Medyada 2. Cumhuriyet > 'İkinci Cumhuriyetçiler'in korkulu rüyası Özdemir İnce!

'İkinci Cumhuriyetçiler'in korkulu rüyası Özdemir İnce!

Cüneyt Ülsever, Özdemir İnce övgüsünü daha da ileriye götürmüş: "İyi ki varsın Özdemir İnce".

Ülsever, Ertuğrul Özkök'ün 15 Şubat tarihli "Basmakalıp Köşe Yazarı Kastı Çöktü" başlıklı yazısını "bazı tespitler açısından çok önemli" bir yazı olarak niteleyip bir değerlendirmeye tâbi tuttuktan sonra gazetesinin genel yayın yönetmeninin yaptığı gibi sözü Özdemir İnce'ye getiriyor. Peki kendisini "Anglosakson geleneği takip etmeye çalışan liberal- demokrat" olarak takdim eden Ülsever, "İkinci Cumhuriyetçiler"in "korkulu rüyası" haline dönüşen "Birinci Cumhuriyetçi" Özdemir İnce'ye niçin "müşeşekkir"dir? Çünkü Ülsever, herşeyden önce "kalite"ye önem veren bir yazar: "Ben üfürükten fikirdaşım olmasındansa Özdemir İnce kalitesinde fikri rakibim olmasını bin kere tercih ederim." Yani bir bakıma, "Asılacaksan İngiliz sicimiyle asıl!" türünde bir tercih... İnsan "fikirdaşı"nı "kaliteli" diye rakibine satar mı, doğrusu orası epeyce karışık bir mesele... Dikkat edin "duygudaş"tan filan değil, basbayağı "fikirdaş"tan, yani aynı fikri paylaşanlardan söz ediyoruz. Unutmadan şu bilgiyi de verelim: Ülsever'in yazısında (unutmayın bir "liberal-demokrat" olarak) "ders aldığı" yazarlardan birisi olarak Çoşkun Kırca'nın adı da geçmekte. (Ah şu "kalite" meselesi!)

Bu kısa girişi sözü Özkök'ün söz konusu yazısında dikkatimizi çeken bir probleme getirmek için yaptık. Özkök'ün "Basmakalıp Köşe Yazarı Kastı Çöktü" başlıklı yazısı şu cümlelerle başlıyordu: "Yıllardır bu ülkenin temel sorunlarıyla ilgili konularda 'entellektüellik tekelini' elinde bulunduran 'İkinci Cumhuriyetçilere' kötü bir haberim var. Onlara, onların mahallesinde ve onların 'entellektüel raconu' içinde kafa tutacak yeni bir 'birinci Cumhuriyetçi' yazar doğuyor. 'Yeni' deyince aklınıza ille de genç bir insan gelmesin. Tam aksine, Türkiye'de çok uzun yıllardan beri yazı yazan bir insan, şimdi 'İkinci Cumhuriyet' mahallesinde volta atmaya başlıyor."(!)

Dikkat ederseniz alıntıyı ünlemle bağladık, çünkü bu satırlar gerçekten çok "komik" satırlar...

"Komik"liğin ötesinde bu satırlar çok da problemli. Bu satırları okuyan okur, şöyle düşünmez mi: Özkök'ün "Yağları kökünden sökücü bir temizlik maddesi" reklamı yaparcasına takdim ettiği Özdemir İnce "mahalleye" gelmeden önce ortalık bomboş muydu? Özkök'ün kendisi başta olmak üzere "İkinci Cumhuriyet Mahallesi" hakkında söylenmedik söz bırakmayan yazarların yazıp çizdiklerinin hiç mi ağırlığı yoktu?

Özkök, "mahalleye" yeni taşınan "Birinci Cumhuriyetçi" delikanlının omuzlarına şimdiden o kadar çok yük yüklüyor ki: "Bugüne kadar entellektüel mahallede elleri serbest dolaşan 'İkinci Cumhuriyet' kadrolarına ve 'dinci kesimin' ağzı laf yapan, iyi okumuş yeni entellektüellerine, 'birinci Cumhuriyet' mahallesinin de entellektüel açıdan savunmasız olmadığını gösteriyor."(!)

Söyleyin; siz olsanız ünlem koymaz mısınız?

Gelinen şu noktaya bir bakın: "İkinci Cumhuriyetçiler" ordusuna karşı cepheye sürülen "yeni" bir kalem... Karşınızda Özdemir İnce!

Özkök'ün akıl yürütme tarzını benimseyecek olursak, demek ki savaş daha yeni başlıyor!

Kronik Medya, Yeni Şafak
18.02.2003

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız