Medyada 2. Cumhuriyet > Ama...

Ama...

Şu sorulara dikkat: "Generaller, imtiyazlarından vazgeçecekler mi, Kıbrıs konusunda ipleri bırakacaklar mı, Brüksel'in kendilerinden istediği gibi Kürtlere haklarını verecekler mi?" ASKERLER YANLIŞ TARAFI SEÇTİ başlığı altında bu satırlar The Economist dergisinin 12 Haziran 2003 sayısında yayımlandı.
5 Haziran tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda dile getirilen "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Türkiye'yi frenlediği" iddiasını irdeliyordu.
AB'nin son 'ilerleme raporu'ndaki "Kıbrıs'ta çözüm uyarısının" bunlar ön işaretleriydi. "Kıbrıs'ta çözüm" tam üyelik görüşmeleri için tarih verilmesi bağlamında önkoşul haline gelmektedir.
Bunu, The Economist dergisindeki diğer soruların da gündeme taşınması izleyebilir.
Kemalizm ve TSK, Türkiye'ye Brüksel'den çizilen AB yol haritasında duyarlı istasyonlar, hatta birbiriyle örtüşür diye yorumlanmakta.

Felsefe farkı
AB'ye tam üyelik için "engel" iddiaları elbette saptırmadır ama "Kemalizm ile, TSK'nın örtüştüğü görüşü" için "yanlış" denemez.
Şöyle ki:
Osmanlı döneminde Islahat ve Tanzimat fermanları, bazı laik düzenlemeler, hatta Birinci ve İkinci Meşrutiyet, "dıştan dayatmalar" ile Batı yol haritasında ilerleyişti.
Yani, Osmanlı'nın kendi iradesinin sonucu değildi.
İmparatorluğun parçalanmaması ve ayrılıkçı ateşlerin yanmaya başladığı halklarını bir arada tutabilmek için Avrupa devletlerine verilmiş ödünlerdi.
Mustafa Kemal'in genç Cumhuriyet'i kuruşu ve birbiri ardına yaptığı devrimler ise "dıştan dayatmayla" değildi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür iradesinin sonuçlarıydı. Dıştan dayatma izleri kesinlikle yoktu.
O nedenle kadınların oy hakkı gibi konularda Türkiye, bazı Batı ülkelerinin de önündeydi.
Topraklarını ve o topraklar üzerinde yaşayanları bir arada tutabilmek için "ulus devlet" felsefesine dayalıydı. Kemalizm bu devrimci ve ulusalcı kimlik kartını gene Batılılaşma süreci için oluşturmuştu.
Atatürk "Çağdaş uygarlıkları" hedef göstermişti.
Aradan yıllar geçti, Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan ve devrimlerden sonra "İkinci" kez yeniden yapılanma ve Batılılaşma yolunda devrim niteliğinde değişimler geçiriyor. AB'nin tam üyesi olarak yerini almak amacıyla, birbiri ardına 'uyum yasa paketleri'ni çıkarmakta ve uygulamaya koymakta.
Ancak... Gene yol haritası dışarıdan çizilmekte ya da dayatılmakta gibi...

Kırmızı noktalar
Bu durumda kendiliğinden bazı kırmızı noktalar oluşmakta.
Brüksel'den çizilen yol haritası Cumhuriyet'in özgür iradesiyle oluşturduğu bazı duyarlı coğrafyalarda geçit bulamamakta.
Bu durum, "Kemalistler ve TSK" gibi toptancı ve kolaycı, bazen de kasıtlı iddialara neden olabiliyor.
Oysa, Kemalizm özünde devrimcidir.
Batılılaşma felsefesidir. Önemli olan döneminin koşulları dikkate alınarak otoriter izleri tarihe bırakmak ve bugünün demokrasi kalıpları içinde güncelleştirmektir.
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesindeki ulus devlet, Misakı Milli sınırları ve güvenlik ilkeleri korunmalıdır.
TSK da, bu yorumla görülmeli ve görünmelidir.
AB ile ilişkiler, tüm devletlerarası ilişkilerde olduğu gibi "mütekabiliyet" (karşılıklılık) ilkesinde yol almalıdır.
Türkiye yedinci uyum paketi ile yol haritasında kendine düşenleri yapmaktadır.
Ama...
Mütekabiliyet esasına göre, AB, aynı netlikte değil.
Hala tam üyelik yerine Türkiye'nin önüne "özel statü verelim" söylemi konulmaktadır.
Yol haritası çizilmiştir. Ama son istasyon hala haritada yok. Yolculuk süresi de belirsiz.
İçerden de AB'ye tam üyeliğin "yan" siyasi amaçlarla kullanıldığı yolunda soru işaretleri var. Uzun anlatımlara gerek olmadan o soru işaretlerini çizenlerin kendilerine ait bir söylemi yansıtmak yeterlidir; "28 Şubat'ı AB yenecektir!.." Öte yandan "AB'nin ilerleme raporunda türbanla ilgili satırların (dayatmaların G.C.) bulunmayışından" yakınmak bile bir simge değil mi?
 

Güneri Civaoğlu, Milliyet
14.11.2003

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız