Medyada 2. Cumhuriyet > Vatan haini enflasyonu

Vatan haini enflasyonu

Geçen gün Ertuğrul Özkök Hürriyet'teki köşesinde pandoranın kutusunu açtı madem, birkaç kelime de ben etmeliyim.
Özkök, önemli bir resmi devlet kurumu tarafından hazırlanan bir listenin varlığından söz etti geçen günkü yazısında. Listede 25 gazetecinin adı vardı ve bu isimler 'Mandacı', 'İkinci Cumhuriyetçi' gibi sınıflandırılmıştı.
Bu listenin varlığını bir süreden beri ben de biliyorum. Listede adı yer alanlar, bir nevi 'vatan hainleri.' Neden 'hain' bu insanlar? Sebebi belli: Kıbrıs'ta çözüm istemek, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini istemek, demokrasinin Türkiye'de bütün kurum ve kurallarıyla işlemesini savunmak, insan hakları ihlallerini eleştirmek, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetini AB ve Kıbrıs konusunda yaptıkları nedeniyle eleştirmemek, hatta takdir etmek vs.
Düşünebiliyor musunuz vatana ihanet kriterlerini? Ülkede demokrasi olmasını istemek vatana ihanet. Ülkede işkence yapılmasın demek ihanet. Ülke, her bakımdan Batı Avrupa standardına ulaşsın demek ihanet.
Bu kriterlerle Türkiye'de çok sayıda vatan haini bulmak mümkün.
Mesela, diyelim Kıbrıs'ta çözümü istemek vatana ihanet kriteri. Bu durumda Milli Güvenlik Kurulu başkan ve üyelerinden başlayıp Dışişleri'nin üst düzey bürokrasisine kadar uzanan geniş bir yelpazenin durumu hayli karışık demektir. Çünkü onlar da çözümü istiyorlar.
Bu hain gazeteciler listesini hazırlayanlar acaba memleketin başbakanını da 'vatana ihanet içinde olan biri' olarak mı görüyorlar? Ya Cumhurbaşkanı?
Kim bilir, belki de 'hain gazeteciler' listesi gibi 'hain siyasetçiler',
'hain devlet adamları', 'hain bürokratlar' gibi listeler de vardır ve onlar da kendi içlerinde 'Mandacı-mütarekeci', 'İkinci cumhuriyetçi',
'Demokrat' gibi sınıflara ayrılmıştır.
Dünyanın neresinde bu kadar çok vatan haini vardır acaba?
Türkiye'nin bu kadar çok vatan hainine rağmen hâlâ ayakta kalması da bir nevi mucize sayılmaz mı?
Neyse, aslında mesele çok ciddi, o yüzden bu kadar hafife almamalıyım.
Bu listeyi hazırlayanlar, çok önemli bir kurumun arkasına gizleniyorlar. O kurumu bu garip tartışmalara sokmamak için ismini vermeyeceğim. Ama listeyi hazırlayanlar şunu bilmeliler: Esas kendileri, en azından bizim kadar sevgi ve saygı duyduklarından emin olduğum kurumlarına
çok ama çok büyük bir kötülük yapıyor, kurumlarının saygınlığına gölge düşürüyorlar.
Mesele, özünde siyaset yapmak ve siyaseti yaparken de belli bir üsluba sahip olmakla ilgili.
Yani, birileri siyaset yapmak istiyorsa, insinler yasal zeminde açık açık siyaset yapsınlar. Siyaseti yaparken de, 'Sizin yaptığınız vatana ihanettir' demek yerine, 'Bu yaptığınızı Türkiye'nin geleceği açısından doğru bulmuyoruz' desinler. Ve sonra da seçim tartısında vatandaşın karşısına çıksınlar, olsun bitsin.

İsmet Berkan, Radikal
04.04.2004

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız