve 2. Dünya Savaşı'nın getirdiği büyük acı ve dramlar ile
bunun Türkiye'ye yansımaları, 1960 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi, 28 Şubat süreci, 27 Nisan e-muhtırası, bütün bunlar ülkemizin 150 küsür yıllık büyük bir kaosun içinden geldiğini, büyük bir gerilimin, ihtilafın ve bu ülke vatandaşının ensesinde birilerinin nasıl boza pişirdiğini gösteren kederli bir süreçten geldiğimizi gösteriyor. Bu sürecin doğruya evrilmesi için biz ve bu ülkede mağdur olan kesimler çok büyük bedeller ödedik. Hele hele Doğu ve Güneydoğu Anadolu coğrafyasında kanlı katliamlar,
isyanlar yaşandı. Bütün bu süreçlerden sonra hamd olsun ki Türkiye 12 Haziran'da yapılan seçimde artık demokratik olgunlaşma, birbirini anlama noktasında meselelerin demokrasi ile çözüleceği, cumhuriyetin artık evrildiğini, ikinci bir cumhuriyet inşa etmemiz gerektiğini, 1923'ten bu güne kadar devam eden cumhuriyetin ülkemizi yönetemediğini biliyoruz. İster ikinci cumhuriyet diyelim, ister başka isim verelim 1923 yılında temeli atılmış birinci cumhuriyet zihniyeti ile bu ülke yönetilemez durumdadır. Bu
ülkedeki bütün insanlar her noktada söz sahibi olmak istiyor. Artık eski anayasalarla bu ülkenin idare edilmesi ihtimal dışı kalmıştır. BDP, bağımsızlar, AK Parti açısından da artık deniz bitmiştir, 150-200 yıllık büyük süreçlerden sonra öyle bir noktaya geldik ki bu ülke insanı kendi öz iradesini, kendi mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında olaya el koymuştur. Yeni bir Türkiye, yeni bir ülke istiyor. BDP'nin de, bağımsızların da, demokrat ve liberal kesimlerin ve AK Parti'nin de bu noktadan sonra
meseleyi farklı yönlere çekmesine, demokrasiyi savsaklamasına, bu ülkenin insanlarının huzurlarının bozmaya yönelik hareketlere girmemesi gerekir. Yeni anayasa, yeni Türkiye, yeni demokratik hamleler ve bu yeni anayasa üzerinden bütün kesimlerin yüzde yüz kendi haklarını garantiye aldıkları ve bu garanti üzerinden kendilerinden bu ülkeye, bu ülkenin bütün değerlerine, mazisine, bu güne ve geleceğine ait hissettikleri yeni bir ülke inşa etmek, herkesin boynunun borcudur. AK Parti iktidarı bir şekilde bu
sorunu ele almalı ve bu Kürt sorununu bir daha bu topraklarda ebediyen geri dönmeyecek şekilde çözmelidir. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Bu büyük bedellerden sonra ülkemizin bütün insanları da bu soruna çözüm getirme noktasında AK Parti'ye referandumda ve 12 Haziran seçimlerinde büyük bir destek vermiştir. Seçmenler verdikleri bu destekle AK Parti'ye 'bu sorunları çöz ve benim gündemimden çıkar' mesajı vermiştir" dedi.

"KÜRTÇE YEMİN BU ÜLKEYE FAYDA DEĞİL, ZARAR VERİR"
Bu ülkede bütün tarafların ellerini vicdanlarına koyarak, şahsi çıkarları bir tarafa bırakarak, yeni ve yaşanabilir bir Türkiye için kapı aralamaları gerektiğini belirten Bahadır, mecliste Kürtçe yemin edilmesinin hiçbir fayda sağlamayacağını söyledi. Bahadır, "BDP'lilerin ve bağımsızların etkili isimlerinin ağzından Kürtçe yemin edileceği şeklinde bir şey duymadım. Bu doğru bir üslup, dil değildir. Böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Olsa bile bu ülkeye zarar verir. Doğru bir dil, doğru bir tutum ve
doğru bir üslup değildir. Bu ülkenin en can yakıcı sorunlarının başında ve sorunların anası olarak görülen Kürt sorunu elbette bu ülkede yaşayan herkesin omuzlarında büyük bir bela olarak durmaktadır. Süreç bitmiş değildir. Hala Kürtler büyük bedel ve sorumlulukların içinden geçiyor. Bu konuda AK Parti, bağımsız ve diğer kesimlerin de büyük bir sorumluluk alması gerekir. Bu sorunu Türkiye'nin gündeminden çıkarmak ve kardeşçe çözülmesi için herkesin elini taşın altına koyması lazım. Yeni anayasa ile bu
sorunların hepsinin çözülmesi lazım" şeklinde konuştu.

"TOPLUMUN İRADESİNE SAYGI DUYULMALIDIR"
Açıklamalarında KCK tutuklularının seçilerek milletvekili olarak meclise girmesini de değerlendiren Bahadır, toplumun iradesine saygı duyulması gerektiğini söyledi. Bahadır, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Biz toplumun iradesine saygı duyacağız. Toplum kimi meclise gönderirse göndersin saygı duyacağız. Bu gibi şeyleri büyütmemek ve kışkırtmamak lazım. KCK veya farklı isimdi diyerek ikide bir teaffuz edip, bunun üzerinden olaya yaklaşılması soruna çözüm getirmez. Soruna çözümsüzlük getirilir. Bir şekilde barış sağlanacak, yeni anayasa yapılacak ve bunun üzerinden yeni bir Türkiye inşa edilecekse, bir şekilde eski yaraları çok fazla kaşımanın yeni isimler ve isimlendirmeler üzerinde çok fazla durmanın bu
ülkeye bir yarar getireceği kanaatinde değilim."
 

haberx.com, 18.06.2011

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız