Medyada 2. Cumhuriyet > Yanıt veriniz Tayyip Bey!

Yanıt veriniz Tayyip Bey!

SEVGİLİ okuyucularım, eğer dünkü yazımı okuma fırsatınız olmadıysa, lütfen önce onu okuyun.

Bu yazı dünkünün devamı. 1993 yılında yayınlanan ‘‘2. Cumhuriyet Tartışmaları’’ isimli kitapta, Recep Tayyip Erdoğan'la yapılan bir söyleşi yer alıyor. Tayyip döktürüyor, bu kafa günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyor! İşte kitaptakı bazı sözlerinden -özetle- yeni örnekler:

Tayyip'e soruluyor: ‘‘Siz de söylediniz, (Türkiye'de) değişik etnik yapılar ve dinsel gruplar var. Bunları hem ümmet çerçevesinde, hem de milli devlet içinde nasıl düşünüyorsunuz?’’

Yanıt: ‘‘Ümmet kavramı içinde düşünmüyorum. İSLAM'IN DEVLET PLANI içinde düşünüyorum. Adil Düzen diye tanımladığım devlet çerçevesinde ele alıyoruz.’’

Kafasındaki İslam devleti modelini saklamıyor... Ve sözlerini sürdürüyor:

‘‘Türkiye'nin yarınında artık Kemalizme veya başkaca bir resmi ideolojiye yer yoktur... Biz Müslümanlar için en üst belirleyici İSLAM'IN İLKELERİDİR. Her şey ona göre belirlenir.’’

Dikkat ediniz, laik Cumhuriyet rejimine açıkça karşı çıkıyor. Sonra yeni dünya düzeninden yakınıyor ve örnek veriyor:

‘‘...Bizim açımızdan bir başka önemli konu, Büyük Abi ailesini oluşturan devletlerin tamamının Hristiyan olmalarıdır ve ısrarla Müslüman ülkelerde istikrarsızlık ve iktidarsızlık peşinde koşmalarıdır.’’

Dün Hristiyanlara karşı çıkan şahıs, bugün ABD'yi küstürmeyelim endişesinde! Kendi amaçlarını gerçekleştirmek için Avrupa Birliği gölgesine sığınmış durumda. Bu durumda biz hangi Tayyip'e inanacağız?

***

Söyleşide Türk ulusundan sürekli olarak ‘‘Türkiyeliler’’ diye söz ediyor. Ağzından Türk ulusu, ya da Türk sözü çıkmıyor. İslam hukukunu savunuyor... Ve söyleşinin son bölümünde kendi sorularını soruyor. Kafa yapısını kendi sözleriyle ortaya koyuyor. Tayyip soruyor:

‘‘İstiklal Mahkemeleri vasıtasıyla kurulan darağaçlarında kimlerin ve hangi suçlamayla idam edildiğini nasıl izah edecekler?’’

Ben yanıt vereyim: 14 İstiklal Mahkemesi 1920 yılında İstiklal Harbi sırasında kuruldu. Başkan ve üyeleri milletvekillerinden oluştu. Asker kaçaklarını, eşkıyayı, ordumuzu arkadan vuranları, casusları, bozguncuları, hainleri, düşman işbirlikçilerini, asker ailelerine tecavüz edenleri yargıladı. On binlerce yargılama yaptı ve yaklaşık 1.350 kişiyi idam etti. Yoksa vatan elden gidiyordu. Cumhuriyet'in ilk yıllarında ise -devrimlere direnen yobazlar dahil- idam sayısı yaklaşık 350. (Bu konuyu öğrenmek için Prof. Dr. Ergün Aybars'ın İstiklal Mahkemeleri kitabını okumasını öneririm).

Tayyip soruyor: ‘‘Tevhid-i Tedrisat (eğitimde birlik) kanunu nelerin önünü tıkamak, nelerin önünü açmak içindi?’’

Bu yasayla medreseler kapandı, çağdaş, laik, bilimsel, özgür ve milli eğitime geçildi. Tayyip devrim yasasına bile karşı çıkıyor!

Tayyip yine soruyor: ‘‘Harf inkılabı (harf devrimi) vasıtasıyla bir ülkenin tamamının bir anda sıfır okur yazar seviyesine indirgenmesi kimlere yaramıştır?’’

Soruyor ama yanıtları veremiyor... Çünkü bilmiyor! Bugün Başbakan olan şahıs 10 yıl önce bunları söylüyor, Arap harflerinden vazgeçilmesini bile eleştiriyor! Daha ilginci, bu soruları sorarken hiçbir şey bilmediği ortaya çıkıyor. Örneğin, Arap harfleri çöpe atılırken hiçbir zaman sıfır okur yazarlık olmadı.

***

Şimdi kendisine sormak gerekiyor: Dün ve bugün kendi ağzından yazdığım bu sözleri çok değil, 10 yıl önce söylemişti. Bugün aynı görüşte mi?

Bugün de İslam devleti istiyor mu? Osmanlı eyalet sisteminden yana mı? Eğitimde Birlik yasasına karşı mı, değil mi? Harf devrimi konusunda şimdi ne düşünüyor?

Sevgili okuyucularım, yazdıklarım tümüyle belgeli. Bunlar Tayyip'in kendi sözleri. Eğer değiştiğini iddia ediyorsa ‘‘artık böyle düşünmüyorum’’ deyip 180 derece dönecek ve geçmişini inkár etmiş olacak. Bunu yapamaz.

Eğer günümüzde de aynı biçimde düşünüyorsa, o halde Başbakanlık görevinden derhal istifa etmeli... Çünkü böyle bir anlayış, böyle bir kafa, Türkiye Cumhuriyeti'nde söz, yetki ve makam sahibi olamaz.

Başbakan hiç olamaz.

İşte gördünüz!.. Belgeler konuştu, arşiv konuştu. Bizi kimlerin yönettiği, ‘‘fırsat bulduklarında’’ ülkemizi nereye sürükleyecekleri bir kez daha ortaya çıktı.

Tayyip'ten istirham etsem, acaba 2 gündür kendi ağzından yazdığım şu konulara lütfen yanıt verir mi?

Vermez, veremez!
 

Emin Çölaşan, Hürriyet
11.07.2003

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız